ÇOCUKLAR AÇ KALMASIN

Abone Ol

Ülkemizde her geçen gün daha çok çocuk okul yemeğine gereksinim duyuyor. Ne var ki ücretsiz bir öğün yemek uygulaması bir türlü başlamıyor. CHP, İYİP ve HDP’nin bu isteğinin karşılanması için “MEB bütçesine ekleme yapılsın isteği ”AKP ve MHP oylarıyla ret edildi.

Çocuklarımız biricik ve en değerli varlıklarımız, gözbebeklerimiz. Söz konusu onlar olunca durup bir daha düşünmek gerekiyor. Oysa 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda “ilkokullarda okul yemeği programına başlanacağı” belirtilmişti. 2021’de düzenlenen 20. Millî Eğitim Şûrası’nda “Okullarda ücretsiz öğle yemeği veya beslenme desteği sağlanmalıdır” denmişti, hepsi sözde kaldı.

Okula aç gelen, beslenme getiremeyen, kantinden alışveriş yapacak parası olmayan çocuklara uzun ders saatleri sürecinde bir öğün yemek vermek için bütçe ayrılmıyor. Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay illerinde 15 bin 920 öğrenciye her gün beslenme veriliyor olması yeterli değil, hızla tüm ülkeye tüm öğrencileri kapsayacak şekilde yayılmalıdır.

Özellikle son iki yıllık süreçte alt ve orta kesimler hızla ve alabildiğince yoksullaştı, kuru soğanın bile kilosunun 15 lirayı geçtiği bir dönemde, gerçekten büyük kesim okullarda çocuklarını besleyemeyecek kadar zora düşmüştür. Devletin okul öğrencilerine bir öğün yemek vermesi ne lükstür, ne de lütuftur. Sosyal devlet olmanın gereğidir. Halk yararına kamu hizmeti sunmak, halktan yana sosyal devletin görevleri arasındadır. Beslenmek en doğal insan hakkıdır.

Asgari ücretli, okulda iki çocuğu olan aileyi düşünün, okullarda bir tost en az 15 lira, iki çocuk 30 lira, yanında ne içecek, ne su var. Hiç tartışmasız öğrencilere okullarda su ve bir öğün ekmek bedava olmalıdır. Çağın gereğidir, sosyal devlet olmanın gereğidir. Geleceğimize verdiğimiz değerin en basit özetidir.

Türkiye, Dünyada dış ülkelere en çok yardım yapan bir ülkedir. ABD’ye yardım yapacak kadar cömert bir ülkeyiz. Kaç milyon Suriyeli ve göçmeni besliyoruz da, öz evlatlarımıza karşı bu eli sıkılığın anlamı nedir?

Bakıyorum fırınlarda askıda ekmek uygulamaları var. Son yıllarda marketlerde mama hırsızlıkları başladı. Çocuk mamalarına marketlerde kilit vuruluyor. Çok acı, bir utanç belgesidir. Kapitalizmin vahşiliğini, acımasızlığını bundan daha iyi ne anlatabilir? Fabrikalarda çalışan anneler, yiyeceklerinin bir bölümünü artırarak evlerine getirip çocuklarına beslenme olarak koymakta.

Yaşamsal önemi olan ekmek ve su herkesin ortak malıdır. Gerçekte Türkiye öğrencilerini bir öğün yemekle besleyecek kadar zengin ve güçlü bir ülkedir. Nasıl oluyor da yoksul, imkânsız ailelerin çocukları okullarda aç kalıyorlar? Bu, rejimin ve ülkeyi yönetenlerin bir ayıbıdır. Örneğin İngiltere’de yedi yaşına kadar tüm çocuklar ücretsiz okul yemeği yiyor.

“2020’de TÜİK tarafından, Türkiye’deki çocukların yüzde 33,7’sinin “ciddi maddi yoksun” olduğunu açıkladı. Yine TÜİK’e göre 2022’nin ilk sekiz ayında gıda enflasyonu önceki yılın ortalamasına göre yüzde 73,2 arttı. TÜİK hesaplamalarına göre Türkiye, 30 Avrupa ülkesi içinde en çok çocuk yoksulluğu oranına sahip iki ülkeden biridir. Eurostat’ın (Avrupa İstatistik Ofisi’ne) göre ise, “Türkiye’deki çocukların yüzde 44,3’ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında” olduğunu gösteriyor.

2021 yılında Türkiye Aile Hekimliği dergisine göre çocukların dörtte birinin çok düşük kilolu ve yaklaşık dörtte üçünün kansızlıkla mücadele ettiğini açıklıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bin sınırında. Derin yoksulluk hat safhada. Çocuk yoksulluğu raporları ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanıyor.

Tüm çocuklar için okullarda en az bir öğün ücretsiz yemek ve ücretsiz su verilmelidir. Çocuklar okullarda aç kalmamalı. Bu lütuf değil en temel insan hakkıdır. Yaşamsal haktır.