Eğitim-İş tarafından Eti Anadolu Lisesi’nde öğretmenlerin de katılımıyla bir basın açıklaması düzenlendi. Sendika Şube Başkanı Tuba Üreyen, “Belediye kendi kusurunu düzeltmeye çalışırken başka bir hukuksuzluk örneği oluşturmuştur. Bu durum, baştan beri anlatmak istediğimiz güvenlik sorununun hâlâ devam etmesine neden olmaktadır. Burada acil olan, 3 kameriyenin sökülmesi değil, okulda güvenlik sorunu olan yıkılan bahçe duvarının yapılarak, öğrenci dışındaki kişilerin, ders saatleri içinde bahçeye girişinin engellenmesidir” dedi.
“İlimizin güzide bir okulu olan Eti Anadolu Lisesi bahçesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Çorum Belediyesi arasında yapılan görüşmeler sonucu bölünerek, ders saatlerinde okul çalışanları ile öğrencilerin kullanımına kapatılmış ve adına “park” denilmiştir.
Yapılan uygulamanın “yanlış olduğunu” söyleyen öğretmenlere, yetkililer tarafından, sözlü olarak , “Milli Eğitim Müdürlüğü ile Belediye arasında protokol yapıldı” şeklinde cevap verilmiştir. Daha sonra Çorum Belediyesi, belediyenin resmi web “Milli Eğitim Bakanlığı mülkiyetindeki alan, hazırlanan protokol ile Çorum Belediyesi’nin kullanımına tahsis edildi” şeklinde duyurulmuştur.
“Park”ın açılması ile beraber, maalesef okulda çalışanların kaygıları gerçekleşmiş, okulda “belediyeye tahsis edilen” parktan kaynaklı birtakım sorunlar yaşanmaya başlamıştır.
Okulda bulunan sendikamız üyesi ve bir sendikanın temsilcisi, 11.10.2024 tarihinde, bilgi edinme kanunu çerçevesinde, yazılı dilekçe ile müracaat etmişlerdir. Müracaatta, İl Milli Eğitim Müdürlüğünden “okul bahçesinin içerisine “belediye parkı” yapılmasının hukuki dayanağını, yapıldığı söylenen “protokol”ün okula ve belediyeye yüklediği yükümlülükleri anlamak maksadı ile protokolün örneğini talep etmişlerdir. Ancak İl Milli Eğitim Müdürlüğü talebi yanıtlamamıştır.
Bu dilekçelerden sonra; 18.10. 2024 tarihinde Eti Anadolu Lisesi’ni ziyaret eden İl Milli Eğitim Müdürü’ne okul öğretmenleri, “belediye parkından” kaynaklı sorunları uzun uzun anlatmıştır. İl Milli Eğitim Müdürüne aktarılan sorunlar, anında müdahale edilmesini gerektiren acil sorunlardır, ancak aradan geçen bu sürede maalesef bir müdahale gerçekleşmemiştir.
Bütün bu süreçte üyelerimiz, gelişmeler hakkında şubemizi bilgilendirmiş, şubemiz tarafından süreç sabırla izlenmiştir.”
Okulda “park” diye adlandırılan alandan kaynaklı sorunları ve okul çalışanlarının kaygılarını, buna karşılık bir türlü gerekli çözüm üretmeyen yetkililerin umursamaz tavrı nedeniyle, Şubemiz, yaşanan olaylardan halkımızı da haberdar etmek amacı ile 25 Kasım 2024 tarihinde, açıklama yapma zorunluluğu hissetmiştir.
Şubemizin Çorum halkını bilgilendirmeye yönelik bu açıklamasından sonra, daha vahim bir uygulama ile karşılaştık. 29.11.2024 tarihinde yaptığımız basın açıklamamızdan sonra Çorum Belediyesi, yasal dayanaktan yoksun bir şekilde işgal ettiği okul bahçesindeki spor malzemelerini, üç adet kamelyayı, aydınlatma malzemelerini apar topar sökmüş, bunu yaparken de park yaparken bahçe duvarını yıkarak yaptıkları tahribatı düzeltmemişlerdir.
GÜVENLİK SORUNU DEVAM EDİYOR
Belediye kendi kusurunu düzeltmeye çalışırken başka bir hukuksuzluk örneği oluşturmuştur. Bu durum, baştan beri anlatmak istediğimiz güvenlik sorununun hâlâ devam etmesine neden olmaktadır.
Bu durum, yetkililerin, ne öğretmenlerin yakınmalarını ne de şubemizin daha önceki açıklamalarını anlamadığını göstermektedir.
Bu yaşananlar bizim 25 Kasım tarihinde yaptığımız açıklamayı teyit eder niteliktedir.
Burada acil olan, 3 kamelyanın sökülmesi değil, okulda güvenlik sorunu olan yıkılan bahçe duvarının yapılarak, öğrenci dışındaki kişilerin, ders saatleri içinde bahçeye girişinin engellenmesidir.
“OKUL BAHÇESİ İÇİNE PARK OLMAZ”
Belediye başkanına soruyoruz; okul bahçesini işgal edip, “park yaptık” diye sitenizden ilan ettiğiniz gibi, bahçeye getirmiş olduğunuz “üç kamelya/ çardak ile birkaç malzemeyi” adeta talan eder gibi söküp götürüşünüzü ve nedenlerini de sitenizden ilan edecek misiniz? İlan etmeniz gerekmez mi?
