AKP yönetimi, son 20 yıldır tarikat-cemaat gibi dini yapılara hem destek verdi, hem de onları “koruma” altına almaktan geri kalmadı.
Bunu neden yaptı ve hala bunlara neden destek veriyor?
En önde gelen neden, dini yapılar ve tarikatların devletin din eğitimine kuşku ile bakmaları.
Bir diğeri, dinin, devlet aracılığı ve planlaması ile öğretilemeyeceğini savunagelmeleri.
1946 yılı ve daha sonrasını çok iyi anımsıyorum.
Henüz okullarda din dersi yoktu sanırım, bu nedenle aile büyüklerim, okul tatillerinde camilerde açılan “hatim indirme” adı verilen yani “Kur’an Kursları” adı altında düzenlenen eğitimden etkilenmiş olmalılar ki beni kurslara gönderdiler.
O dönemde Arapça Kur’an okunması ve hatim indirilmesi açıkça teşvik ediliyordu. Bu kurslara çocuklarını göndermeyenlere de iyi gözle bakılmıyordu.
Bu kurslara bir dönem ben de katıldım.
Ailemin isteği, mahallemdeki yaşıtlarımın örnek gösterilmesi ve dahası “mahalle baskısı” sonucu olsa gerek.
Çok şey öğrendiğimi söyleyemem.
İkinci yıl kurslara gitmedim zaten.
Özetle o dönemde “mahalle baskısı” çok büyük etkendi ve aileler üzerinde büyük etki yaratıyordu.
Sonra zorunlu din dersleri konuldu okullara…
Diyanet İşleri Genel Müdürlüğü kurulduktan sonra sanırım işler başka yöne evrilmeye başladı.
Dini yapılar işin başında devletin eğitimine güvenmedikleri gibi bir kısım İmam Hatipler de okullarda verilen eğitime güvenmediler.
Böylelikle, özel eğitim ortamının zeminini hazırlamış oldular.
Tüm dengeler son 20 yılda bozuldu denebilir.
Neden?
Diyanet İşleri bütçesi sınırsız arttırıldı.
Dini vakıflara, hükümetler, AKP zenginleri ve AKP’li belediyelerce sınırsız ayrıcalık ve olanaklar sağlandı.
Milli Eğitim’de sık sık bakanlar değiştirildi.
Dine ve dini eğitime duyarlı olan bu siyasi kadro, İmam Hatiplere, Kur’an kurslarına ve hafızlık eğitimine ağırlık verdi.
Yetmedi, diğer okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi yanında AKP yönetimi “değerler” eğitimini de ön plana aldı.
Tabii bu arada Diyanet İşleri, okul öncesi eğitim birimleri açmaktan geri kalmadı.
Sonunda yurdun her yanında kurslar açılmaya başlandı.
Vakıflar aracılığı ve onun verdiği maddi olanaklarla kestirmeden zengin olmanın yolu açıldı.
Bütün bunları neden aktardım.
“Hiranur Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’ini kızı HKG’yii erkek bir kurs öğrencisine 6 yaşındayken teslim etmesi.
Yani. çocuk yaşta bir kızın evlendirilme vaadi ile kendisinden 27 yaş büyük birine verilmesi.
Ve bu olayın aile ve kadından sorumlu bakanlığına 2 yıl önce ihbar edilmesine karşın harekete geçilmemesi.
AKP iktidara geldikten sonra yaşanan ve 6 yaşındaki HKG’nin ihbarı sonucu ortaya dökülen kirli çamaşırlar bakalım nasıl temizlenecek?
Şu anda tek tutuklama ve gözaltı kararı olmaması da skandalın tuzu biberi…