Erdoğan “Ay’a Sert İniş Gerçekleştireceğiz” Demişti! O günden beri sert iniş nasıl olacak bekler olmuştuk. Ay’a inişin elbette bir altyapısı gerekirdi, ayrıca uzun yıllar bilimsel çalışma ve ekonomik kaynak, doğal olarak. Bu söylem bizde inanılırlığı güç bir siyasi söylem olarak belleklerimizde yer etmişti.
Geçtiğimiz hafta Alper Gezeravcı, SpaceX şirketinin uzay aracıyla, “14 gün kalacağı ve çeşitli bilimsel deneyler yapacağı, Gezeravcı’nın uzaya çıkan ilk Türk olduğu” söylemleri ile yandaş medya düğün bayram havasındaydı.
“Uzaya çıkan ilk Türk” etnik temele dayanan söylem doğru değildir. Türk olarak ondan önce Sovyetler Birliği zamanında uzaya giden iki Kazak Türk'ü Toktar Aubakirov (1991) ve Talgat Musabayev var. Özbek asıllı Vladimir Canibekov da giden 3. Türk asıllı astronot.
Biz uzaya çıkan ilk Türk diye övüne duralım, Gezeravcı’yı karşılayacak olan kaptan kadın Kürt, Hayır, Kürt değil, kendisinin İran’lı Persim diye beyanı var! Hayır, ailesi Maharabad’lıymış, Maharabad Kürt ilidir, o İran Kürdü tartışmaları yapanlar var. Buna ne diyeceğiz?
Diğer yandan Ay’a inen 5 ülke var, biz ise “Ay’a sert iniş yapacağız” masalları ile zaman kaybediyoruz. En sonunda Türk halkının ekmeğinden aşından keserek 55 milyon dolar ödeyerek turist olarak gidiyoruz. Sosyal medya olayı güzel özetlemiş “At elden, araba elden, bize kaldı deh ve çüş demek” şeklinde.
Sonuçta uzaya bilimsel deney ve bize getirisi olan bir iş için değil, yeter ki siyasi şov olsun. Kısacası uzaya ve uzay teknolojisine bir katkı sağlamıyor gidişimiz, orada da tüketiciyiz. Bu şekilde çoğu turist olarak Gagarin’den sonra 600’den fazla insan uzaya zaten gitti. Ayrıca Hindistan bizim verdiğimiz paranın iki katına, kendi mekiği ile uzaya insan gönderiyor. Maddi olarak kazıklandık mı? Düşünmeden edemiyoruz.
Bu gün Gezeravcı turist olarak bile uzaya gitse de, gerçek hakkı verilememişte olsa geçmişten bugüne ülkemizde bunun bir alt yapısı var. Şöyle ki; Türkiye’nin 2023 uzay yolculuğunun gerisinde de 1973 yılında kurulan Türk Uçak Sanayi Anonim Şirketi (TUSAŞ) var. 1939 yılında kurulan Kayseri Uçak Fabrikası, 1942 yılında kurulan Etimesgut Uçak Fabrikası da TUSAŞ’ın öncülleri. TUSAŞ, ABD’nin insanlı Ay seyahatinden sadece 5 yıl sonra kurulmuş. TUSAŞ’ı 1984 yılında kurulan Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI) izlemiş. Aselsan, Roketsan, üniversitelerin seksenlerde kurulan havacılık ve uzay mühendisliği bölümleri var. Dahası koskoca TÜBİTAK ile Gezeravcı’nın arkasında yılların birikimi var. Bu birikim turistik yolculuğunu çok aşar aslında.
Uzaya gidenler üç nedeni hedef alıyorlar. Biz neyi hedefledik acaba?
· Askeri nedenler
· Uzaydaki madenler
· Dünya'da yaşam alanının bitmesi halinde, yeni bir yaşam alanı bulmak…
Bugün uzaya gidenlerin giydiği kıyafetler, gazetelerin yazdığına göre 62 yıl önce Sovyet Sosyalistlerinin yaptığı kıyafetler. Artık mekiğin milli olmasından vaz geçtik.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın pandemi sürecinin ardından kullandığı “810 milyon insan en temel gıda maddelerine ulaşamazken, diğer tarafta büyük sermaye sahipleri birkaç dakikalık turistik uzay seyahati için yüz milyonlarca doları harcayabilmektedir” demişti. Evet, doğrusu budur. Fakat yandaş medya bunları sorgulamıyor. Günlük rüzgâr ne yöne eserse ordalar.
Turistik gezide Ay’a ne sert, ne de yumuşak inemiyoruz. Sadece indiriliyoruz. Demek ki Büyük Ozan Nazım Hikmet şu dizeleri bugünler için söylemiş.
“Aya da gidilecek /Daha da ötelere, /Teleskopların bile görmediği yere. /Ama bizim dünyada ne zaman kimse aç kalmayacak, /korkmayacak kimse kimseden, /emretmeyecek kimse kimseye, /yermeyecek kimse kimseyi, /umudunu çalmayacak kimse kimsenin?”