Bir sihirbaz aranıyor

Abone Ol

Üç aya yakın süredir Kanada’nın Montreal kentindeydim.

Doğal olarak ülkemde olup bitenleri izledim.

Tabii ayrıntılar dışında…

Neler olup bittiğini anlamak için, her soruna ve her kişiye kafa yormak gerekmez.

Sadece başta sayın Erdoğan olmak üzere, İçişleri Bakanı Soylu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin “icraat” ve “ konuşmaları” na bakmak yeter de artar bile.

Hani peynirin, kıyma fiyatını solladığını, asgari ücretin “sadaka” düzeyine indiğini, yeni zamların kuyruğa girdiğini, satın alma gücünün dibe vurduğunu gözünüz görmez hale gelir.

Adamlar, (Kanadalılar) ekonomik durgunluktan çıkılması için nerdeyse “tüketim seferberliği” ilan edecekler.

Faizleri makul düzeyde tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Enflasyon oranını denetim altına almak için var güçleri ile tüketimi cazip hale getirmeye, harcamayı körüklemeye çalışıyorlar.

Ki, ekonomi durgunluğa girmesin.

Ki, enflasyon azmasın…

Ki, faizler makul seviyede seyretsin.

Bizdeki gibi “Enflasyon-faiz” demagojisi ve gerçek dışılığı ile kimsenin ilgisi yok.

Sayın Erdoğan’ın “Faizler aşağı-enflasyon fondip” teorisinden habersizler Kanadalı ekonomistler.

Ekonomist değil, cahiller (!)

Varsa yoksa enflasyona göre faizleri yukarı çıkarmak.

Sonra da, enflasyonu frenleyip, asgariye indirmek ve satın alma gücünü arttırmak.

Bizde ekonomi, son Hazine ve Maliye Bakanımız Nebati sayesinde “Saldım çayıra, Mevlam kayıra” modeli ile yol alıyor.

Abuk-sabuk, kimsenin anlamadığı, sonucunu bilmediği, akla ziyan uygulamalar ile ekonominin düzelmesi bekleniyor.

Tabii bu abukluğa, iç siyaset sahnesinde bir de “Fotoroman” Soylu’yu ekleyin, ülkenin geleceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

Benim korkum, ülkemizin bundan daha kötü duruma düşebileceği değil, böylesine bozulmuş sistemin, gelecek yeni bir iktidarın elinde nasıl ve kaç yılda düzeltilebileceği…

İyimser olmak için hiçbir veri yok muhalefetin elinde.

Ortada sadece “altı benzemez” var…

Ülkenin kasasında ise zırnık para yok.

Gelecek yöneticilerden en az bir-ikisinin “sihirbaz” olması gerekir ki, ülke rahatlasın…

Yeni bir “Cumhurbaşkanı “ ve “Başbakan” dan çok galiba “sihirbaz” birine çok ihtiyacımız olacak seçimlerden sonra…

Masanın altında “boş” şeyler aranacağına, üstündekilerden birinin “sihirbaz olması yeterli” deyip seçimlerin sonucunu beklemek yeterli bence.