AYGIR DEPOSU
Çorum’ daki Aygır Deposu 1958- 59 yıllarında kapatıldı. Burada 5 tane at vardı. İkisi kestane doru, ikisi kır (beyaz) biri de kula ( devetüyü renginde) idi. Bir de küçük bir at büyüklüğünde affedersiniz bir eşek vardı.
Bu hayvanların özel bakıcıları vardı. Özel elbiseli bu bakıcılar çok özel ve güzel eyerleri olan bu hayvanları sabahları şehirde 2 km kadar dolaştırırlardı. O zamanlar Çorum’ da 10 tane otomobil ancak varmıştır herhalde.
Bu atlar bilhassa çarşamba günleri alışveriş pazarında halka gösterilirdi. Böylece iyi, güzel ve güçlü at tayları çoğalsın istenirdi.
1940-1946 yıllarındaki ikinci dünya savaşında bile bu aygır depoları kapatılmadı. Tabii bu aygır depolarının o zamanlar sadece Çorum’ da değil birçok vilayette var olduğunu sanıyorum.
Şimdi bu kıymetli hayvanlar hakkında yazı yazmak nerden aklına geldi derseniz, 23.12.2014 Salı günkü Türkiye gazetesinin birinci sayfasının en başında, “Şampiyon Arap atının bir yavrusu 800 bin lira” diye yazıyordu. Haber, “ Caş Banka gibi” diye devam ediyor ve bu ünlü atımızın resmi de yer alıyordu. Yine gazetedeki haberde, “Bu kıymetli at bu güne kadar devlete 54 milyon tl kazandırdı. Tigem’ in Hara’ sında birbirinden değerli 12 Arap Aygırı var. Özellikle Uçan Kral adlı Çaş tayı 800 bin liraya alıcı bularak bir rekora imza attı” deniyordu.
Benim önerim bu kıymet biçilmez hayvanlara çok güzel ahırlar yapılmalı ve bu yerler şehirlerden 10-15 km uzakta olmalı. Bu yapılacak yerler mesire alanı şeklinde olmalı ve İnsanlar bilhassa Pazar günleri çocuklarıyla birlikte buralarda piknik yapabilmeli. Çocuklara 4-5 yaşlarında iken hayvan sevgisi gösterilmeli ve öğretilmeli.
Bu yapılacak merkezlerde bu hayvanların çok iyi cins dişileri de olmalı ve sürekli üretim yapılmalı. Üretilen tayların fazlası iki yaşını geçince satılmalı.
Yine bu merkezlerde köpekler, kediler üretilmeli (Van kedisi ve yerli tekir) ve bunlar halka satılmalı. Denizli horozu, süs köpekleri üretimi de yapılabilir. Hakiki Kangal köpeklerine, bekçilik yapacak çoban köpeklerine çok ihtiyaç var.
Kurulacak bu hayvan çiftlikleri iyi işletilirse ve işe yarayacak insanlar buralarda görevlendirilirse devlete yük olmayacağı gibi para kazanan yerler olacak ve hayvan cinsleri her geçen yıl biraz daha güzelleşecektir.
Yine işsizlik için de bir önerim var, devlet ucuz ve düşük faizli krediyle vatandaşa ithal veya yerli ineklerimizden vermeli. Günümüzde bu inekler günde 50 kg süt verir hale gelmiştir. Böyle bir imkan sağlanan birisi devletten iş istemeyeceği gibi yanında birkaç kişi de çalıştırabilir. Kendi işinin, kendi kazancının tadını alınca işi büyütür, onu gören eş, dost, hısım akraba da heveslenir ve bu işi yapar.
Tabii ki 50 kg süt elle sağılmaz bunun için makine gerekir. 50 kg sütün 15 kg’ ı masraf olsa geriye 35 kilo süt kalır. 3 ineğimiz olsa 100 kilo süt demektir. Bu hayvanlardan senede 330 -335 gün sağılıyormuş.
Bir tarafta günde 30-35 kg süt veren bir hayvan, diğer tarafta günde 6-7 kg süt veren yerli sığır. Ve bu hayvan gebe kalınca doğurmaya 2 -2.5 ay kala sütten kesildiğine göre farkı fark ediniz.
Günümüzde inek sütü çok ucuz. TV ekranında bir deve gösteriliyor. Şu anda şifa kaynağı deve sütünün litresi 50 tl. Eşek sütü 15 tl. Ayrıca eşek çiftliği kurulmuş 100 eşek varmış ve daha çoğaltılacakmış. Keçi sütü zaten oluşundan kıymetli, çünkü iyi dondurma ondan yapılıyor.
Bu çok süt veren hayvanlar ve yukarda saydığım diğer bütün cins hayvanların yavruları kendilerini kurtaracak hale gelince satılır ve önemli bir gelir kaynağı olur.
Bir üretim merkezi olmamakla birlikte Çorum’ daki Sıklık Tabiat Parkında çeşitli yaban hayvanları için doğal yaşam alanı oluşturulmuş ve halkın hizmetine sunulmuş. Bu güzel uygulamadan dolayı yetkililere teşekkür ediyoruz.
ARICILIK
Son zamanlarda bal konusu sıkça ele alınıyor. Arıcılar Birliği işi iyi takip ediyor ve işini bilinçli yapıyor.
Bal nerede arı orada! Duruma ve yağışa göre arı gezdirilmeli. Kovan başı yılda 80 kilolardan bahsediliyor. Kovan başı 50 kg olsa bu iş inek ve süt üretiminden daha kârlı olur. Arının kovanlarının olduğu yerlere çiçeğinde çokça bal olan korunga bitkisi ekmek işi daha da güzelleştirir.
Hani meşhur bir söz vardır ya, insanlara balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeli. En kral yatırım insana derler, ben de insandan sonra iyi ve kaliteli hayvana yatırım olsa gerek diyorum.
Saygı ve sevgilerimle.