İki emektar usta, Güney Mahallesi Stadyum Sokak'taki karşı karşıya bulunan dükkanlarını her sabah erkenden açıp ocağını yakıyor.
Daha çok mevcut bakır eşyaların tamir ve bakımı ile kalaylanmasına yönelik hizmet veren iki usta, nadiren de olsa sipariş üzerine yeni bakır eşyalar da üretiyor.
Sağlıkları elverdiği sürece mesleklerini sürdürmeye kararlı iki ustanın bulunduğu sokakta çekiç sesleri yankılanıyor.
Mesleğin son temsilcilerinden 67 yaşındaki Hasan Haykır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokulu bitirdikten sonra babasının izinden giderek 13 yaşında kalaycılık mesleğine adım attığını söyledi.
- "Eskiden çok kalay işi geliyordu. Şimdi o kadar iş gelmiyor"
Mesleğe başladığı dönemde bakırın yaygın olması nedeniyle işlerin iyi olduğu, ancak son yıllarda işlerinin azaldığını dile getiren Haykır, şöyle devam etti:
"O dönemlerde bakır çoktu. Memleketin hemen hemen yüzde 80'i bakır kullanıyordu. Eskiden çok kalay işi geliyordu. Şimdi o kadar iş gelmiyor. Tamirat, tadilat, semaver işleriyle kendimizi oyalıyoruz. Şimdi çelik eşyalar çıktı. Çeliğin de kalitelisi çıkmıyor ancak bakırdan ucuz olması nedeniyle tercih ediliyor. Aslında bakır sağlığa daha faydalı."
Mesleğinin tamamen yok olmasından endişe duyduğunu vurgulayan Haykır, "Biz bu mesleğin son kişileriyiz. Bizden sonra bir daha gelecek zanaatkar yok. Bizden sonra vatandaş bakırını semaverini yaptıracak usta bulamayacak. Çünkü bizim yerimizi dolduracak zanaatkar yetişmiyor." diye konuştu.
İlerleyen yaşına rağmen mesleğini öğretmek istediğini belirten Haykır, bu mesleği yapacak çırak bulamadığını sözlerine ekledi.
Mesleğe 11 yaşında çırak olarak başlayan 75 yaşındaki Alişan Koca ise kalaycılık mesleğini 64 yıldır aynı sokaktaki küçük dükkanında sürdürüyor.
Emekli olmasına rağmen mesleğinden vazgeçemediğini belirten Koca "Çelik çıktı, plastik çıktı, alüminyum çıktı, meslek öldü. Mesleğimi çok seviyorum." ifadelerini kullandı.