Ülkede bazen güzel şeyler de oluyor. Yaşamımızın tüm alanını kapsayan siyaset ekonomi konuları, bu defa sporun gerisine düştü. Kadın voleybol milli takımımız ABD’yi çatır çatır yendi. Dünya sıralamasındaki bir numaralı yerimizi koruduk. Haliyle sonuca çılgınca sevinen Türk seyircilerden kırmızı dekolte giysili bir kadının istem dışı ikizlerinin dışarı fırlaması gündeme oturdu. TRT filmi ağır çekimde verince de ağır kriz çıktı.
Çok utandık çok!
Tepeden tırnağa bademlerden oluşan TRT Yönetimi krizi atlatmak için açıklama üstüne açıklama yapıyor. “Ekranlara istenmeyen bir görüntü geldi ama vallahi billahi çeken biz değiliz, ABD'li yayıncı” anlamında. Bademler çok korkmuş kadının memesinin gözükmesinden. Bademler adına üzülmedim desem yalan olur!
Yalnız çok utandık çok!
Ne yapmalı acaba? Neden utanıyoruz? Memeden. Ne yapalım insan memeli bir tür değil mi? Her insan çocukluğunda o memeye yapışıp şapır şapır emmedi mi? O memeyi emmesek sağlıklı bir yaşamımız olabilir miydi?
Toplumun varlığını, yaşamın gereğini, tarihin ve kültürün devamını sağlayan olgu, kadın ve erkeğin bileşkesi değil mi? Kadın rahmi ve memesi gelişimin temel faktörü değil mi? Sonuçta kadın memesi bereketi temsil eder. Örneğin Efes’te bulunan Artemis heykeli gibi.
Kadın anadır ve doğurgandır. Tarih öncesi dönemlerde kadına hep saygı duyulurdu. Hatta tapılan bir imgeydi. Dahası ilkel toplum kadın egemen bir toplumdu. Üretim ilişkileri ve özel mülkiyetin doğuşu ve gelişmesi ile kadın ikinci plana düştü.
Kadını çocuk doğuran kuluçka makinası olarak gören ve mutfağa kilitleyen zihniyet kadının giyim kuşamından saçının teline kadar hüküm yürütüyor.
Böyle olunca haliyle kadının istem dışı da olsa memesi gözükünce çok utanıyoruz çoook!
Doğa memeli varlıkların memesinden besleniyor. Fakat memenin bu asıl işlevi unutuluyor. Kadın vücudu bazı defilelerin, reklamların, sunumu, oyuncağı ve dekor aracı olarak kullanılıyor.
Erkek egemen toplumlarda erkeğin gücü ve iktidarı ön plana çıkarılarak, kadın aşağılanıyor, dövülen, sövülen daha öfkeni alamazsan öldürülen bir varlık. Televizyonlarda izlediğimiz kadın programları bu konularla dolup taşıyor.
İstem dışı kadının memesi gözüktü çok utandık çok!
Fakat; Bir erkek birden fazla kadın alırken sorun yok. “Küçüğün rızası var” derken utanmıyoruz. Altı yaşındaki kız çocuğuna gelinlik giydirirken utanmıyoruz. “Hamile kadının sokağa çıkması terbiyesizliktir… Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak…Kadın erkek eşitliği fıtrata ters” derken utanmıyoruz. Kadına mirastan pay vermezken utanmıyoruz…
İstem dışı kadının memesi gözüktü, çok utandık çok!