Turizm sektörü, vakaların korkutucu boyutlara ulaşması üzerine bir kez daha hayal kırıklığı yaşamaya başladı.
Zira, Nisan ayından, hadi bilemediniz 13 Mayıs’taki Ramazan Bayramı’ndan itibaren iç turizmin canlanması, yurt dışından gelecek turistlere de kapıların açılması bekleniyordu.
Virüsle mücadele, dünya çapında da iyi gitmedi şimdiye kadar, ülkemizde de arzulanan rahatlama olmadı. Özellikle aşılama programı, öngörülenin çok gerisinde kaldı.
Pandemi sürecinde en büyük mağduriyeti yaşayan yeme-içme, eğlence, konaklama ve caf e-kahvehane sektörleri, önü görünmeyen, karamsar bir ilkbaharı yaşıyorlar.
Biz de, ilkbahar aylarına iyimser bakanlardandık, dolayısıyla biz de yanıldık.
*
Ramazan’da önemli ölçüde kısıtlamalar, belki de tam kapanma kaçınılmaz olacak.
Ya herkesin dört gözle beklediği Ramazan Bayramı?..
En yakınlarının bile yüzüne hasret kalanlar, bu mübarek bayramda olsun bir araya gelemeyecekler mi?
Özlem giderme bir başka bahara mı kalacak?
Bu ihtimal ne yazık ki kuvvetli.
Ama bir ihtimal daha var; toplumun duyarsızlıktan sıyrılması, azami bilinçli davranmaya başlaması ve güçlü bir irade ile koronavirüsü geriletip Ramazan Bayramı’nın önünü açması…
Bunu yapabiliriz, ama böylesine bir toplumsal disipline sahip miyiz, orasını kestirmek kolay değil.
*
Kahvehane işletmecileri ve çalışanları, pandemi sürecinin başından beri seslerini duyurmaya çalışıyorlar; bittik, tükendik diye haykırıyorlar.
Eğlence ve düğün sektörleri tamamen çöktü. Önümüzdeki aylara; turizm ve düğün sezonuna bağlanan umutlar da giderek kararıyor.
Cafe, restoran ve düğün salonlarında müzik yapan müzisyenlerin ise dayanacak takatleri kalmadı. Sanatçı olarak toplumda bir tanınmışlıkları olduğu için yüksek perdeden feryat da edemeyen bu insanlar, adeta sessizce eriyorlar.
*
Koronavirüs salgını elbette evrensel bir sorun…Tüm dünyanın başına bela…Çözümü de ancak dünya çapında bilimsel ilerlemelerle sağlanabilir. Toplumsal disiplinlerle kontrol altına alınabilir.
Ve her bir bireyin, bu anlamda sorumluluğu var.
Temennimiz, mübarek Ramazan ayında daha bilinçli, tedbirli, disiplinli davranmak suretiyle vaka sayısının peyderpey azalmasını sağlayıp bayramı daha umutlu, daha mutlu karşılayabilmek.
Pandeminin başından beri sık sık yaptığımız çağrıyı bir kez daha tekrar edeceğiz:
Haydi hep birlikte daha sorumlu, daha ciddi ve daha duyarlı davranmaya!