Bu sezon deplasman maçlarında daha başarılı sonuçlar alan Çorum Belediye’nin, evindeki kayıplara bir yenisi daha eklendi. Grubun en kötü deplasman karnesine sahip takımlarından biri olan Elaziz Belediye karşısında alınan 3-1’lik mağlubiyetle hem liderlik şansı, hem “yenilmezlik” unvanı gitti. Uzun lig maratonunda yenilmezlik ve liderlik o kadar önemli değil de, son haftalardaki tablo açıkçası beni de endişelendirmiyor değil. Payas deplasmanında alınan galibiyet ve sonrasında liderliğin gelmesiyle sanki her şey tersine döndü. Sanki takım lider olunca lig bitti. Belediyespor, liderliği kaldıramadı. Saçma sapan olaylarla biten Osmaniyespor maçından sonra dün Elaziz Belediye maçındaki saçmalıklar bundan sonra da devam ederse korkarım bir sezon daha boşa gider.
Dün, çelişkilerle dolu bir maç izledik. Yusuf Hoca’nın sahaya sürdüğü kadro tartışmaya açık. Abdullah’ın kırmızı kartına artık bir şey demiyorum. Bence gayet normal. Geçmişte de benzer kartlarla takımını yalnız bıraktı ve bunun için bırakın cezayı, ödüllendirildi bile. Yani dün de atılmasına şaşırmadım. Hedefe oynayan bir takımın oyuncusu olmadığını hep söylüyorum. İyi insan olabilir, tekniği de iyi olabilir ama benim kriterlerime göre el bombası. Geçen sezon Gölcükspor maçında da yok yere kırmızı kart görüp takımını yaktı. Bir futbolcu elbette kırmızı kart görebilir. Ben de gördüm. Ama küfürden dolayı kırmızı kart görmek ne demek ya? Bir de takım kaptanı olacak!
Tekrar maça dönersek, Abdullah’ın oyunda olduğu sürede, yine ısrarla uzun toplarla çıkılmaya çalışıldı. Fizik gücü yüksek Elaziz savunması bu topları toplamakta hiç zorlanmadı. Ne zamanki Abdullah oyundan atıldı o zaman ayağa paslarla oynamaya çalışan Çorum Belediye etkili olmaya başladı.
Skor 2-0 iken Yakup’un penaltıdan attığı gol tam zamanında geldi. Soyunma odasına 1 farkla geride giden Çorum Belediye, ikinci yarıda Yasin ve Abuzer’in oyuna girmesiyle hareketlendi ancak gol gelmedi. Çünkü kötü oynayan futbolcu sayısı o kadar çoktu ki, 3 değil 5 oyuncu değişikliği bile yetmezdi.
61.dakikada Furkan’ın kırmızı kart görüp Elaziz Belediye’nin de 10 kişi kalması üzerine umutlandık ama olmadı. Golü Çorum değil, Elaziz Belediye attı.
Maça giderken de konuştuk. Yenilmezlik unvanı takım üzerinde ciddi bir baskıydı. Bu baskı dün patladı. Umarım hayırlı bir yenilgi olur ve herkes kendine çeki düzen verir. Takım 12 hafta boyunca bu futbolcularla gitti, toparlanabilir. Bu yenilgi de inşallah nazar boncuğu olur.
Dediğim gibi, her takım yenilebilir. Ama ders almak lazım. Altay maçında ders alınmadı, Osmaniye maçındaki olaylar oldu ve takım dünkü maçı seyircisiz oynamak zorunda kaldı. Dün gördük ki, Osmaniye maçındaki olaylardan da ders alınmamış. İyi ki de maç seyircisizmiş. Yoksa Osmaniye maçındaki olayların benzerine şahit olabilirdik. Tek suçlu hakemmiş gibi ortalığı ayağa kaldırmanın kime ne yararı var anlamıyorum. Ve dün bir kez daha gördüm ki, olaylar şeref tribününden başlıyor. Birilerine yaranma çabası mıdır nedir, oradan maç seyredene bir haller oluyor. Bir Allah’ın kulu da “durun, yapmayın, takıma zarar veriyorsunuz” demiyor.
Hakem dün de kötüydü, kabul. Ama faturayı hakeme kesmek günü kurtarmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Maçın kırılma anı Abdullah’ın gördüğü kırmızı kart ve neden olduğu ikinci goldür.