Savaşan Mehmetciklerimiz ne yeyip ne içiyorlardı
Ordumuzun yiyecek ve içeçeği önceleri günlük Çanakkale boğazından deniz yolu ile geliyordu. Sonra düşmanların boğaza hakim olmasıyla karadan taşınmaya başlandı.
Bigalı Köyü yakınlarında karavana kuyruğunda bekleyen Mehmetçikler
Carl Mühlman adlı Alman subayın Çanakkale Savaşı kitabından bir alıntı:
“
Huma Kuşu Yükseklerden Seslenir
•Seferberlik ilan edilmiş, ülkedeki tüm gençler okuyan-okumayan tümü askere çağrılmıştır. Erzurum'un Ilıca nahiyesine bağlı Çiğdemli köyünde Mustafa ve Gülbahar'ın dillere destan aşklarını bilmeyen yoktur. Evlenmelerine izin verilir ve evlenirler. Mustafa askere alınır. Gülbahar'ın iki gözü iki çeşmedir, ama yapacak bir şey yoktur. Vatan savunmasıdır.
Mustafa gitmiştir ve Gülbahar her sabah kalktığında bahçeye çıkar yavuklusunun yoluna uzun uzun bakarak geleceği günü bekler. Bekler ama ne gelen var ne de haber. Gülbahar'ın bu durumu kaynanasını ve kayınbabasını çok üzmektedir. Gelin her geçen gün eriyip gitmektedir.
Mustafa'dan yıllarca haber gelmez. Ev halkı artık umutlarını kesmek üzeredir. Kayınbabası gelinin her sabah yavuklusunun yolunu gözlemesine, uçan kuşlardan haber istemesine o kadar üzülür ki bu ağıtı yakar.
•Huma kuşuna bir cennet kuşu da denir. Çok yükseklerde uçar ve bu uçuşu günlerce sürer, adeta bir haberci kuşu gibidir. Mustafa'yı da huma kuşuna benzeterek ve yine huma kuşunun çok yüksekte uçması haberci bir kuş olmasına atıf ederek başlar söylemeye:
Huma kuşu yükseklerden seslenir
Yar koynunda bir çift yavru beslenir.
Sen ağlama kirpiklerin ıslanır,
Ben ağlam ki deli gönül uslanır.
•Gülbahar'ın ağlaya ağlaya göz pınarları kurumuştur.
Hulusi Seven Erzurum
(SÜRECEK)