Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimine yönelik hazırladığı ‘Seçim Tutum Belgesi’ni açıkladı. Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, “Eşit ve özgür bir söylem alanı olan kamusal eğitim bir çöküş ile karşı karşıyadır. Mevcut siyasal iktidarın uyguladığı eğitim politikaları ile okullar ve üniversiteler, çocuklar ve gençleri geliştirmek, güçlendirmek ve özgürleştirmek yerine insan olmaktan doğan güçlerini geriletmekte, zayıflatmakta ve onları geleceğe etkin yurttaşlar olarak hazırlamaktan çok uzak durmaktadır” dedi.
Eğitimin, öğrencileri, velileri ve eğitim emekçileri ile eğitim kurumlarında, evde ve sokaklarda tüm yurttaşlar ile etkileşen kamusal bir hizmet olduğunu belirten Beyaz, “Eğitim emekçileri dâhil, yurttaşlar olarak uygulanan sermaye politikaları ile yoksullaşıyor, yoksunlaşıyor ve yüksek enflasyon koşulları altında eziliyoruz. Türkiye’de gelir dağılımı her gün emekçiler aleyhine, eğitim emekçileri aleyhine kötüleşiyor. İktidarın yaydığı korku kültürü ve toplumu dost-düşman olarak ayrıştırma, kutuplaştırma anlayışı ile birbirimizle konuşamıyor ve ifade özgürlüğümüzü yaşama geçiremiyor, demokratik ve özgürlükçü bir yaşama ulaşamıyoruz. Toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlikler, etnik ve dinsel anlayış, siyasal görüş farkları toplumsal bir zenginlik değil, tehdit olarak algılanıyor ve ayrımcı ve ayrıştırıcı politikalar izleniyor” ifadelerini kullandı.
AKP iktidarının eğitim emekçilerinin kaygılarını anlamaktan çok uzak olduğunu belirten Beyaz, “Eğitim emekçileri dahil, yurttaşlar olarak uygulanan sermaye politikaları ile yoksullaşıyor, yoksunlaşıyor ve yüksek enflasyon koşulları altında eziliyoruz. 6 Şubat Maraş depremlerinden bu yana geçen iki ayı aşan süre içinde çadırkentler ve çadır okullardan öte bir adım atılabilmiş değil. Bu koşullar hem öğrenciler hem veliler ve hem de öğretmenler ile idari, teknik ve yardımcı eğitim emekçileri için geçerli. Deprem illerinde ne eğitim hakkı yaşama geçirilmiş durumda ne de eğitim emekçilerinin sağlıklı ve güvenli barınma ve beslenme hakkı karşılanmış durumda. Depremin etkilediği kentlerde eğreti bir yaşam sürdürülmektedir” dedi.
Beyaz, eğitim emekçilerinin seçimlerde hangi kriterlere göre oy vereceğini özetle şu şekilde açıkladı:
“İNSANCA GEÇİM VE ÇALIŞMA KOŞULLARI İÇİN OY VERECEĞİZ”
“Eğitim ve bilim emekçileri, 100 yılı aşkın bir zamandır uğruna mücadele ettiği grev hakkıyla birlikte toplu iş sözleşmesi hakkını kullanmak, insanca geçim ve çalışma koşulları sağlamak için oy verecektir. Eğitim ve bilim emekçileri, okullarda ve üniversitelerde yaşamın çoğul akışını durduran tek adam rejimine, bu rejimin okullardaki kopyalarına ‘artık yeter’ diyecek, demokratik ve katılımcı bir eğitim sistemine oy verecektir.”
“CEMAAT VE TARİKATLARIN ÖNÜNÜ AÇAN
DÜZENLEMELERE YETER DEMEK İÇİN”
“Eğitim ve bilim emekçileri, kamusal eğitimi ağır bir tahribata uğratan, bilimsel ve laik eğitimi yok sayan, cemaat ve tarikatların önünü açan, eğitimde özelleştirmeyi savunan, doğa sömürüsünün önünü açan eğitim politikalarına ‘artık yeter’ diyecek; kamusal, bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde, demokratik ve ekolojik bir eğitim için oy verecektir. Eğitim ve bilim emekçileri, öğretmenleri ayrıştıran, aralarında hiyerarşi ve eşitsizlik oluşturan ve eğitim emekçilerini yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlayan- Öğretmenlik Meslek Kanunu ve diğer ayrımcı düzenlemelere ‘artık yeter’ diyecektir.”
“RANT, FAİZ VE KAR ÜÇGENİNE HAPSOLMUŞ
KENT POLİTİKALARINA YETER DEMEK İÇİN”
“Eğitim ve bilim emekçileri, yıllardır deprem vergisi alınmasına karşın güvenli olmayan ve sağlıksız yapılaşmaya izin veren, deprem sonrasında yurttaşlarını enkazdan çıkaracak önlemleri alamayan politikalar nedeniyle büyük can kayıplarına yol açan, keyfi ve liyakat aramayan rant, faiz ve kar üçgenine hapsolmuş kent politikalarına “artık yeter!” diyecek ve toplumun tümüne ulaşan eğitim ve bilim emekçilerinden yana, nitelikli kamu hizmeti, sosyal konut, etkin bir toplu taşımadan ve doğadan yana bir kent politikasına oy verecektir!”
“BİLİMSEL EĞİTİM İÇİN OY VERECEĞİZ”
“Eğitim ve bilim emekçileri, bilimsel ve laik eğitimi tahrip eden eğitim politikalarına ‘artık yeter’ diyecek ve birlikte yaşamın güvencesi olan gerçek ve özgür laiklik ilkesinin geçerlilik kazandığı, tarikat yapılarına desteğin kesildiği, eğitimdeki dinselleşmeye son verilip bilimsel temelde eğitimin yaygınlaştığı bir eğitim için oy verecektir. Bir ekip işi olan eğitim hizmetini yerine getiren eğitim emekçilerini böl-yönet anlayışı ile ayrıştıran, emekçileri ayrıştıran istihdam politikalarına ‘artık yeter’ diyecek hizmetli memur, teknisyen ve sağlık hizmetleri personelinin özel hizmet tazminat oranları artırılması, 8. dereceye düşen tüm eğitim emekçilerine ek gösterge ödenmesi için oy verecektir.” (Haber Merkezi)