Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Merkez İlçe Başkan Yardımcısı, Emekli Öğretmen Mustafa Eker, öğretmenliğin sadece bir meslek değil; bir ülkenin kaderine yön veren en köklü toplumsal güçlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Eğitimin iyileştirilmesi, ancak güçlü bir öğretmen dayanışmasıyla mümkündür” dedi.
24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Mustafa Eker, “Öğretmeni güçlü olmayan bir toplumun geleceği de güçlü olamaz” ifadesini kullandı. Eğitimin ve öğretmenlerin sorunlarına dikkati çekerek çözüm önerilerini sıralayan Eker, öğretmenin bir milletin vicdanı olduğunu, ışığıyla karanlığı yaran, emeğiyle geleceği kuran kişiler olduğunu dile getirdi.
Mustafa Eker’in 24 Kasım Öğretmenler Günü açıklaması şu şekilde:
“Değerli öğretmenlerimiz! Hepinizi en içten duygularımla selamlıyor, 24 Kasım Öğretmenler Günümüzü kutluyorum.
Bugün, yalnızca bir günü anmak için değil, bu ülkenin geleceğini ilmek ilmek dokuyan öğretmenlerimizin emeğini, fedakârlığını ve karşılaştığı sorunları görünür kılmak için bir şeyler söylemeyi uygun gördüm.
Çünkü öğretmenlik, sadece bir meslek değil; bir ülkenin kaderine yön veren en köklü toplumsal güçlerden biridir.
Bugün Türkiye’de eğitim sistemi, 2025–2026 eğitim-öğretim yılına çok ağır sorunlarla başlamıştır. Yaşanan güçlükler yalnızca öğretmenlerin değil; öğrencilerin, velilerin ve tüm toplumun ortak sorunudur.
Bu sorunları maddeler halinde açıklamayı uygun gördüm:
EKONOMİK ZORLUKLAR VE ARTAN EĞİTİM MASRAFLARI:
Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, eğitim masraflarını olağanüstü derecede artırmıştır.
Okul kıyafetleri, kırtasiye ürünleri, yüksek kayıt ücretleri ve zorunlu bağış talepleri, dar ve orta gelirli aileleri ağır biçimde zorlamaktadır.
Bu nedenle birçok çocuğumuz eğitim hayatına dezavantajlı başlamaktadır.
Öğretmenlerimizin alım gücü ise her geçen yıl düşmekte; maaşlar en temel giderleri karşılamakta zorlanmaktadır. Ek ders ücretleri, kira ve ulaşım giderleri karşısında erimekte, bu durum mesleki verimliliği doğrudan etkilemektedir.
ÇALIŞMA KOŞULLARI VE ALTYAPI EKSİKLİKLERİ:
Kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim ve fiziki altyapı sorunları yıllardır çözülmemiştir.
Birçok okulda laboratuvar, kütüphane, spor alanı gibi temel eğitim mekânları dahi yetersizdir. Teknolojik altyapı eksikliği, çağın gerektirdiği becerilerin kazandırılmasını zorlaştırmaktadır.
DEPREM SONRASI YARALAR VE GÜVENLİ OKUL İHTİYACI:
2023’te yaşanan büyük depremler, eğitim sisteminde derin yaralar açmıştır.
Binlerce okul binası yıkılmış veya ağır hasar görmüş; eğitim geçici çözümlerle yürütülmeye çalışılmıştır. Konteyner sınıflar kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da çocuklar güvenli, sağlıklı ve dayanıklı binalarda eğitim hakkına sahiptir.
Deprem bölgesindeki öğrencilerin yaşadığı psikolojik travmalar hâlen tam anlamıyla desteklenememiştir. Eğitim yalnızca binalarla değil; güven ve iyileşme ortamıyla mümkündür.
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME YÖNELİK BASKILAR:
Bilimsel eğitimden uzaklaşma ve eğitimde dinselleşme girişimleri ciddi bir endişe kaynağıdır.
Laikliğe aykırı müfredat değişiklikleri, bilimsel gerçeklerin -özellikle doğa bilimlerinde evrim gibi temel konuların - göz ardı edilmesi öğrencilerin çağdaş bilimsel yöntemlere erişimini engellemektedir.
CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ VE BÖLGESEL FARKLILIKLAR:
Kırsal ve muhafazakâr bölgelerde kız çocuklarının eğitimden kopması, erken yaşta evlilikler, ekonomik nedenlerle okul terkleri devam etmektedir.
Mülteci çocuklar, engelli çocuklar ve dezavantajlı gruplar da eğitim hakkına eşit şekilde erişememektedir.
Zira eğitim hakkı; kimliğe, cinsiyete, bölgeye, gelir düzeyine bağlı bir ayrıcalık değil; her çocuğun doğuştan sahip olduğu bir haktır.
ÖĞRETMEN AÇIĞI, SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK VE EŞİTSİZLİK:
Öğretmen atamalarındaki yetersizlik ve sözleşmeli öğretmenlik uygulaması, eğitimde büyük eşitsizliklere yol açmaktadır.
Arşiv araştırmasına ve mülakata dayalı atama modelleri öğretmenlerin adalet duygusunu zedelemektedir.
BESLENME SORUNU: SESSİZ BİR EĞİTİM KRİZİ:
Bugün Türkiye’de 6 milyon çocuğun yoksulluk sınırının altında yaşadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Milyonlarca çocuk okula kahvaltısız gitmekte, gün boyunca beslenememekte ve bu durum öğrenme süreçlerini ciddi biçimde baltalamaktadır.
Aç bir çocuğun derse odaklanması, sağlıklı bir gelişim göstermesi mümkün değildir.
Okullarda ücretsiz, nitelikli ve düzenli bir beslenme desteği artık ertelenemez bir zorunluluktur.
ÖĞRETMEN SENDİKALARININ TUTARSIZ VE İDEOLOJİK TUTUMLARI:
Öğretmen sendikaları, tüm bu sorunları görünür kılmak, kamuoyu oluşturmak ve öğretmenlerin ortak haklarını savunmak açısından hayati bir role sahiptir.
Sendikaların yalnızca hak arayan değil, aynı zamanda öğretmenlerin birliğini güçlendiren, demokratik, kapsayıcı ve çözüm odaklı bir yapı sergilemesi gerekmektedir.
Oysa ülkemizdeki en güçlü öğretmen sendikası, iktidar yanlısı bir tutum sergilemekte, öğretmenlik mesleğinin ortak sorunlarına çözüm aramak yerine, makam ve koltuk sağlama yoluyla üyelerinin iradesine ipotek koymaktadır.
Unutulmamalıdır ki eğitimin iyileştirilmesi, ancak güçlü bir öğretmen dayanışmasıyla mümkündür.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİM:
- Öğretmen maaşlarının iyileştirilmesi, ekonomik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi.
- Depreme dayanıklı, modern ve güvenli okul binalarının hızla inşa edilmesi.
- Bilimsel ve laik eğitimden taviz verilmemesi, müfredatın çağdaş bilimsel temellere göre düzenlenmesi.
- Cinsiyet, bölge ve gelir temelli eğitim eşitsizliklerinin giderilmesi.
- Her çocuk için ücretsiz okul beslenmesi programının hayata geçirilmesi.
- Sözleşmeli öğretmenlik yerine güvenceli ve adil atama sistemine dönülmesi.
- Okullardaki fiziki, teknolojik ve sosyal imkânların güçlendirilmesi.
- Öğretmen sendikalarının daha aktif, yapıcı ve katılımcı bir rol üstlenmesi.
Değerli öğretmenlerim,
Sizler bir milletin vicdanısınız; ışığınızla karanlığı yarıyor, emeğinizle geleceği kuruyorsunuz.
Bugün dile getirdiğim tüm sorunlar, yalnızca öğretmenlerin değil; ülkemizin yarınlarının sorunudur.
Unutmayalım:
Öğretmeni güçlü olmayan bir toplumun geleceği de güçlü olamaz.
Duygularımı Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle tamamlamak istiyorum:
“Öğretmenler; yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.”
24 Kasım Öğretmenler Gününüzü yürekten kutluyor, emeği geçen tüm eğitim emekçilerine saygılarımı sunuyorum.”
Eker: “Öğretmeni güçlü olmayan toplumun geleceği de güçlü olamaz”
Bunlar da ilginizi çekebilir