1-İsviçre Çin’e savaş ilan etmiş. Bir şekilde Çin’e kadar gelmişler. Haber Çin Başbakanına geç ulaşmış. “Başbakanım İsviçre’liler saldırdı, Pekin’e gidiler.
İsviçre de ne? Avrupa’da bir ülke! Kaç kişi bunlar? 5 milyon. Hangi otelde kalıyorlar?
2-Bektaşi Şeyhine bir gün dervişleri sormuşlar. “Baba erenler dünyanın en çekilmez kadını kimdir? Baba gülerek cevap vermiş. Yeryüzünde bir tek çekilmez kadın vardır, ama her evli erkek onun kendi karısı olduğunu sanır.
3-Almanya’da çalışan Temel biraz Türkçe bilen Hans ile sohbet eder. Gece, mehtap derken ay kelimesini söyler. Hans anlamaz. Temel sıkı bir tarif yapar. “Güneşin arkadaşı daa, hani gece vardiyasında çalışanı!”
4-Ünlü filozof Aynştayn bir gruba meşhur İzafiyet teorisini izah ediyormuş. Bilindiği gibi bu teori soyut bir teori. Orada bulunanlardan biri, “Benim aklım, mantığım bu teoriyi kabul etmiyor” demiş. Aynştayn “Olabilir demiş. Sen de aklını mantığını ortaya koy da, var mı, yok mu anlayalım” ...
5-Hitler bir falcıya gitti ve “hangi gün öleceğim?” diye sordu. Falcı, Hitler’in Yahudilerin bir bayram gününde öleceğini söyledi. Hitler kızarak, “Bunu nasıl bu kadar emin olarak söyleyebiliyorsunuz?” dedi. Falcı, Hangi gün ölürseniz ölün o gün Yahudiler sizin için bayram yapacaklarını söylüyor da ondan” dedi.
6-Çok zengin ama geçimsiz, dirliksiz bir adam esir pazarından çok güzel bir cariye alırken cariye gülmüş ve çirkin dişleri görünmüş. Adam almaktan vazgeçmiş. O sırada olanları gören İzzet Molla, “Efendimiz bu cariyeyi kaçırmayınız, nasıl olsa devlethanenizde ona gülmek nasip olmaz demiş. “
7-Yaramazlık yaptığı için şikâyet edilen İbrahim okul müdürünün odasındaydı. Müdür, “Yazık! Senin için böyle kötü şeyler söylendiğini işitecek miydim? İnanasım gelmiyor” demiş. ” İbrahim, “Siz yine de inanmayın efendim! Ben de sizinle ilgili o kadar kötü şeyler işittim de hiç birine inanmadım” demiş.
8-Adam oğluna “Bak oğlum, senelerdir bütün paramı kurduğun işler için harcadım. Sen hepsini batırdın. Şimdi sana dünyanın en son teknolojisi olan bir makine aldım. Bu makinenin ön tarafından öküzü sokuyorsun arkadan sana hazır sosis olarak çıkıyor. Senin sadece yapacağın iş şu düğmeye basmak. “ Oğlan düşünmüş, babacığım bir şey soracağım. Peki, “Bu makineye sosis koysam öküz olarak çıkıyor mu? “ Adam oğluna bakmış, “Oğlum böyle bir makine sadece annende var” demiş.
9-Adamın biri bir gün sokakta giderken Bektaşi’yi görmüş ve aklına takılan şu soruyu sormuş, “Gelse bir dilberi ahu, olsa yevm Ramazan, dilberi ahu mu makbul, yoksa yevm Ramazan mı makbul?” demiş. Bektaşi cevap verir. “Fırsatı erteleme zinhar, sür safasın dilberin, kazası olur yevm Ramazanın, yoktur kazası dilberin.”
10-Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp Sokrat’ın başından aşağı boşaltmış. Sokrat, gayet sakin, "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.
11-Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri: "Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?" Galile: "Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"
12-Ramazan günü Nasreddin Hoca’nın susuzluktan başı döner, dayanamaz çaktırmadan bir çeşmeye yanaşır tam suyu içerken bir köylü görür Hoca’yı. “Aman hoca günah değil mi bu yaptığın!” Hoca öfkeyle cevaplar; “Yıkıl karşımdan Ramazan gider bir daha gelir ama ben gidersem bir daha geri gelemem, ne günahı?”
13-Bektaşi bayram namazından sonra dua ediyormuş; “Allah’ım bana bir şarap parası ver. ”Yanında namazını bitiren kişi de ellerini kaldırmış; “Rabbim bana iman ver” diye dua ediyor. Bektaşi’nin duasını duyunca öfkelenip “Allah’tan şarap istenir mi? İman istesene benim gibi” demiş. Bektaşi cevaplamış; “Ne yapalım efendi, herkes kendinde olmayanı ister.”
14-İki âlem vardır, ilki varlık âlemi, ikincisi mana âlemi. Varlık âlemi gündüz gibidir, olanı biteni açıkça görürsün, kendini kolayca ele verir. Mana âlemi ise gece gibidir. Onu bulmak için mutlaka gönül ışığını yakman gerekir. (Mevlana)
Gönül ışığını yakarak Allah aşkına ulaşan Mevlana şu kısa dörtlükle bakın ne diyor?
Aşk beni arif etti / İnceltti zarif etti / Ben aşkı bilmezdim / Aşk beni tarif etti…
Sonra şu güzel dörtlüğüyle Allah’a inanmayanlara sesleniyor.
Hep O’dur var olan da, yok olan da,
O’dur kaynağı acının da kıvancın da,
Yok görecek göz sende, yoksa görürdün,
Baştan ayağa O var senin varlığında… (Mevlana)
14 Temmuz 2021