Bahçenin bölünüp, “Park” yapılma kararınıza ilk günden, okulda çalışanlar, “uygun olmayacağını,” “Okul bahçesi içerisinde parkın sorunlara sebep olacağını” söylediler, ama siz ve dönemin Milli Eğitim Müdürü ısrar ettiniz, yaşanılan bu sorunları, öğretmenlerimiz öngörüp sizlere anlatmaya çalıştı, ancak siz dinlemediniz. Bu ısrarda amacınız ne idi?
YEDİ AY GİBİ KISA BİR SÜREDE BU UYGULAMANIN YANLIŞLIĞINI “DENEME YANILMA” İLE ÖĞRENDİNİZ!
Okul çalışanlarını tedirgin ettiniz. Halkın parasını, onca emeği rastgele savurdunuz. Buna hakkınız var mı? Koskoca bir ili, böyle deneme yanılma ile mi yönetiyorsunuz? Böylesine bir öngörü yoksunluğunu nasıl açıklıyorsunuz?
Sayın yöneticiler; hukuk devletinde, yöneticilerin yetkileri, keyfiyet alanları, hukukla sınırlıdır, üç yönetici bir araya gelip, keyfiyetle ve hukuku yok sayarak, oligarşi mantığı ile istediğinizi yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
“ETİ ANADOLU LİSESİ NEDEN BELEDİYE HİZMETLERİNDEN MAHRUM?”
Belediyeler, ülkenin her yerinde okullara yardım eder; katkı sunar, okulların bahçelerine asfalt, kamelya, bank koyar. Biz ilimizde de birçok okulda bunları yaptığınızı biliyoruz ve bunlar için müteşekkiriz. Fakat Eti Anadolu Lisesi bu hizmetlerinizden neden mahrum?
“OKUL BAHÇESİNİ İŞGAL ETMENİZ NE KADAR YANLIŞ İSE, BU EŞYALARI ALIP GÖTÜRMENİZ DE BİR O KADAR YANLIŞTIR”
Okul bahçesine konulmuş olan eşyalar, konulduğu andan itibaren o okulundur. Okul bahçesini işgal etmeniz ne kadar yanlış ise, bu eşyaları alıp götürmeniz de bir o kadar yanlıştır. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Okul bahçesine yerleştirilen kamelya/çardaklar, spor aletleri, aydınlatma malzemeleri, artık okula aittir, halka aittir, bunlar, yerine başka bir olanak sunulmadan halkın elinden alınamaz.
Hepimiz biliyoruz ki, okul bahçeleri, derslerden arta kalan zamanlarda semt halkı tarafından kullanılmaktadır. Okullarda öğrenciler ve okul çalışanları da, okul bahçesini ve dolayısı ile bu malzemeleri kullanma hakkına sahiptir.
Biz, belediyeleri halkın tamamına hizmet veren önemli kuruluşlar diye biliyoruz. Belediye başkanlarını da “şehr- ül emin” diye öğrendik, uygulamanızla sizin “Şehr- ül Emin” oluşunuza dair kaygılanıyoruz.
“BU MAHALLENİN İNSANI VATANDAŞ DEĞİL Mİ?”
Bu hırsınız neye? Bu mahallenin insanı vatandaş değil mi? Okuldan öğrenciler gidince, diğer okullarımızda olduğu gibi, bahçe vatandaşın kullanımına zaten açılıyor. Bu okulda okuyan çocuklar bu araç-gereci hak etmiyor mu? Kimi cezalandırıyorsunuz Sayın Başkan?
Hukuksuz uygulamanıza itiraz eden/soru soran öğretmenleri mi? Mahalleliyi mi?
“CEZALANDIRMANIZIN AMACI NEDİR?”
Bu mahallenin insanı da vatandaş, onlar da vergi ödüyor, erkekleri askere gidiyor. Bu okulda okuyan çocuklar da, aldıkları eğitimle edindikleri becerileri milletimizin hizmetine sunacak. Bu semtin insanlarına da hizmet götürmekle görevlisiniz sayın başkan. Belediye başkanları seçildiği andan itibaren tüm şehrin belediye başkanı olurlar, bunu hatırlatmak bize kalmamalıydı.
Mahalleye, mahalleliye karşı bu öfke, bu hırs, bu kin neden?
Cezalandırmanızın amacı nedir? Siz sadece bir mahallenin, bir bölgenin başkanı mısınız?
“KAMUYA AİT EŞYALAR ÖZEL HIRSA EMANET EDİLEBİLİR Mİ?”
Birkaç söz de Milli Eğitim Müdürüne. Neden okula sahip çıkmıyorsunuz?
Okulu kaderine terk ediyorsunuz. Belediye, söküp götürdüğü bahçe araçlarını, sayın başkanın kendi cebinden mi karşıladı? Okul bahçesindeki bu araç-gereci hoyratça nasıl alıp gidebiliyor?
Okul bahçesine getirilen eşyalar artık okulundur, bu nasıl bir yönetim anlayışı;
Kamuya ait eşyalar özel hırsa emanet edilebilir mi?”