Değerli dostlar, son dört gündür ülke genelinde yaşananlara bakınca artık ülkede bir şeylerin bittiğini ve yeni bir durumun şekillendiğini somut olarak görüyoruz. Aslında sıradan halk olarak belki biz suyun üzerindeki akıntıyı görebiliyoruz. Asıl olan bir dip dalga var ki, o yüzeyin altında. Asıl sevindirici olan da odur. Halk artık el yordamıyla bile olsa bunun farkına vardı. İktidarın her oldu bittisine “evet” demiyor. İtiraz ediyor, akılla bilinçle irade ile yürüyor.
Sayın Ekrem İmamoğlu; İktidarın bütün gücünü, olanaklarını kullanmasına rağmen tam dört defa seçimler de yenmiş ve hezimete uğratmış bir kişi. İki dönemdir 16 milyonluk nüfusa sahip İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı. İktidar İmamoğlu’ndan öcü gibi korkuyor. Uykularını kaçırıyor. Adeta iktidarın korkulu rüyası, karabasanı. Sandıkla yenemeyeceğinin de kesin bilincinde. Yargıyı kullanarak gördüğümüz kadarı ile düzmece yöntemlerle, kumpaslarla rakibini sandık harici yollardan saf dışı bırakma gayretinde. 31 yıllık diplomasını iptal etti. Bu ülkede artık hiçbir şeyin güvence de olmadığını gösterdi.
İBB’nin elinden pekçok imkanı alınmasına rağmen başarı ile yürütüyor. Halkın can alıcı sorunlarına merhem oluyor. Örneğin çocuklar için kreşler. Kız öğrencilere barınma yurtları. Kent lokantaları, süt dağıtımı ve daha pek çok konuda halka desteğin örneklerini veriyor. İktidarı da bu tedirgin ediyor. Aslında İBB’ye kayyum atayacaklardı. Halkın direnişi sonucu bunu yapamadılar. Eğer bu direnç olmasaydı, İstanbul şu an kayyuma kalmıştı. İşte dip dalganın başarısı.
İktidar partileri her geçen gün eriyor. Şu an “yüzde otuzlarda” seyrettiğini söylüyor kamuoyu yoklamacıları. Halkın büyük çoğunluğu yani dip dalga bu iktidara karşı. Aslında iktidar yönetme becerisini yitirdi. Sadece son hafta içinde Türk Lirası yüzde 12 değer kaybetti. Merkez bankasının dövizdeki yükselişi durdurmak için 10 milyar dolar sattığı söyleniyor. Yine de Dolar 41, Euro 44 lirayı aştı.
Mevcut iktidara itirazı olan dip dalga CHP’nin çağrısı üzerine dün sandıklara koştu. CHP’nin kayıtlı 1 milyon 753 bin üyesinden 100 bin eksiği ile neredeyse tamamına yakını oy kullandı. Dayanışma sandığında ise ilk verilere göre 13 milyon 210 bin kişi oy kullanmış. Bu rakamların toplamı CHP’nin son seçimlerde aldığı oydan bir milyon oy daha fazla. İlgiye değer düşünülmesi gerekir. CHP, ön seçim ve dayanışma sandığı ile çok önemli bir hamle yaptı. Acilen ERKEN SEÇİMİN kaçınılmaz olduğu ortaya çıktı.
Başta İstanbul olmak üzere, olayların yarattığı eylemler devam ediyor. İktidar umudunu iki şeye bağlamış durumda. CHP’ye içerden bir nifak sokabilir miyim? İkincisi devam eden dip dalga eylemlerinde halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirebilir miyim?
İktidar ne yaparsa yapsın daha fazla ülkeyi yönetemez durumdadır. Yeter ki haklı bir dava yürüten demokrasi güçleri provokasyonlara gelmesin. Güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmesin. Güvenlik güçleri de bu ülkenin evlatları. Halkın onlarla hiçbir alıp veremeyeceği yok. Aklı başında hiçbir güvenlik mensubu kendi halkına zor kullanmaz. Aynı dişlilerin çarkları arasında sonuçta onlar da eziliyor.
İmamoğlu’nun Silivri’ye konması asla bir yenilgi değildir. İktidarın korku ve çaresizliğidir. Muhalefetin korku sınırlarını yıkan dip dalgayı, oyunlara gelmeden doğru yönlendirmesi gerekiyor, Hata yapma lüksü yoktur. Zira iktidarın dayanma gücü kalmadı. Erken seçim bayrağını dalgalandırmaktan gayri çare yoktur.