Çağlayan’da Ümit Özdağ protestosu

Ümit Özdağ’a Özgürlük Platformu, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın 65 gündür iddianamesiz şekilde tutuklu bulunmasına yönelik Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına çok sayıda partili ve destekçisi katılırken, platform sözcüleri, hukuki sürecin ağır işlediğini ve bu durumun anayasal haklara aykırı olduğunu vurguladı.
Açıklamada, “65 gün önce İstanbul Adalet Sarayı’nda tutuklanan Ümit Özdağ hakkında iki kez tutukluluk incelemesi yapılmış, ancak ‘kaçma şüphesi’ ve ‘soruşturmanın sürüyor olması’ gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Ancak aradan geçen süreye rağmen iddianame hâlâ hazırlanmadı” denildi.
Platform temsilcileri, savcılığa şu soruyla seslendi: “Eğer kuvvetli şüphe varsa iddianame nerede? Eğer yeterli şüphe yoksa Prof. Dr. Ümit Özdağ neden hâlâ Silivri’de?”
“İDDİANAME OLMADAN 
TUTUKLAMA HUKUKSUZ”
Anayasa’nın 19. maddesini hatırlatan platform üyeleri, tutuklanan kişilerin makul sürede hâkim önüne çıkarılması ve yargılanması gerektiğini belirtti. Ümit Özdağ’ın tutuklu bulunduğu sürenin makul olmaktan çıktığını dile getiren açıklamada, “Suç isnadı Türk Ceza Kanunu’na göre yalnızca 1 yıl ceza öngörmektedir. Bu suçun infaz hukukuna göre yatarı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla 65 gündür süren tutukluluk, kişi özgürlüğünü haksız yere kısıtlamaktır” ifadelerine yer verildi.
“KUMPAS MI HAZIRLANIYOR?”
Platform üyeleri, tutukluluğun sürdürülmesinin ardında daha büyük bir plan olabileceğini de öne sürdü. Gazeteci Barış Pehlivan’ın 11 Kasım 2024’te bir televizyon programında sarf ettiği “Ümit Özdağ’ın başına çorap örülmek isteniyor” sözleri hatırlatılarak, “Bu tutuklama, planlı bir kumpasın parçası mı? Yargının görevi bu iddiaları araştırmak ve kumpaslara geçit vermemektir” denildi.
Açıklamanın sonunda, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun sadece şahsına değil, Türk Milleti’nin egemenlik hakkına karşı da bir kısıtlama olduğu ifade edildi. Platformdan yapılan çağrı şu sözlerle tamamlandı:“Ümit Özdağ’a sahip çıkmak, kendi hukukumuza sahip çıkmaktır. Daha dün Yenikapı’da teröristbaşının sesi ve görüntüsü yayınlanırken, Türk Milleti’nin savunucusu Ümit Özdağ’ın cezaevinde olması kabul edilemez. Eğer Türk Milleti’ni savunmak suçsa, hepimiz bu suçun failiyiz.”
Basın açıklaması, “Ne mutlu Türküm diyene” sloganıyla son buldu.