BURAYA ÖLÜM GİREMEZ

Abone Ol

BERGAMA’DAKİ ASKLEPİON TAPINAĞI GİRİŞİNDE “BÜTÜN TANRI’LARIN

KUTSİYETİ İÇİN ASKLEPİON’A ÖLÜM GİRMESİ YASAKTIR” YAZARMIŞ.

 

Eski Yunanistan’da tanrı Apollon’un oğlu Asklepios sağlık ve Hekimlik Tanrı’sıdır.

Asklepios, tabiatın sırlarını ve ölüleri diriltmeyi öğrenir. Bunu haber alan tanrıların babası Zeus ondan korkar ve yıldırımlarıyla Asklepios’u öldürür.

Asklepios’un cansız bedeni göğe yükselir. Efsaneye göre Zeus Asklepios’u yıldırımlarıyla öldürdüğü sırada Asklepios’un yazmakta olduğu reçete oradaki bir otun

üzerine düşmüş, yağan yağmurla kağıttaki yazı toprağa karışmıştır.

Yazı ile toprağın buluşmasından her derde deva “Sarımsak” meydana gelmiştir.

Asklepios’un tapınaklarına Asklepion denir. Bergama’daki Asklepios tapınağı M.Ö 4.

yüzyılın ortalarında kentin dışında Geyikli Dağının yamaçlarında, kuytu bir vadi

içerisinde, şifa verdiğine inanılan su kaynaklarının bulunduğu düzlükte kurulmuştur.

Kuruluş efsanesine göre, saygın bir kişi ve aynı zamanda Pergamon’un ilk Prytan’ı olan Arkhias, Yunanistan’da avlandığı sırada ayağından yaralanır. Tedavisi Yunanistan’ın en ünlü Epidauros Asklepieion’unda yapılır. Tedavi sonucu iyileşen

Arkhias, sağlık tanrısına şükranlarını sunmak için Epidauros Asklepios kültünün Bergama’da da kurulmasını sağlar.

Asklepios ilk çağın hastaneleridir. En büyüğü ve en ünlüsü Bergama’da bulunan Aesculape mabedidir. Burası şifalı su, kaplıca, fizik tedavi, temiz hava gibi tedavilerin yanı sıra telkin, eğlence ve müzik yoluyla tedavinin uygulandığı yerlerdir.

Roma’lı ünlü hekim Asclepiades burada psikolojik sıkıntıları olan hastalar için müzik terâpi

uyguluyordu. Tarihi kayıtlarda, histeri hastalarının çoğunun flüt veya başka aletlerle tedavi edildiği Aesclupe’nin sağır hastaları trompetle tedavi etmeye çalıştığı yazılıdır.

TRT ses sanatçısı Psikiyatr Doç Dr. Adnan Çoban’ın Müzik Terapi kitabını okuyorum.

1995 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun olan Adnan Çoban, aynı fakültede Psikiyatri ihtisasını tamamladı. Birçok hastane ve klinikte görev yaptı,

Travma sonrası stres bozukluğu, bağımlılık, panik bozukluğu, fobiler, depresyon

şizofreni, bipolar bozukluğu gibi ruhsal sorunlu hastalarla çalışmaktadır.

Ben de musiki sevdalı birisi olarak Adnan Çoban’ın “Müzik Terapi” kitabını severek okumaya başladım.   

Adnan Çoban diyor ki: “Bilim, insanlığın ortak mirası, musiki ise ortak lisanıdır. İnsan var olduğu tarihten itibaren sesini, ahenk, armoni, estetik ve belli ölçüler içerisinde kullanmaya gayret etmiştir.

Toplumlar, kendi benliklerine ait melodi ve terennümleri biriktirip kuşaktan kuşağa aktararak “Millet” olma kavramının kültürel boyutunun çok önemli bir yönü olan

musikilerini oluşturmuşlardır. Müzik terapi, insanlık tarihi boyunca pek çok hastalığın tedavisinde çok farklı formatlarda kullanılmıştır. Müzik terapi uygulamalarının

evrensel, bilimsel ve etik sınırlar içinde yapılması son derece önemlidir.

Özellikle son iki yıldır Pandemi nedeniyle evlere hapsolan gençler gerçek dünyadan iyice koptular. İnsan içine çıkmayan, insanlarla nasıl konuşulacağını bilmeyen sanal dünyanın çocukları korkarım şarjları bitince neslimizi de kurutacaklar.

Bu yüzden bir eğitimci olarak, anne ve babaların çocuklarına sahip çıkarak, onlara iyi

geleceğini düşündüğüm müzik terapiyle çocuklarını eğitmeye ve gerçek hayatın içine çekmeye çalışmalarını tavsiye ediyorum.

FİLOZOFLARDAN SEÇİLMİŞ GÜZEL SÖZLER

1-Sanal âlemin esiri olan ve insan içine çıkmayan çocuk annesine, “Beni internetten mi indirdin anne?” diyor. “Hayır” seni ben doğurdum oğlum” diyor anne.

2-Sanat ve müzik terapi çocuğun özgüvenini yükseltir, kendisini ifade etmesini sağlar, zihnini açar ve hayata bakış açısını genişletir.

3-Ben her zaman yaşlılar gibi olgun düşünen gençlere, gençler gibi neşeli olan yaşlılara hayranımdır. Zaten neşeli insanlar hiçbir zaman yaşlanmazlar. (Çiçero)

4-Önemli olan sözler değil davranışlardır. Sevdiğini söyleyen biri yerine sevgisini gösteren birine inanın. (Erich Fromm)

5-Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, sorunlarla başa çıkabilme yeteneğidir.

6-Kadınlar sevilmek için yaratılmışlardır, anlaşılmak için değil. (Oscar Wilde)

7-Din adamlarının sürekli gökyüzünden söz etmeleri, yeryüzünü sömürmek içindir.

8-Dinlerin kitaplarını okuyup anlayana Ateist, okuyup anlamayana dindar, hem okumayıp hem de anlamayana yobaz denir. (Nikola Tesla)

9-Faleros’lu Demetrios gençlere şu nasihatte bulunur: Üç kimseye mutlaka saygılı olunuz. 1) Kendi evinizde iken ailenize, 2) Sokaktayken gelip geçenlere, 3) Yalnızken kendinize.

10-En değerli kişiler alçak gönüllü olanlardır. İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensiplerdir.