Sedat Genç’in aday adaylığı ile ilgili sorularını yanıtlayan Yolyapar, yarım asırdır Çorum’un sorunlarının çözümüne, kamuoyu oluşturmak suretiyle katkıda bulunmaya çalıştığını, pek çok kazanımda da payının olduğunu anlatarak, Ankara’da güçlü bir Çorum lobisi oluşturarak Çorum’un haklarını almaya azmettiğini, adaylığı da sırf bu nedenle düşündüğünü söyledi.
50 yıllık CHP’li olduğunu, 52 yıllık meslek hayatının da tam anlamıyla Atatürk ilkelerine bağlılıkla geçtiğini, bu nedenle partide aday adaylığının genel bir kabul gördüğünü ifade eden Mehmet Yolyapar, “Çorum’un her kesiminden olağanüstü sıcak mesajlar alıyorum. İnancım o ki, ‘Çorum için çırpınan adam’ imajımla, CHP’nin geleneksel oyları dışında da çok geniş bir kesimin desteğini alabileceğim” diye konuştu.
Mehmet Yolyapar, Sedat Genç’in sorusu üzerine ülke tablosunu değerlendirirken de özetle şunları söyledi:
“Amerika’nın Irak’a müdahalesine, rahmetli Ecevit, iddia edilen silahların Saddam’ın elinde olmadığını söyleyerek karşı çıkmıştı. Sonuçta Ecevit’in hükümeti de, partisi de dağıtıldı. Erken seçim tarihini ise 3 Kasım 2002 olarak Devlet Bahçeli ilan etti. AKP bu seçimde, oy oranına göre çok daha büyük bir parlamento çoğunluğunu elde ederek iktidar oldu. Ecevit başkanlığındaki koalisyonun ortağı olan partilerin ise tamamı sandığa gömüldü.”
“AKP, Kemal Derviş’in ekonomik programını sürdürerek, Avrupa Birliği hedefine doğru yürüyerek ilk iki döneminde ekonomiyi de, milli geliri de büyüttü. Ama ne zaman ki, Erdoğan, 2011 seçiminden sonra çıraklık ve kalfalık dönemini geride bıraktığını, ustalık dönemine girdiğini açıkladı, ajandanın açıldığı da o vakit anlaşıldı. Adım adım, İslami tonu ağır basan otoriter bir rejime doğru yürümeye başladı.”
“Ekonomide ilk büyük deprem de, 2018 yazında Rahip Brunson kriziyle ve ABD’nin yaptırımları ile yaşandı. Rahibi madem bırakacaktık, ülkemize bu zararı niye verdirdik? 128 milyar dolar da zaten bu süreçte, kuru baskılamak için arka kapıdan satıldı. 2021’in sonlarında ise ‘faiz sebep-enflasyon sonuç’ teziyle ekonomi allak-bullak edildi. Oysa tüm ekonomistler, kur’un sebep, enflasyonun sonuç olduğunu söylüyorlardı.”
“Bugün ülkemiz derin bir ekonomik krizi, halkımız da inanılmaz bir yoksulluğu yaşıyor. Alım gücünü kaybettikten sonra asgari ücreti yükseltmenizin ne anlamı var?”
“Peki Türkiye, bu sıkıştığı köşeden nasıl çıkabilir, nasıl yeniden nefes almaya başlayabilir? Tek çıkış yolu var: Demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla işletmek, hukuku, adaleti, insan haklarına saygıyı yeniden inşa etmek. Tüm dünyaya güven vermek. İşte o zaman, dışarıdan tekrar büyük finans kaynakları sağlanabilir, içerideki yatırımcı da, aradığı güven ortamını bulmuş olur. Millet İttifakı da zaten Türk halkına bu güvenceyi veriyor.”
(Haber Merkezi)
“Dünyaya güven veren bir Türkiye ekonomik sıkıntılarını kolay aşar”
Bunlar da ilginizi çekebilir