Son yıllarda ülkemizde şiir yazan ozan çoğaldı. Şiir kitaplarının peş peşe yayınlanması elbette sevindirici bir durum. Şair ve yazar dostların bana imzaladığı kitaplar hakkında yerim ve zamanım elverdiği ölçüde yanıt vermeye çalışıyorum. Bugün değineceğim şairlerimizden ilki;
Gülşen ERDAĞLI’nın “Uğurlu Yolum” başlıklı şiir kitabıdır. Yazar 1975 yılında Tekirdağ’da doğmuş. Bilecik İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’nden İşletme Bölümü mezunu. İş yaşamı bankacılık olarak geçmiş. Sanatın değişik dallarına ilgi duymuş. Resim, tiyatro, şiir gibi. Ancak ağırlıklı olarak şiir de karar kılmış. Belli ki sanatsever bir öze sahip.
Ailesi, arkadaşları, öğretmenleri ve yaşadığı canı gibi sevdiği Tekirdağ için şiirler yazıyor. Yaşadığı kente tutkulu şair. Öyle ki Tekirdağ’ı mavi gözlü bir sevgiliye benzetiyor.
Şiirlerini tutkuyla, coşkuyla ve içinden geldiği gibi yazıyor. Ailesi için yazdığı şiirler anaç bir kadın özelliğini yansıtırken, arkadaşları için yazdığı şiirler dost canlısı niteliğini ortaya koyuyor.
Doğa ve çevre güzellikleri de onun şiirlerine konu olmuş. Mavi denizden, lapa lapa yağan kara, çiçeğe çiğdeme kadar her şey şiirlerinin ana temasını oluşturuyor.
Tekirdağ’ı sevip anlatıp da Namık Kemal’i es geçmek olur muydu? Vatan şairi Namık Kemal hakkında da duygularını dile getirmiş. Aydınlık yüzlü bir şair. Yurt sevgisini, aydınlık günlere, modern yaşama inancını her fırsatta dile getiriyor.
Usta Yazar ve Şair Hasan Akarsu yaptığı genel bir değerlendirmede; “Şiir için bir birikim olması gerektiği” konusunda bir değerlendirme yapıyor.
Yazarın duygulu ve coşkulu yazdığı şiirlerin pozitif enerjisi haliyle okuyucuyu da sarmalıyor. Değişik şiir seçenekleri üzerinde durduğu, çalıştığı, denediği sürece daha iyi şiirler yazacağına inanıyorum. Eline diline sağlık Erdağlı, şiirsel bir gelecekte başarılar diliyorum.