Okumak, okumak, okumak…
Ve düşünmek…
Ne çok şey katar insanoğluna ne çok şey katar o insanoğullarının yaşadıkları toplumlara…
İşte örnek.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Erdal Atabek Üstat…
2023 Türkiye’sini, 2014’lü yıllarda görmüş.
Hem de öyle bir görmüş ki, hayran olmamak elde değil.
* * *
İşte Erdal Atabek Üstadın dokuz yıl öncesinden günümüz Türkiye’si ile ilgili saptamaları…
* Tesettür (kapanma-gizlenme) on yaşında kız öğrencilere inecek. Hatta burada kalmayacak.
* Erkek ve kız okulları da ayrılacak.
* Sonra sıra, kamu taşıtlarında “kadın-erkek ayrımına” gelecek
* Hatta özel araçlarda kadın-erkek beraberliği bile sorgulanacak..
* Her şeyin bir sırası, zamanı var.
* Tesettür (kapanma-gizlenme) on yaşında kız öğrencilere dek indi.
* Bu tesettür burada kalacak mı?
* Elbette hayır! Çok daha küçük yaşlara dek indirilecek.
* Bu süreçte çocuklara “Kuran öğretme” adı altında laiklik karşıtı, Cumhuriyet karşıtı telkinler yapılacak.
* Bu yaş çocuklarına yapılan öğretim değil, telkindir.
* Siz bütün bunlar olurken, yapılırken ne yaptınız ya da ne yapıyorsunuz?
* Aklınıza bu çocuklara yaz okulları açıp, çağa uygun programla yaz aylarını değerlendirmek geldi mi?
* Gelmedi.
* Düşünmediniz.
* Üşendiniz.
* Değil yapmaya, düşünmeye dahi üşendiniz.
* Size söylendiği zaman da ilgilenmediniz.
* Kuran kurslarında beyni yıkanan milyonlarca çocuk büyüdü. Eğitim gördüler.
* Fakülte kapılarına dayandılar.
* Kızlar “kapanma özgürlüğü” istediler.
* Erkekler mescit istedi, cuma namazına gitmek istediler. İnançları doğrultusunda yaşama hakkı istediler.
* Siz on yıllar boyunca bakıp durdunuz, şaşıp geçtiniz
* “Çağa aykırı şeyler bunlar” dediniz
* “Devlet izin vermez böyle şeylere” dediniz.
* İçinizde “ordu izin vermez böyle şeylere” deyip rahatlayanlarınız oldu.
* Siz hep kendi yanınızda gördüklerinize kızdınız:
* “Neden bir şey yapılmıyor? Bak oralarda neler oluyor?” diye söylenip durdunuz.
* Ama siz hiç bir şey yapmadınız.
* Size göre bunlar, sizin göreviniz değildi çünkü!
* Siz seçimden seçime oyunuzu ver(ir)diniz, o kadar.
* Hatta kızıp bazen oyunuzu da verme(z)diniz.
* Sonuçta; son yirmi yıl içinde din adı altında irtica eğitimi almış milyonlarca çocuk büyüdü, seçmen oldu.
* Sandıktan onların kurup desteklediği parti kazanarak iktidar oldu. Üniversitelere, indirilmiş puanlarla girdiler, yargıç oldular, savcı oldular, kaymakam oldular, vali oldular.
* Sizin şaşkın bakışlarınız arasında erkek hastaya bakmayan kadın doktorlar, erkek eli sıkmayan kadın idareciler oldu / Bilesiniz ki bu zihniyet giderek artacak.
* Bu arada kadın eli sıkmayan erkekler, yöneticiler arasındaki yerini aldı.
* Siz, “aman benim çocuğum özgüvenli olsun, kendi kararlarını kendi versin, kendi sorumluluğunu üstlensin, geleceğin dünyasında kendi yerini alsın” diye elinizden geleni yaparken altınızdaki zemin kaydı.
* Ayırdına vardınız mı?
* Varmadınız.
* Vardıysanız bile aldırmadınız.
* Çocuğunuzun okulunu, imam hatip okulu yapıverdiler.
* “Aman bu nasıl iş, çocuğum oraya mı gidecek?” diye sızlanınca da size 80 km. uzaktaki okulu gösterdiler.
* İmzalar topladınız, başvuruları topladınız, toplu şikâyetler yaptınız. Daha doğrusu yapar göründünüz.
* Ne oldu?
* Hiç. Koca bir hiç.
* Ne dediler size?
* “Su yolunu buluyor”
* Siz, “Hangi su, hangi yolu buluyor?” dediniz mi?
* Demediniz.
* Ne dediniz?
* “Durmak yok, yola devam…” dediler, siz boyun eğdiniz.
* Siz, “Hangi yola devam?” diye sordunuz mu?
* Sormadınız.
* Oysa su sizdiniz, yol da onların istediği yoldu.
* Bunları söyleyenleri yıllarca bakan, başbakan yaptınız.
* Sonra?
* Sonra da cumhurbaşkanı seçtiniz.
* Sayın Cumhurbaşkanı, “…Bundan böyle ben ne dersem o olur…” dedi. Önce kuvvetler ayrılığı sistemini kaldırdı.
* Artık karar verme iradesi de sizin değil.
* Bu irade sizde olduğu zaman gereken işlerin hiçbirini yapmadınız.
* Sadece sızlandınız.
* Hep başkalarının bir şeyler yapmasını beklediniz.
* Ama onlar hiç sızlanmadı, çalıştı.
* Hiç kimseden hiçbir şey beklemeden gereken her şeyi kendileri yaptılar. Bıkmadan, usanmadan, yıllar boyu kendileri için gereken her şeyi yaptılar.
* Doğal olarak onlar kazandı, siz kaybettiniz.
* “Ama Amerika?” demeyin sakın.
* Amerika işine geleni destekler.
* “Ama aydınlar?” demeyin sakın. Aydın(!) sizdiniz ama ayırdına varmadınız.
* “Sakın ordu?” demeyin, sakın.
* Ordunun işi değildi, sizin işinizdi.
* Bugünkü Türkiye mi?
* Bu Türkiye sizin seçiminizdir.
* Eğer bir şey düşünüyorsanız şimdi başlayacaksınız.
* Gün gün, saat saat, dakika dakika.
* Ya da “akan suyun nereye gittiğini seyredeceksiniz…”
* Zaten de seyrediyorsunuz.
* İyi uykular…
* * *
2014 yılında yazılmış bir yazı.
Yıl 2023
Kaç yıl geçmiş aradan?
Dokuz yıl.
Atabek Üstat haklı mı?
Haklı.
O gün bugün, değişen bir şey var mı?
Yok.
Tam aksine, her şey daha da kötüye gitti ve gidiyor.