DİPLOMA SKANDALI

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için her gün yeni bir soruşturma, yeni bir engel çıkarılıyor. Son olarak otuz yıl önceki diploması üzerinden iktidar, uydurma bahanelerle İmamoğlu’nu saf dışı bırakmaya çalışıyor.

Eminim ki 85 milyon yurdum insanı bu skandal bahaneleri hayretle izliyor. Nasıl olur da 30 yıl önceki diploma üzerinden bir insanın doğuştan gelen hakları elinden alınabilir?

Varsayalım ki Sayın İmamoğlu 30 yıl önce bir kişiyi öldürse, eli kanlı katil olsaydı, şimdi zaman aşımından elini kolunu sallayarak gezecekti.

Sarayın yarı resmi gazetecisi Abdulkadir Selvi! “Diplomanın iptal edilmesi bekleniyor” diye yazdığına göre, demek ki saray İmamoğlu’nun yolunu kesmeyi kafaya koymuş.

Nasıl olur diye şaşırmayalım. Bu iktidarın şahsi çıkar ve menfaatleri için hiçbir şey olasılık dışı değildir. Yıllar önce de benzeri örneğini yaşadık. AKP’nin itirazıyla 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri sonucunda aynı zarftaki dört oy pusulasından İstanbul’da sadece İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı sonucuna itirazıyla seçim yenilenmesinin “hukuken, mantıken olamaz” olmasına rağmen seçim yenilenmişti. Bu uydurma karara halkın tepkisi ise 13 bin oyu 800 bine çıkarmak olmuştu.

İktidar yoluna “Hiçbir şey olmasa da bir şeyler olmuştur” tezi ile devam ediyordu. Şimdi de “Hiçbir şey olmasa da” bir şeyler yaratma gayreti ile devam ediyor. O gün aynı zarf içinde 4 oydan birini geçersiz sayan iktidar, şimdi de İmamoğlu ile aynı dönemde yatay geçiş yapan 51 kişiden sadece İmamoğlu’nunkini geçersiz sayarak diğer elli kişiye hiçbir inceleme yapmıyor. Nasıl olur diye şaşırmayalım. Haksızlık hukuksuzluk bu iktidarın genlerine kadar işlediyse neden olmasın?

İmamoğlu’ndan sonra olası yeni bir aday için de seçilme şansı varsa, aynı uygulamanın devam edeceğinden hiç kuşkunuz olmasın. Bu tür uygulamalar otokrat rejimler için vaka-ı adiyedendir. (Olağan Vaka)

İmamoğlu’nun adaylığını engellemenin yolu sadece diploma skandalı ile sınırlı değil. Kastamonu’da konuşma yapması için salon verilmiyor.  Kent lokantalarında “Örtülü reklam yaptı” bahanesi ile halka ucuz yemek vermesinin de önü kesilmek isteniyor. Bazı yakınlarının mal varlıkları ve banka hesapları donduruluyor. “Kuyucumuratps” adını kullanan bir kişi,   (X) hesabından  İmamoğlu’nu “ölümle” tehdit ediyor.

Tüm bu olumsuzlukların mevcut durumda bir tek çözümü var. Halkın yasal sınırlar içerisinde “iradesinin çalınmasına” güçlü bir şekilde tepki göstermektir. Şimdilik ikinci bir olasılık gözükmüyor. Skandal boyuta ulaşmış diploma olayını çözüp atmaktır.