Güncel

“Bölücülüğe sempati gösteren emperyalizme hizmet ediyor”

ÇORUM HABER’in Kurucusu, Başyazarı, Şirket Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü, Çorum Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Mehmet Yolyapar, Umut Radyo Genel Yayın Yönetmeni Meltem Danışman Çınar ile birlikte hazırlayıp sundukları “Çorum Güncesi” programında, Ortadoğu’daki gelişmeleri, ülke bütünlüğü açısından kaygıyla izlediğini belirterek, solculuk adına bölücü anlayışa sempatiyle yaklaşanların, gerçekte emperyalizmin bu coğrafya ile ilgili hesaplarına hizmet ettiklerini söyledi.

Abone Ol

Geçtiğimiz günlerde bir TV programında izlediklerinin adeta kanını dondurduğunu anlatan Yolyapar, “Kürt entelektüeli olarak tanıtılan bir kişi, Türkiye’ye garantörlük verilerek Kürdistan oluşumunun gerçekleştirileceğini, bunun da 300 kişilik bir ‘akil insanlar kurulu’ eliyle yapılacağını anlattı. Garantörlüğün, kafese alınmak istenen tavşana gösterilen havuç olduğunu anlamamak için aşırı saf olmak gerekir. BOP’un aslında ‘Büyük İsrail Projesi’ olduğunu bilenler, başta bağımsız diye kurulacak Kürdistan’ın bu gidişatın sonunda İsrail’in eyaleti olacağını kolayca tahmin edebiliyor” diye konuştu.

 Mehmet Yolyapar, Meltem Danışman Çınar’ın sorusu üzerine yaptığı bu değerlendirmede daha sonra şunları söyledi: “Sözünü ettiğim kişi, pervasızca Cumhuriyetin kuruluş yıllarına, yani Atatürk dönemine de hakaretler savurdu. Osmanlı’dan bu yana, Ortadoğu’yu parmağının ucunda oynatan İngiliz istihbarat birimleriydi. Cumhuriyetin ilk yıllarında da çeşitli isyanlar çıkardılar ve genç cumhuriyeti bu yoldan yıkmaya çalıştılar. Atatürk ve o dönemin yöneticileri, isyanları gül vererek mi durduracaklardı?”

“Benim milliyetçiliğim Atatürk milliyetçiliğidir, benim devrimciliğim Atatürk devrimciliğidir. Benim kuşağımın devrimcilik anlayışı da, net olarak yurtseverlik ve tam bağımsızlıktır. Bugün bu coğrafyada yaşananların, daha 1970’lerde planlandığını, 12 Eylül’ün de bu emperyalist planların bir parçası olduğunu, bölücü terör örgütünün projelendirilmesinin ta o dönemlere dayandığını bilecek kadar bilince sahibiz. Dolayısıyla biz, alt kimliklere bakmadan herkes için demokrasi, adalet, özgürlük, insanca yaşam isteriz. Bölünmenin emperyalizmin işine yarayacağını çok iyi biliriz. Solculuk adına bölücü akımlara sempatiyle yaklaşmak, açık bir şekilde emperyalizmin oyununa gelmektir.”

 Meltem Danışman Çınar’ın asgari ücret ve emekli aylıkları ile ilgili sorusunu da yanıtlayan Yolyapar, asgari ücretin ‘yaşanabilir’ düzeyde olması gerektiğini, ancak bunun yanı sıra küçük ve orta ölçekli işletmelerin yükünün de hafifletilmesine ihtiyaç olduğunu anlatarak, “Aksi halde, yoğun olarak işçi çıkarmalar başlar ki, ülke ekonomisi bundan daha büyük yara alır.” dedi. Mehmet Yolyapar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomi biliminin gerçekleriyle taban tabana zıt uygulamalar sonucu ülke ekonomisi adeta çöktü. Zenginlerle yoksullar arasında derin uçurumlar oluştu. Bütçenin iki yakasını bir araya getirmek üzere güya tasarruf tedbirleri yürürlükte, ama devlet mekanizması uçsuz bucaksız bir kara delik gibi kaynakları yutmaya devam ediyor. Ezilenlerin başında da asgari ücretlilerle emekliler geliyor. Emekliye ciddi şekilde bir seyyanen zam şart. Kaynak nerde denilecek olursa, en son kaçak altın gerçeğini örnek olarak verebilirim. Cari açığı frenleme adına geçen yıl altın ithalatına kota getirilmişti. Bugünlerde ortaya çıktı ki, ülkeye 50 ton kaçak altın girmiş. Bunun rantını kaçakçılar yiyeceğine, devlet bütçesine kazandırmak mümkün değil miydi? Buna benzer o kadar çok kayıp-kaçak var ki…Bunlar kontrol edilebilse, emekliye iyi bir maaş ve iyi bir asgari ücret mümkün olabilir.”

Gazeteci Mehmet Yolyapar, kayyum uygulaması ile ilgili olarak da, “Kayyum, milli iradenin gaspı anlamına geliyor. Hiç kimse, suçlular cezalandırılmasın demiyor, ama kişi suçlu ise seçime girmesine izin verilmez. Sonradan ortaya çıkan suçlarda da, kayyum yerine belediye meclisleri içinden yeni bir başkan seçilmesi sağlanır. Mevzuat elvermiyorsa da gereken düzenlemeleri yapmak çok mu zor? Ama, bütün bu uygulamaların hukuk gereği değil siyaset gereği yapıldığını hepimiz biliyoruz. Hukuku çiğneyerek siyasi avantaj sağlama çabaları, hep ters tepmiştir, bundan sonra da ters tepecektir.” şeklinde konuştu.