En Büyük Kırılma Noktamız

Abone Ol

Bugün Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 84. yıl dönümü.
Ve bugün aynı zamanda, ülkemizin de olmuş olabilecek en büyük kırılma noktasının yıl dönümü.
Çok erken terk etti ülkesini Ulu Önderimiz …
Çok değil bir 5 yıl daha yaşasa; bugün bu sözde siyasetçilere, bu sözde yöneticilere mahkûm olmaz; ülke olarak da bu durumda olmazdık.
Ulu Önderimizin ölümüyle birlikte; ne yaptığını, niye yaptığını bilmeyen seçmenlerin seçtiği; yöneticiler (!) tarafından yönetiliyoruz. 
*    *    *
Her şer, Atatürk’ün ölümüyle birlikte başladı.
Eğitim yoksunu halkını, feodal bir yapının içinden çekip, çıkarmıştı Ulu Önderimiz.
Kolay değildi, çağın çok çok gerisinde kalmış bir halkı, cehaletin pençesinden koparıp almak.
Ulu Önder, yaşamı boyunca bunun mücadelesini verdi.
Üzerimizden iğrenç ellerini çekmeyen sömürgeci ülkelerin sürekli kışkırttığı ülke halklarından tek bir ulus yaratmanın mücadelesini verdi; “Ne mutlu Türk’üm diyene” söylemiyle…
Ama ömrü yetmedi.
Onun kalibresinde olmayan ardılları da O’nun zamanında sezinleyip, yapmak istediklerinin bilincine varamadıkları için, O’nun yapmak istediklerini sürdüremedikleri gibi yaptıklarını da tersyüz ettiler…
*    *    *
Günümüz gelişmiş ülkeleri uzayda koloniler kurma çalışmaları yapıyor.
Biz bu çağda hepsi birbirinden beceriksiz ve vizyonsuz yöneticilerin elinde; birbirimize düşürülüp, yerlerde süründürülüyoruz.
İşte bugün bu durumdaysak, bütün bunların nedeni, toplum olarak Ulu Önderimizi anlama kapasitesinden yoksun olmamızdandır.
Düşünebiliyor musunuz;
Hem O’nun yaptıklarının, gerçekleştirdiklerinin binde birini bile gerçekleştirebilme kapasitesinden yoksun sözde siyasetçileri
iş başına getiriyoruz; sonra da yakınıyoruz.
Kim suçlu, kim kabahatli?
*    *    *
Tüm dünya hayran O’na…
Çünkü O’nu bizden daha iyi tanıyorlar.
Çünkü onlar eğitimli, çünkü onlar kültürlü. 
Çünkü onlar gerçekçi.
Çünkü onlar doğruyu, yanlışı ayırt edebiliyor.
Çünkü onlar, hurafelerle aklını bozmuş yobaz takımından değiller. 
Çünkü onlar bilimin gereğinin bilincindeler.
*    *    *
Uçak yapıp, ihraç eden bir ülke iken; sömürgeci güçlerin ağzına bakan, iki yakası bir araya gelmeyen bir ülke haline geldik.
Hemen hemen her konuda, gelişmiş ülkelerin ardında nal topluyoruz.
“Ola da bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin” diyen; bilimi ve bilimsel eğitimi her şeyin üzerinde tutan bir Atatürk’e daha gereksinimimiz var.
*    *    *
Her 10 Kasım’da içimi bir kasvet sarar.
Bugün de öyle bir ruh halindeyim.
Seni her zamankinden çok daha fazla özlüyor ve daha iyi anlıyoruz. Ruhun şad olsun Ulu Önder’im.
Işıklar içinde uyu.