Her ne kadar geçmişte kullanılan bir deyim olsa da, dalkavukluk, günümüzde de hala kullanılmakta. Güncellenmiş haliyle ve kaba bir deyimle buna yalakalık da deniyor. Kendisine çıkar sağlayacak olanlara, aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen, yaltaklık yapanlar, şaklaban, yağcı, yalaka, yağdanlık diye niteleniyor.
sarayı ve saltanat sahiplerini veya zenginleri, mizahi sözlerle eğlendiren kimselere deniyordu. Üç beş kuruş nafaka karşılığında dalkavukluk yapan masum ve zararsız kimselerdi. Kötü olan, bunlar bir makama geçtiklerinde tehlike çanları çalıyor demektir.
Yönetmenin iki yolu var. Biri bilim, diğeri zulümdur.. Dalkavukluk ve zulüm özdeştir. Bilim dışı yönetimlerin sermayesi doğal olarak zulümdür. Bilimsel düşünce, ehliyet, liyakat ve yeterliliği gerektirir.
Aksine tarihte bilim yerine dalkavukluğu ön plana çıkaranlar çok olmuştur. Bu da yıkım demektir. Ehliyetsiz, tek kerameti, el-etek öpmek olanlara yetki verilince ilk boğazlayacakları o yetkiyi verenler olur. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Yetki gerçekten hak edene ve şahsın duruşuna, ilkesine verilmelidir. El etek öperek, mevki ve makam elde edenler, kuşku yok ki har vurup harman savuracaklardır.
Geçmişte dalkavukların yeri, daima kapı arkası veya merdiven altı bir minder olmuştur. Görevi el etek öpmek, sahibine daima gaz vermek, asla aksine bir şey söylememek. Yağcılık, yardakçılık, nabza göre şerbet, aman efendim, tamam efendim. Asla efendisinin, dikine söz söylememek.
Cumhuriyet dönemi Bilgesi İlhan Selçuk, şöyle diyor: “Dalkavuk Doğu’nun ürünüdür... Soytarı Batı’nın...” Devam ediyor: “Dalkavuk Doğu’ya özgüdür, işi gücü ‘evet efendim, sepet efendim’ havası içinde maskaralık yapmak, efendisini güldürmek, şaklabanlık türetmektir...Dalkavuk soytarıdan da beter bir kimliği simgeler...”
Dalkavuk balon şişiren, soytarı balonu patlatan konumda. Batının hoşgörüsü, soytarıyı iğneleyecek kadar özgür bırakmıştır. O iğneleyici konuştuğunda “Soytarı soytarılığını yaptı yine” derler. Dalkavuğun iğneleme şansı yok. Karşısında asık bir surat ve çatık bir kaş var çünkü.
Dalkavukluğun ve soytarılığın güncel versiyonu yalaklıktır. Yalakalığın kurumsallaşması ve itibar kazanması kadar, üzücü ve ürkütücü bir tablo yoktur.