Horoz her sabah âdeti üzere ötüyormuş.
Bundan rahatsız olan sahibi bir gün horoza demiş ki: "Her gün ötmenden rahatsız oluyorum, bir daha ötersen keserim seni ."
Horoz üzülmüş fakat canından olmamak için ötmeyi bırakmış ve şöyle düşünmüş " Bir ben ötmesem ne olacak, bir sürü horoz kardeşim var."
Bir süre sonra sahibi yine gelmiş ve demiş ki:
"Eğer tavuk gibi gıdaklamazsan seni keserim."
Üzülmüş hem de çok, fakat başka çaresi olmadığını düşündüğü için gıdaklamaya başlamış. Yani canını kurtarmış!
Aradan biraz zaman daha geçmiş ve bu kez sahibi demiş ki: "Hiçbir işe yaramıyorsun, eğer tavuk gibi yumurtlamazsan seni keserim."
Horoz hüngür hüngür ağlamaya başlamış ve demiş ki "KEŞKE ÖTERKEN ÖLSEYDİM."
* * *
Bahsettiğim hikâyenin özünü Cennet mekân Yavuz Sultan Selim Han şu sözüyle kısaca özetliyor: “Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.”
Geçen hafta sonu Liselere Giriş Sınavına giren öğrencilerin haberlere yansıyan görüntülerini gördüm. Kimini heyecanlı, kimini korku ve endişe içerisinde, kimini ise ağlamaklı gördüm. Aileler ise bambaşka bir ruh hali içerisindeydi. Hepsinde farklı bir kaygı ve heyecan.
Her anne ve babanın en büyük isteği ve dileği tabii ki çocuklarının iyi bir eğitim görmesi ve iyi bir geleceğe sahip olmasıdır. Ancak burada önemli olan ebeveynlerden çok, çocuklarımızın da ne istediğidir. Bunu sorduk mu hiç kendimize? Sınav bitti, şimdi heyecanla sonuçları bekliyoruz. Peki, başarısız bir sonuçla karşılaştığımızda ne yapacağız? Oturup üzülüp ağlayacak mıyız? Elbette ki hayır!
Gençlere tavsiyem büyük başarılar elde etmek istiyorsanız yalnızca başarıyla değil, başarısızlıkla da başa çıkabilmenizin gerekli olduğunu unutmayın. Denemekten asla vazgeçmeyin. Çünkü denemeden ve başarısız olmadan gelişemezsiniz.
iş yaşantım boyunca her zaman söylediğim gibi tabuları yıkarak, geleneksel yapıların dışına çıkarak başarılı sonuçlara ulaştım. Denemekten hiçbir zaman vazgeçmedim. Kısacası marifet, merdiveni tırmanmak değil; merdivenin yerinin doğru olup olmadığını sorgulamanızdır.
ayak uydurun ve değişimi kucaklayın, şikâyet etmek yerine çözüm üreten, pozitif düşünen, kendisiyle barışık bireyler olun.
Unutmayın! Cesaret, özünü korumaktır. Yani başkalarının istediği gibi değil de, özünde kendin olabilmektir.
En güzel günler sizlerin olsun.