FERDİ ZEYREK’İN ARDINDAN

Abone Ol

Türkiye 2025 yılı 9 Haziran sabahına kara haberle uyandı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in beklenmedik kaybı, sadece Manisa’nın değil tüm ülkenin yüreğini dağladı.

Ülkeyi sarsan bu kayıp, sıradan bir politikacının ardından duyulan üzüntüden farklı ve fazlasıydı. Zira Ferdi Zeyrek günümüzde iyiliğin, dürüstlüğün, halkçılığın ve adaletin göstergesi olmuştu. Onun gidişi bir bireyin yokluğu değil, bir umudun kırılması, zor yetişen bir ortak değerin kaybolmasıydı.

Ülke olarak bir karanlık tünelden geçiyoruz. Kötülüğün sistemli örgütlendiği bir süreci yaşıyoruz. Ülkeyi yöneten zihniyet iyi ve güzeli tehdit olarak görüyor. Gücünü toplumun kutuplaşmasından alıyor. Aydınlanma, ilerleme ve cumhuriyet değerleri hedef tahtasına konmuş. Oysa Ferdi Zeyrek karanlığa karşı parlayan bir ışıktı adeta. Onun halkla ilişkisi ayrıcalıksız ve eşitlikçi duruşunun başkanlıktan öte bir yanı ve anlamı vardı.

Onun kaybı sıradan bir insanın kaybı değil, ortak iyinin kaybıdır. Toplumların en büyük yıkımı, kıvançta ve tasada ortak duyguların kaybı ile olur. Aynı acı ile üzülmüyor, aynı sevinçle ulusça gülümseyemiyorsak, ulus olmaktan çıkmış, dağılmış bir topluluğa dönüşürüz. Modern ulus kan bağı, ya da coğrafi yakınlıkla olmaz. Ortak değer ve duygularla olur.

Ferdi Zeyrek’in ardından yaşadığımız büyük yas, ülkenin dört bir yanında bir çığlık gibi duyulması, içimizde hala bir iyiliğin, güzelliğin yaşıyor olması ve onun kaybı ile duyulan büyük acıdır.

Zeyrek’in bir suikast sonucu ölüp ölmediği tam olarak bilinmiyor. Kamuoyunun endişe ve şüphesi de boşuna değildir. Zira ülkede iyiliği, halkçılığı, laikliği ve eşitliği savunanlar itibarsızlaştırıldığı gibi, doğrudan hedef tahtasına da konabiliyor.

Hakkında villada çarpıldı gibi yorum yapan ahlaksız ifadeler kullanan siyasal İslamcı, faşist yayın organları, sadece Zeyrek’e değil aynı zamanda onun temsil ettiği değerlere de saldırıyorlar. Bunu organize kötülüğün, örgütlü dile gelmiş hali olarak düşünüyoruz.

Ferdi Zeyrek neden bu kadar halkta karşılık buldu? Kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, lüks makam araçları ile halkla arasına mesafe koymadı. Halkın içine indi. Boş ve hayali vaatler değil, somut hizmete odaklı çalıştı. Unutulmaya yüz tutan halkçı geleneği yaşatmaya yöneldi. Arkasında beton yapılar yerine, hizmeti ile halkın yüreğine kazınan izler bıraktı. Manisa’da elde edilen başarı ile yerel bir başarıdan öte ülkenin dört bir yanına model ve umut olan işler yaptı.

Bu model ve umut karanlığın temsilcileri tarafından hedef seçildi. Bundan sonra Ferdi Zeyrek’in anısı, bir yas tutma değil, bir direncin direnişin model olmanın işareti, örneği olmalı. İyiliği örgütleyerek, birlik ve beraberliği savunarak onun ideallerini yaşatabiliriz. Cumhuriyetin temel değerlerini, laikliği, halkçılığı, eşitliği inşa ederek onu yaşatabiliriz.

Zeyrek aramızda olmasa da, halktan yana tutumu, şahsı ile özdeşleşen dürüstlük, iyilik dünyası, bu ülkenin vicdanında yaşamaya devam edecek. Sadece onun için değil, onun gibi olanların yaşaması için uğraşımızda temel olacak. Başta ailesi, sevenleri ve tüm demokrasi güçlerine baş sağlığı, sabır diliyorum. Işıklar içinde yatsın, yüreği güzel insan.