ÇORUM HABER’in Kurucusu, Başyazarı ve Şirket Genel Müdürü, Çorum Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Mehmet Yolyapar, ülkede ekonomik sıkıntının giderek derinleştiğini, neoliberal politikalar sonucu orta sınıfın silindiğini ve toplumun zenginler-yoksullar diye ikiye ayrıldığını belirterek, “Özellikle son yıllarda, yoksuldan alıp zengine veren bir ekonomi politikası egemen oldu. Kur Korumalı Mevduat bunun en açık örneği. Parası olan oturduğu yerden büyük kazançlar sağladı, asgari ücretliler, dar ve sabit gelirliler, özellikle emekliler ise deyimin tam anlamıyla yerlerde sürünüyor.” dedi.
Umut Radyo’da Meltem Danışman Çınar’la birlikte hazırlayıp sundukları “Çorum Güncesi” programında soruları yanıtlayarak çeşitli konularda değerlendirmelerde bulunan Mehmet Yolyapar, yılbaşında emeklilerin ve asgari ücretlilerin ağzına bir parmak bal çalınıp 31 Mart yerel seçimlerinde yine oyların alınmasına çalışılacağını, yerel seçimlerden sonra ise hayatın, aşağıdakiler için iyice yaşanmaz hale geleceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu ülkede Siyasal İslamcı olarak nitelenebilecek kesim yüzde 15’i geçmez. Muhafazakâr veya milliyetçi kesimin ezici bir çoğunluğu da cumhuriyet değerlerine ve demokrasiye bağlıdır. Ama, bu yüzde 15’lik kesim, devlet imkânlarını kullanabildikleri için güçlüler. Bu kesimin oluşturduğu algı nedeniyle, açlık sınırında gezen insanlar bile ‘şükür’e sığınıyorlar. Sahip olunana şükretmek güzel de, adaletsizliğe şükür olur mu? Demokratik yoldan hukuk ve adalet aramak, oy gücünü bu doğrultuda kullanmak, başta inançlı insan olmanın gereği değil mi?”
Bir soru üzerine, Gazze’de yaşanan insanlık utancını içi kan ağlayarak izlediğini belirten Yolyapar, “Onlar bizim hiçbir davamızda yanımızda olmasalar da, Türkiye olarak, Filistin’in daima yanında yer aldık. Almaya da devam ediyoruz, edeceğiz. Ama, Hamas’ı İsrail’e saldırtanın kim olduğunu da sorgulamamız gerekir. Bu saldırı sayesinde İsrail, adeta aradığını buldu, Gazze’yi tamamen ele geçirme planını uygulamaya başladı. Bunun altında ‘Büyük İsrail’ projesi var. Ve maalesef bu bizi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü, ayrılıkçı terör eylemlerine sahne olan topraklarımız, taslak haritada Büyük İsrail’in sınırları içinde.” diye konuştu.
Savaşın büyümesi halinde İran’ın hedef alınmasından endişe duyduğunu dile getiren Mehmet Yolyapar, “Arap baharı adı altında, demokrasi getireceğiz diye pek çok ülke kana bulandı. Demokrasi yerine kan ve gözyaşı getirdiler. Bu coğrafyada İran’ı da hedef alırlarsa, çok fazla geçmeden Türkiye’nin de hedef olmasından inanılmaz derecede kaygı duyuyorum. Ülke olarak aklımızı başımıza toplamamız gerek. Bu coğrafyaya ve Ortadoğu halklarına, o bataklığa saplanmış bir ülke olarak değil, Batı ile ilişkilerini ve Batılı kurumlardaki konumunu koruyan bir ülke olarak faydalı olabiliriz. Ülkemizi de tehditlerden mümkün olduğunca uzak tutabiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
Çorumlu yazar Soner Yalçın’ın birkaç gün önceki yazısını “Vasatlık bulaşıcı oldu” cümlesiyle bitirdiğini söyleyen Yolyapar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vasatlığa kendimizi hapsedersek, varabileceğimiz hiçbir yer yok. Büyük Atatürk’ün gösterdiği hedef, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak, ancak ilerici atılımlarla mümkün olabilir. Ülke olarak içine düştüğümüz ekonomik buhrandan kurtuluşun yolu da, barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını hakim kılmaktan geçiyor.”
“Umut Radyo dinleyicilerine bir şeyi daha belirtmek istiyorum: Programa başlarken, Meltem Danışman Çınar’ın bana yönelteceği soruları hiçbir şekilde bilmiyorum. Doğaçlama olarak sohbet formatında konuşuyoruz. Öyle iddialı, büyük laflar da etmiyorum. Sadece samimi bir sohbet ve bilgi paylaşımı…Bunun böyle bilinmesini isterim.”