Emek Partisi Çorum İl Örgütü tarafından Bahabey Caddesi üzerinde bulunan Hacı Bektaş Parkı’nda Denizlerin idamlarının 51. yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri TİP ile Yeşil Sol Parti’nin de destek verdiği basın açıklamasında sık sık, “Deniz, Yusuf, Hüseyin, sürüyor, sürecek mücadelemiz”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Faşizme ölüm, halka hürriyet” sloganları atıldı.
Hazırlanan basın açıklamasını ise Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı ve EMEP İl Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Özünel okudu.
“Tek adam rejimini sona erdirecek hamle milyonlarca Denizlerden gelecek. Biz kazanacağız, emekçiler kazanacak" diyen Özünel, “Denizler kısacık yaşamlarında sadece düzenin bekçilerine, atanmış memurlarına değil aynı zamanda ülkeyi kuşatan, nüfuz eden emperyalizme, içerideki uzantılarına, işbirlikçilerine ve kısaca tekellerin düzenine, karşı çıkıyorlardı” dedi.
Özünel, Denizlerin yaşlarından büyük hayaller peşinde koşan hayalperestler olmadığını belirterek, “Onlar yaşadıkları çağın ve dönemin baskılarından huzursuz olan ortalama gençlik profilinin çizgilerini en belirgin biçimde taşıyan; onların en ilerileri, öncüleri, en kararlı olanlarıydılar. 68-70’li yılların başında dünyadaki gençlik ve işçi hareketlerinden Türkiye’ye vuran dalganın en üstünde yer aldılar. Denizler binlerce Deniz’in en güçlü, en atak temsiliydiler. Onları öldürenler bu devrimci gençlik atılımını en acı biçimde kesmek istemişlerdi. Başaramadılar” ifadelerini kullandı.
“ANTİEMPERYALİZM DEDİKLERİ YALANDAN İBARET”
Son dönemde Erdoğan ve AKP İktidarından gelen ‘antiemperyalizm’ çıkışlarına değinen Özünel, şunları dile getirdi:
“Antiemperyalizm ABD’nin gücüne ulaşan emperyalist devletlerin arttığı koşullarda aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanmak için her gün birine bağırmak değildir. Biriyle kol kola girip diğerine, sonra o diğerinin koluna girip ötekine dilediğini yaptırabileceğini zannetmek değildir. IMF’den ayrıldığını söyleyen Erdoğan IMF’siz IMF programlarını uygulamakta IMF’ye olan borçların kat kat mislini tekellere ve devletlere borçlanmaktadır. En çok bağırdığı ABD parasını aldığı F-16 savaş uçaklarını vermediği halde buna dair tek bir söz söylenmemekte ama ABD’nin her dediği olabilmektedir. Erdoğan’ın antiemperyalizm dediği şantaj, yaptırım, tehdit, hot-zot diplomasisidir ve bunlar her seferinde daha güçlü bir bumerang olarak Türkiye’ye dönmektedir.”
“TEK ADAM REJİMİNE KARŞI, DENİZLERİN YOLUNDA…”
“Denizler bugün sağ olsalardı sınıfsız sömürüsüz bir dünya için mücadele etmeye devam edeceklerdi” diyen Özünel, açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:
“Denizler bugün sağ olsaydılar onların anti emperyalist mücadelesinin hedefinde; bugün beşli çete başta olmak üzere halkın birikimini yandaş tekellerin hizmetine sunan, kendi çeperini zengin eden, kamu kaynaklarını yerli yabancı tekellere özelleştiren, ormanları, dereleri, kentleri şirketlerin emrine amade hale getiren ve nihayet ülkeyi bir şirket gibi yöneten ve kendisi de bizzat Afrika, Türki cumhuriyetler vb. yerlere sermaye transferi yapan ama halkı patates soğana muhtaç bırakan iktidara karşı vereceklerdi. Yine sağ olsalardı; NATO’ya ABD’nin her köşeye kondurduğu üslerine, Türkiye’nin toprak kazanmaya dönüşen sınır ötesi harekatlarına karşı çıkacaklardı. Denizlerin başlattığı mücadele sürüyor, sürecek. 14 Mayıs seçimleri bu çok yönlü ve kapsamlı mücadelenin bir parçasıdır. Tek adam rejimini sona erdirecek hamle milyonlarca Denizlerden gelecek. Birleşe birleşe kazanacağız. Biz kazanacağız, emekçiler kazanacak.” (Taner ŞİMŞEK)