Ahlatcı Çorum FK, tarihinde ilk kez mücadele ettiği 1.Lig'e alışmaya başladı. Özellikle son iki maçtaki oyun formatı bu oyuncu grubuna en uygun şablon. Bunu, skordan bağımsız olarak söylüyorum. Eğer bu oyun biraz daha geliştirilebilirse, hem Çorum FK'nın artık kendine özgü bir oyun karakteri olacak, hem de sonuç anlamında da istediğini daha rahat alacak.
Son iki haftada, Ümraniyespor ve Sakaryaspor maçlarında takımda gördüğümüz en belirgin farklılıklardan biri de, oyunun boyunun kısa olması. Bolakların birbirine yakın olması, zamanında ve doğru kademeler sonucu kazanılan topların hızlıca kanatlara aktarılması ve direkt rakip kalenin hedeflenmesi. Bu takım bu şablonda daha başarılı olur.
Ha, şunun da altını çizerek ifade etmek istiyorum. Doğru oyun şablonu bulundu ama henüz göze hoş gelen bir oyun yok ortada. Son iki maçtaki oyunu üzerine koyarak geliştirme kaydıyla Çorum FK'nın doğru yolda olduğunu söyleyebilirim.
Doğru oyun iyi oyun anlamına gelmiyor. Bunu ayırt etmek lazım. Bu doğrultuda, oynanan futbolun göze hoş gelmediğini ben de söylüyorum. Takım doğru oynuyor ama iyi oynamıyor. Ancak, istim üzerinde. Bu haftalarda güzel oyundan ziyade sonuç odaklı bakmak lazım. İyi oynamıyor diye yapılan eleştirilere de saygı duymak gerek. Çünkü, ortada eleştiriye açık bir iş yapılıyor. Kasıt olmadan, üzüm yemek maksadıyla yapılan her eleştiriye tamam ama sırf yıpratmak, ortalığı bulandırmak için yapılan yorumlara ve eleştirilere de karşıyım.
Son iki sezondur çok güzel işler yapılıyor. Özellikle Başkan Oğuzhan Yalçın "olmaz" denilen ne varsa hepsini gerçekleştirdi. Tabii ki tek başına yapmadı ama aslan payı kendisine ait. Saygı duyulması lazım. Takım da 1.Lig'deki ilk sezonunda, skor anlamında beklentilerimin çok çok üzerinde bir performans sergiliyor. Hal böyle iken, iyi futbol oynamıyor diye takılmamak lazım. Ha, eleştirene de saygı duymak gerek. Takımın futbol anlamında göze hoş gelen bir oyun oynadığını da sanırım kimse iddia edemez. Ama dediğim gibi, her zaman bardağın dolu tarafından bakmak lazım.
Futbol elbette sonuç odaklı bir oyun. Kazanan her zaman haklıdır diye bir tabir bile var. Ama, özellikle iç saha galibiyetlerinin coşkuyu artırıp, tribündeki seyirci sayısının azalıp eksilmesinde önemli bir etken olduğunun altını çizmek istiyorum. Ümraniyespor galibiyetine rağmen Sakaryaspor maçında tribünlerin boş kalmasının en önemli nedenlerinden biri de bu. Yani Giresunspor ve Gençlerbirliği karşısında alınan iç saha yenilgileridir.
Sakaryaspor maçına kısaca değinecek olursak… Takım savunması anlamında çok güzel işler yapıldı. Galibiyetin anahtarı da bu zaten. Neredeyse pozisyona girilemeden, buna karşılık rakibe 2-3 net pozisyon verilmesine rağmen, iç sahada kazanamamanın bir sendroma dönüşmesine izin verilmemesi açısından çok kritik bir galibiyet oldu. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
1.Lig gibi her şeye gebe bir arenada, üst üste Bodrumspor ve Bandırmaspor maçları var. Son 2 haftadaki oyun anlayışını daha başarılı bir şekilde sahaya yansıtması halinde Çorum FK'nın istediğini alacağına inanıyorum.