BABALAR VE ÇOCUKLAR
Hele biz Türklerde bu sevgi bambaşkadır. Ana, baba da sevilir, karşı cins te sevilir, hatta ona aşık olunur. Ama evlat sevgisi başka, bambaşkadır bizim insanımızda.
Kardeş sevgisini daha önce yazmıştım. Basılan kitabımın da başına koymuştum bu yazıyı.
Ana sevgisini tarif etmeye lüzum bile yok. Baba sevgisine gelince onda otorite, ailenin ağırlığı, saygı, biraz da korku kokan müthiş bir sevgidir bu.
2 kız, 2 erkek 4 çocuk babasıyım. Hepsini evlendirdim onlardan ziyadesiyle memnunum, mutluyum üzerlerinden duamı eksik etmiyorum. Kendilerini iyi yetiştirdiğimi de dostlarım söylerler, Allah’a şükürler olsun.
Benim de son 5-10 senedir öğrendiğim, biraz da tecrübelerime dayanarak genç BABA’ lara bazı önerilerim olacak;
Çocuklarımızın büyüdüğünü, onların şahsiyetine ve kimliğine kavuştuğunu görünüz. Onları takdir ediniz, kötü zamanlarında tatlı dilli gönül alıcı sözlerle yanlarında olunuz. Her bakımdan gücüne güç katınız. Bir baba her şeye karışır ikide bir ağırlığını koyarsa o ağırlık pamuk ağırlığına benzer hacmi büyük olur, özgül ağırlığı yoktur. Bağlantısı da pamuk ipliği gibi olur. Bir futbolcu düşünün sahada bir buçuk saat koşmuştur köklü bir yorgunluk hissetmez çünkü onu yapa, yapa alışmıştır, o hareket onun için tabii bir hal almıştır. Bir güreşçi, bir halterci öyledir.
Bir baba da her şeye karışırsa, bazı şeyleri görmezlikten ve duymazlıktan gelmezse, ikide bir ağırlığını koymaya kalkarsa ağırlığı da, otoritesi de kalmaz. Bu tatlı korku ve vakarlı sevgi çocuklar küçükken aşılanmalı. Baba, ana kadar çocuğa yakın olmamalıdır. Belli bir mesafeyi, sınırı korumalıdır. Yukarıda bahsettiğim sporcuların antrenmanları onlar için nasıl tabii olmaya başlarsa, onun otoritesi de öyle tabii bir hal alır. Onun için babalar sabırlı, vakarlı olmalı ve nerede nasıl ağırlığını koyması gerektiğini bilmeli ve bunun ölçüsünü çok iyi ayarlamalıdır.
Hele çocuklarınız evlenmişlerse, onlara çok mecbur olmadıkça karışmayınız. Erkekse o artık aile reisi olmuş, kadınsa anadır, ana. Onların evlerinde bazı sorunları olabilir, onları görmezlikten ve duymazlıktan geliniz.
İyi bir baba önce iyi bir eş olmalıdır. Geçen bir levhada okudum: “Baba verirken, hem oğul hem baba güler, oğul verirken hem baba hem oğul ağlar”… Söyleyen ne güzel söylemiş.
Genç oldum, çocukluğumu özledim
İhtiyar oldum, gençliğimi,
Yurt dışına gittim vatanımı,
Komşu şehre gittim Çorum'u özledim.
Saygı sevgilerimle.