“Cumhuriyet, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlüğe olan özlemiyle doğdu”

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Afacan, “Bu anlamlı zaman diliminde, sevinci ve gururu yaşarken, dünyanın dört bir yanında süren çatışmaların ve acıların gölgesinde de bir düşünceye dalmalıyız. Gazze’de ve diğer bölgelerdeki savaşlar, insanlığın hala çözülmeyi bekleyen büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu hatırlatıyor.
Barışın ve insan haklarının önemini daha fazla kavramalı ve bu değerleri koruma konusundaki kararlılığımızı artırmalıyız. Kurtuluş Savaşında milli mücadele ruhu ile verdiğimiz bağımsızlık ve özgürlük mücadelemiz sonucu, kurduğumuz Cumhuriyetimizin 100.yılında dünya barışına katkıda bulunma sorumluluğumuzu da unutmamalıyız” dedi.
“İNSAN HAKLARINA SAYGI, 
ÖZGÜRLÜK, ADALET VE BARIŞ, 
CUMHURİYETİMİZİN TEMEL TAŞLARIDIR”
Gazze’deki insanların savaşın yıkıcı etkileri altında acı çektiğini kaydeden Afacan, “Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve masum siviller bu çatışmanın en büyük mağdurları. Bu durum, insanlığın yüzleştiği bir travmadır ve dünya olarak bu tür acıların son bulması gerektiğine inanmalıyız.
Cumhuriyetimizin kuruluşunda öğrendiğimiz derslerden biri, barışın ve halkların kardeşliğinin değeridir. İnsan haklarına saygı, özgürlük, adalet ve barış, Cumhuriyetimizin temel taşlarıdır. Bu değerleri unutmadan, bu değerler doğrultusunda hareket etmek, birlikte daha aydınlık bir geleceğe yol açabilir.
Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde, Türkiye olarak, barışın ve insan haklarının önemini vurgulamalı, Gazze’de ve dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerinde yaşanan acılara dikkat çekmeliyiz. İnsanlığın refahı için el birliğiyle çalışmalı, çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.
Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde barışın ve umudun ışığında, tüm dünya halklarına barış ve huzur diliyoruz” ifadelerini kullandı. 
“ECZACILAR OLARAK CUMHURİYET 
DEĞERLERİNE BAĞLIYIZ”
Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın büyük gururunu ve mutluluğunu yaşarken, bu büyük milletin aydınlık geleceğine katkıda bulunan pek çok sektör ve meslek grubu bulunmaktadır. Bu özel yıl vesilesiyle, eczacılar olarak Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlarken, sağlık sektöründeki kritik rolümüzü ve toplumumuza sunduğumuz hizmetlerin değerini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Cumhuriyet, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlüğe olan özlemiyle doğdu. Bu bağlamda sağlık, Cumhuriyetimizin en temel taşlarından biri haline geldi. Eczacılar, bu taşların şekillenmesinde ve güçlenmesinde önemli bir rol oynadılar. İlaç ve sağlık alanında uzmanlığımız sayesinde, milletimizin sağlığını korumak ve geliştirmek için özverili bir şekilde çalıştık.
Eczacılar olarak, her gün binlerce insanın sağlığını iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyoruz. İlaçların doğru kullanımı, danışmanlık hizmetleri, aşılar ve birçok sağlık hizmeti ile toplumumuzun sağlık ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu, Cumhuriyetimizin değerlerine olan bağlılığımızın bir ifadesidir.
Cumhuriyetimizin 100. yılında, eczacılar olarak taşıdığımız sorumluluğun ve görevimizin bilincindeyiz. Sağlığın ve Cumhuriyet değerlerinin ışığında aydınlık bir geleceği inşa etmeye devam etme kararlılığımızı yineliyoruz. Toplumumuzun sağlık ve refahı için çalışmaya, bilime ve insana olan inancımızla devam edeceğiz.
Bizlere bu kutlu günü yaşamamıza vesile olan başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyor, bu şanlı mirasa olan borcumuzu hatırlayarak, onu yaşatmak için çalışmaya devam edeceğiz.
Sağlık dolu, barış dolu, huzur dolu, başarı dolu mutlu bir yüzyıl dileriz!”