I
“Küçükken” dedi Nurayev, “beyaz karga derlerdi bana. Sıska, yalnız bir çocuktum.”
Işığın(ı) bulan harf olmaktı
Güneşin yalnızlığı
Tümceler ki hep
Oyun treniydi çocuğun
Uyaran-uyarılan ilişkisi
Ayla arasındaki gel-git
Silinmiş bir metindi beyaz geceler
Karanlığa tutup okuduğumuz
“Resim, gördüğümüz bir şeyi aktarmaz, onu görünür kılar.” Klée
II
Şeylerle buluşup da susarak konuştuğumuz demlerdi melâli harflerin.
Kıyısına bulut inmiş dağlara bakıyorduk, görünmez görkemine. Ondan uzak olmakla, göremeyip ayrı kalmakla ayrılığın apayrı şeyler olması.
Pusunda ufkun, geleceği kazıyorduk aslında. Bir şeyi bilmemek, onun yok olduğu anlamına gelmez ki.
Harf rüyasına yattık
Üryan sözcükler ağıyordu
Ayıpsız yasaksız vakitlerden
III
Nokta-açı ilişkisiydi yön, yünler. Atmosferi geçmeyegörün uzayda yön “iskele-sancak”tan ibarettir sadece. Hiçbir şeyin her şey olması mı demeliydim yoksa?
Zarf içinde mazruftu vakit
Okunmayı bekleyen
O mektup
Işık ki ah
O divane maşuk
Harf açacağı dillerin
Hiçbir şeydi her şey
Nokta-açı hikâyesi
Kaç eğri geçer ki bir doğrudan
Dip akıntısında harflerin
Susarak bakmak
Şeylere
IV
“Uzun süre susmak şiire de benziyor. Şiir sessizlikte mayalanır çünkü sessizlikte insanlaşır.” … “Susuyordum, susmanın kelimeleşmesini bekliyordum.”
Edip Cansever
Meraklısı için ek: Rudolf Nurayev 17 Mart 1938 - 6 Ocak 1993), Tatar asıllı SSCB'li balet. 1961'de Fransa’ya iltica etti ve 1982'de Avusturya vatandaşı oldu.