AKP’nin iktidara geldiği yıl doğan çocuklarımız çok ama çok şanssızlar…
Çok da zaman kaybettiler.
Onlar için gerçek hayat, gerçek özgürlük sanırım AKP iktidardan gittikten sonra başlayacak.
Çünkü bugüne kadar geçirilen zaman dilimi, gerçekten “kaybolan yıllar” olarak anılacak gibi görünüyor.
Yaşanmış ama “yaşanmamış gibi” yıllar da denebilir.
Peki böyle bir dönem, çok partili hayatımızı neden bu kadar etkiledi…
Neden ileri gideceğimize, gerilerde kaldık…
Neden Avrupa Birliğine giren “kıytırık ülkeler” kadar başarılı olamadık?
Neden “demokrat” olamadık?
Neden demokratik düzenin tüm kurallarını sosyal yaşamımızda hayata geçiremedik, yani uygulayamadık?
Özetle “eksik demokrasi” neden son çeyrekte bizim kaderimizmiş durumuna getirildi?
Belki çok neden sayabiliriz.
“Saray rejimleri böyledir.” diyebiliriz.
Oysa “dikta rejimleri”nde tek eksik vardır:
Hukuk…
Tarafsız-herkes için geçerli-eşit uygulanan- yansız adalet…
Batılı hukuk sistemi bize neden gelmiyor, gelemiyor?
Neden Batı hukuk sisteminde yer alan uygulamacılar, yani hakim ve savcılar bizde yetişmiyor, yetiştirilemiyor?
Eksiğimiz nedir?
Çok iyi incelenmesi gerek…
Yeni bir sistem arayışı yerine, gelişmiş ülkelerde, hukuk adamlarına tanınan imkanlar-yetkiler-yorumlar her neyse bizim ülkemizde yavaş da olsa hayata geçirilmeli…
Fazla maaş ise fazla maaş…
Gelecek teminatı mı, garantili –asude bir gelecek …
Kendisi ve ailesi için sıkı koruma mı, daha etkin koruma…
Yeter ki iktidarların, yani gücün esiri olmasınlar…
“Gelecek korkusu” yaşamasınlar…
İktidarların “geçici” ama, “adalet” in, “hukuk” un “kalıcı “ olduğundan emin olsunlar yeter…
Son söz:
“Gerçek hukuk, yani gerçek demokrasilerde uygulanan hukuk-adalet keşke bulaşıcı olsaydı”…