Üstünde oyun üstüne oyun oynanan, İşgalci ve soykırımcı İsrail’e ve Suriye’de emperyalizm işbirlikçisi cihatçı katillere verilen destekle cehenneme çevrilen Ortadoğu’da uzun yıllar sürecek kargaşa ve kıyıma dikkat çekmiştim.
Suriye’de Esad iktidarının yıkılıp yerine uluslararası bültenle aranan katil Colani (takım elbise giydirilip, kravat takılarak piyasaya sürülen Ahmed Hüseyin eş-Şara) siyasetçi ve askeri komutan ilan edilip Cumhurbaşkanlığı payesi verilerek başkanlık sarayına oturtuldu. ABD emperyalizminin dünyanın birçok ülkesinde oynadığı tiyatro Ortadoğu’da gözlerimizin önünde, bir canlı film gibi sahnelendi. Suriye’yi İsrail’in Lübnan saldırısı izledi, Lübnan Hizbullah’ı çökertildi, sıra Gazze işgaline gelmişti. Burada da HAMAS piyonu kullanılarak soykırım yapıldı, resmi olmayan açıklamalara göre 200.000’den fazla sivil katledildi, milyonlarca Filistinli yerinden göçe zorlandı, gıdadan ve sudan yoksun bırakılarak birçoğunun ölümüne neden olundu.
Bu cinayetleri ABD, NATO ve AB desteğiyle İsrail yönetimi gerçekleştirdi.
Dünya kamuoyunun ayağa kalkması sonucunda milyonların İsrail’i kınayan protestoları görülür hale gelince Trump Planı ortaya atıldı. Filistin temsilcisinin olmadığı Şarm El Şeyh görüşmelerinde gözü dönmüş Trump’ın zorlamasıyla bir ateşkes anlaşması yapıldı.
“Sorunu çıkaran sorunu çözmez” özdeyişinin özetlediği gibi bu ateşkesin ve arkasından beklenen barışın gelmeyeceğini, tüm Ortadoğu’nun uzun yıllar kargaşa ve çalkantı içinde olacağını öngörmüş, kalıcı çözümün Bağımsız Filistin Devleti kurulmasıyla sağlanabileceğini duyurmuştum.
Öngörüldüğü gibi gerçekleşiyor gelişmeler; İsrail her fırsatta Gazze’yi bombalamayı sürdürüyor, can almaya ve yıkmaya devam ediyor. Gazze’yi yok etmek için bir bahane aramaya gerek yok. Savunması son derece sınırlı gerici, şeriatçı ve emperyalizmin piyonu HAMAS’ın Filistinlileri koruma niyetinin de gücünün de olmadığı ortaya çıktı. Olan yoksul sivillere oldu, oluyor. Binlerce insan hâlâ temel gıda maddelerine yeterince ulaşamıyor çünkü İsrail askerleri Refah sınır kapısını kapattı, sürekli gıda desteği kesildi, aynı zamanda deniz yoluyla Gazze’ye ulaşmaya çalışan SUMUD gemilerine baskınlar düzenleyerek yardımı engelledi.
İsrail’in soykırım politikalarına karşı azımsanmayacak sayıda ülke tavır aldı. Kolombiya, Venezuela, İspanya, İrlanda İsrail’e karşı en şiddetli yaptırımlar içeren açıklamalarda bulundu. Kolombiya bütün diplomatik ilişkileri kesti, İsrailli diplomatları ülkelerine geri gönderdi.
Bu arada, dünya kamuoyunun vicdanı denebilecek “Game Over Israel” grubu, SUMUD FİLOSU’nun eylemine koşut bir çıkış yaptı. UEFA’dan İsrail’in futboldan men edilmesini istedi.
‘Game Over Israel'den yapılan açıklamada, Almanya'nın Nazi döneminde birçok Yahudi'nin katledildiği soykırım (Holokost) döneminden örnek vererek "Bir ateşkes anlaşmasının imzalanması, İsrail'in uluslararası hukuk kapsamındaki yasadışı eylemlerini durdurduğu anlamına gelmez; tıpkı Nazi Almanyası'nın kabul ettiği 1938 ve 1940 ateşkes anlaşmalarının AvrupalıYahudi halkına yönelik soykırımını durdurmaması gibi. Bugün, aralarında çocukların da bulunduğu 11 binden fazla Filistinli, işkence ve cinsel şiddet de dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin kaçınılmaz olduğu İsrail hapishanelerinde rehin tutuluyor." ifadeleri kullanıldı.
Game Over "Times Meydanı'ndan MILANO'ya kadar, futbolseverler artık YETER! Futbolun soykırımı aklamasına izin vermeyin. Dünya bunu görüyor ve biz de futbolda tam bir İsrail boykotu talep ediyoruz. Federasyonlar artık saklanamaz. İsrail'i askıya alın." diyor. (AA)
Dünya kamuoyu bu soykırımı nefretle kınarken Game Over grubunun tavrı İsrail’e askeri malzeme taşıyan gemilere limanlarını kapatmayan, İsrail’le ticari ilişkileri kesmeyen, petrol akışını sürdüren anlayışlara bir ders olsun.
İsrail bombardımanı sürüyor, Filistinliler ölüyor, ne yazık ki kalıcı bir barışı sağlayacak ciddi girişim henüz ortada yok.
Bu insanlık suçunu ancak İsrail işçi sınıfı durdurabilir. Netanyahu hükümetini ciddi ateşkese ve barışa zorlayacak tek güç emekçilerdir. İsrail’de ve tüm dünyada emekçiler çocuklarının savaşlarda ölmesine, ırkçı, faşist, yayılmacı politikalara alet edilmesine engel olabilir.
Tek umudumuz.