‘BİR SONRAKİ CUMHURBAŞKANINA DARBE’

Abone Ol

Darbe ittifakı, bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya çalışıyor.”

Bu sözler CHP grup toplantısında konuşan Özgür Özel’e ait. Bu açıklama Sayın Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı olalı beri yaptığı en sert ve kayda değer bir açıklamadır.

         İktidarın yargıyı kullanarak demokrasinin son kırıntılarını da ortadan kaldırma projesi devam ediyor. Zaten seçim, seçme ve seçilme dışında demokrasinin pek de işleyen bir yanı kalmadı. Şimdi ise iktidar sandık ve aday belirleme süreçlerini de ortadan kaldırmak için düğmeye bastı. Son günlerde yaşadığımız gerilimlerin tümü debu nedenledir.

         Muhalefet kriminalize ediliyor. Siyasi yasaklı hale getirilmeye çalışılıyor. Kazanabilecek adaylara dava üzerine dava açılarak etkisiz hale getirilmek isteniyor. Muhalefetin potansiyel cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yapılan yargısal girişimler, seçimlerde saf dışı bırakmanın ön hazırlıklarıdır. 25 yıl ceza istemli davalarla yargılanıyor. Diğer yandan muhalefetin iki partisinin genel başkanı cezaevlerinde.

         Mevcut iktidar bugüne kadar bundan önce gördüğümüz tüm iktidarlardan çok farklı. Bu iktidarın kazanması için her yol meşru! Seçimle alamadıysa, halk seçmediyse  yargıyı kullanarak kazanamadığı yerleri kayyumlarla, yargı yolu ile alıyor. Bu da          yetmiyor rakip partilerin içlerine kadar el atıyor. Rakip partilerin içlerinde de buna teşne olabilecek parti muhaliflerini kullanıyor. Akla hayale gelmedik ‘oyun içinde oyunlar’ oynuyor.

         CHP şu anda son derece önemli bir demokratik adım attı. Olay gelişmiş demokratik ülkelere özgüdür. Ön seçimle cumhurbaşkanı adayı belirleme ancak çok gelişmiş demokratik ülkelerin kullandığı bir enstrümandır. Daha önce de yazmıştık. CHP’nin ön seçimle aday belirleme hamlesi iktidarın ayaklarını dolaştırdı. Örneğin bırakın ön seçim yapmayı hiçbir AKP kongresinde, iki adayın yarıştığı demokratik bir hamle göremezsiniz. Tek adam kendi kendisini aday gösterip işi bitirir.

         İktidarın bu demokratik hamle karşısındaki tavrı, CHP’yi kendi içinde vurarak meşruiyet dışına çıkarmak. Haliyle en güçlü aday Ekrem İmamoğlu’nu da açığa düşürmektir. Zamanlamayı ayarlayarak şimdi ortaya CHP’de şaibeli kongre olayını çıkardılar. Ön seçim olayı Ekrem İmamoğlu’na çok güçlü şekilde aday olmasının önünü açıyor.

         Tam da bu aşamada iktidar devreye girerek yargı gücüyle bu son derece demokratik hamleyi bertaraf edip, İmamoğlu’nun önü kesilmek isteniyor. Sözde şaibeli kongre olayından yola çıkarak, kongreyi geçersiz saymak, dolayısıyla mevcut CHP yönetimini de geçersiz saymak. Geçersiz yönetimin ön seçimle belirlediği İmamoğlu da haliyle geçersiz,  meşru olmayan bir adaydır gibi, Bizans Oyunları peşindeler.

         Olayın akışının, cumhuriyeti kuran parti CHP’ye alavere dalavere ile kayyum atama projesi olduğunu görüyoruz. Bir taşla iki kuş, hem CHP’den hem de en güçlü adayı İmamoğlu’ndan kurtulup meydanı yine tek adama bırakmak.

         İktidarın demokrasi dışı hamleleri karşısında, tüm demokrasi güçleri, omuz omuza vermelidir. Türkiye demokrasi güçleri, bir sonraki cumhurbaşkanına yapılacak iktidar darbesini ne kabul edebilir, ne de içine sindirebilir.

Ülkenin birinci gündem maddesi budur ve kabul edilemez.