GENÇLİĞİNİ BESLEYEMEYEN GELECEĞİNİ KURTARABİLİR Mİ?

Abone Ol

Öğrencilere ücretsiz çorba dağıtımına başlayan Kadıköy Belediyesi görevlileri, Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi önünde, okul görevlileri ve kantincilerin saldırısına uğradı. Şaka değil gerçek, aynen böyledir ve inanılır gibi değil.

Birisi bize açıklamalı, gereksinimi olan çocuklara maddi yardımı engellemenin gerekçesi nedir? Öncelikle Kadıköy Belediyesi yetkililerini kutlamak gerekir. Böylesine ince düşünülmüş toplumcu bir çalışma için. Ne yapsaydı Kadıköy Belediyesi, öğrencilere bir tas çorba yerine, yandaşlarına bankamatik kartları dağıtıp hak etmediği parayı mı verseydi?

İktidar İmam Hatip Okullarını arka bahçesi gibi görüyor. Onun için tüm okulları imam hatipleştirme gayreti içinde, oysa insan olan her yer sosyal demokrat belediyelerin kapsama alanındadır. Eşit ve adil yardımcı olmak, sosyal demokrasinin doğasında vardır. İmam Hatipler genellikle yoksul aile çocuklarının kümelendiği yerlerdir. Sosyal demokrat belediyeler, yoksul ve çaresiz öğrencilere el uzatmazsa kınanır, eleştirilir duruma düşerdi. Ülkemiz ilk AKP iktidarında görüyor, yardım için uzanan ele hor bakıldığını, şiddet uygulayarak yardımın engellendiğini. Okul yönetiminden bir kişi, çekim yapan belediye personelini, "kırdırtma kamerayı" diyerek tehdit ediyor.

TİP, CHP, ardından İYİ Parti yeteri kadar beslenemeyen, hatta okula aç giden milyonlarca çocuk için çözüm getiriyorlar, “Aç çocukların beslenmesi için verilen önerge” AKP ve MHP oyları ile ret ediliyor. Biricik yavrularımızı, gözbebeklerimizi aç bırakmak, bir öğün ekmeği çok görmek, tam da bu iktidara yakışıyor.

Toplamda öğrencilerin beslenmesi için 61 milyar lira, Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesine ödenek ayırmak gerekiyor.

128 Milyar doları hokus-pokus yapan iktidar, parası olan zenginlerin kur korumalı mevduatına 9 ayda 85 milyar lirayı bulan iktidar, geçemediğimiz köprülere, uçamadığımız havaalanlarına, gitmediğimiz yollara milyarlarca dolar garanti veren iktidar, körpe yavrularımıza, bir tas sıcak çorba parasını, 61 milyar lirayı bulamıyor.

Yoksul aile çocukları, okullarda bir dilim kuru ekmekle besleniyor. Beslenme çantası dolu olan çocuklardan, utancından uzaklaşarak, kuru ekmeklerini yiyorlar. Madalyanın diğer yüzünde bir de lüks arabaları içinde şımarıkça “pudra şekeri” koklayanlar var. Kamuoyu bunların kim olduğunu iyi biliyor.

okullarda bir öğün yemek sorununu, okul aile birlikleri yardım toplayarak çözüyor. İYİ Partili Antalya’nın Demre Belediyesi bir proje oluşturmuş, kaynak bulmuş ve okullara, gereksinimi olan öğrencilere yemek veriyor, Milli Eğitim Müdürlüğü bunu engelliyor. İnanılır gibi değil. Yine bazı kaymakamların, belediyelerin öğrencilere yemek desteğini engellemesinin nedenini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Oysa Dünya Lideri daha geçtiğimiz hafta televizyonlarda “Sefaleti ve yoksulluğu tarihe gömdük” diyordu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise: “Türkiye’de gıda yardımı yapılan 11 milyon 369 bin kişi vardır” dedi. Hangisine inanalım?

Bu günün gençliğini beslemekten yoksun olanların, yarınlarımızı, geleceğimizi kurtaracağı düşünülebilir mi?