Güncel

“Erkekler de risk altında”

Abone Ol

TOBB Çorum Kadın Girişimciler Kurulu tarafından, Buhara Kadın Kültür Merkezi’nde “Meme Kanseri Farkındalık Semineri” düzenlendi.
Seminerin konuşmacısı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi İsmail Sezikli oldu. Dr. Öğr. Üyesi İsmail Sezikli, katılımcılara meme kanserinde erken teşhisin hayati önemine değinerek farkındalık oluşturacak bilgiler paylaştı. Erken teşhisin, tedavi başarısını doğrudan etkileyen en kritik unsur olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi İsmail Sezikli, düzenli kontrollerin ve kendi kendine muayenenin erken tanıda büyük rol oynadığını ifade etti.
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Sezikli, burada yaptığı sunumda, erken tanının meme kanserinde yaşamı ve beden bütünlüğünü korumada en güçlü araç olduğunu vurguladı.
“HER 8 KADINDAN BİRİ RİSK ALTINDA”
Erken teşhisin tedavi yöntemlerini doğrudan etkilediğini belirten Dr. Sezikli; “Dünya genelinde her sekiz kadından biri yaşamı boyunca meme kanseri riski taşıyor. Ancak bu oran korkutucu değil, bilinçlendirici olmalı. Erken tanı sayesinde kadınlarımız sadece yaşam sürelerini değil, yaşam kalitelerini de koruyabiliyor. Zamanında yakalanan tümörler çoğu zaman meme koruyucu cerrahilerle tedavi edilebiliyor. Bu, kadınların hem sağlıklarını hem de beden bütünlüklerini korumaları açısından çok büyük bir kazançtır. Erken tanı, kadının en güçlü korumasıdır” şeklinde konuştu.
“KENDİ KENDİNİZE
MUAYENESİ ÖNEMLİ”
Dr. Sezikli, sunumunda kendi kendine meme muayenesinin önemine dikkat çekerek, kadınların her ay ayna karşısında ve duşta kısa bir muayene yaparak olası değişiklikleri erken fark edebileceğini anlattı. Ayrıca, “Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında 40–69 yaş arasındaki kadınlara iki yılda bir mamografi çekimi ücretsiz olarak yapılmaktadır. 20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapması da son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.
“RİSK FAKTÖRLERİNİ BİLMEK
FARKINDALIĞIN İLK ADIMIDIR”
Erken adet görmek, geç menopoza girmek, aşırı kilo, hareketsiz yaşam, daha önce göğüs bölgesine radyoterapi almış olmak ve ailede meme kanseri öyküsü bulunmasının riski artırdığını belirten Sezikli, “Bu faktörler farkındalığı artırmalı ama kadınlarımız için kader anlamına gelmemelidir. Tarama programları sayesinde risk yönetilebilir.” dedi.
“YANLIŞ BİLİNEN İNANIŞLARA DİKKAT”
Sunumda ayrıca meme kanseriyle ilgili toplumda yaygın olan yanlış inanışlara da değinildi. Dr. Sezikli konu ilgili konuşmasını şöyle devam ettirdi; “Meme kanserinin deodorant kullanımı, sütyen tercihi veya göğüs büyüklüğüyle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Kanser, hücre düzeyinde gelişen karmaşık bir hastalıktır; bu tür alışkanlıklarla ilişkilendirilmesi bilimsel olarak doğru değildir.
“ERKEKLER DE RİSK ALTINDA”
Meme kanseri çoğunlukla kadınlarda görülse de, erkeklerde de nadiren ortaya çıkabiliyor. Dünya genelinde yapılan çalışmalara göre meme kanserlerinin yaklaşık %1’i erkeklerde görülmektedir. Yani her 100 meme kanseri vakasından 1’i erkeklere aittir. Erkeklerin de memede kitle, çekinti veya akıntı gibi değişiklikleri fark ettiklerinde vakit kaybetmeden doktora başvurmaları gerekir.
“UMUDU KORUMAK
BİZİM GÖREVİMİZ”
Meme kanseri önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kadınlarımızın ve erkeklerimizin korkuya değil bilgiye, paniğe değil farkındalığa ihtiyacı var. Biz hekimler bu süreçte yanlarında olmak için buradayız. Çünkü erken tanı, hayatı korumanın en güçlü yoludur.”
Etkinlik, katılımcıların katkılarıyla gerçekleştirilen soru-cevap kısmının ardından TOBB Çorum Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Zeynep Yarımca’nın, Dr. Öğr. Üyesi İsmail Sezikli’ye çiçek takdim etmesiyle birlikte sona erdi.