Atatürk olmasaydı...

Abone Ol

Devir, Atatürk’e ve onun silah arkadaşlarına sallama devri.

Ülkede nankörlük, tavan yapmış durumda.

Karşı duracak kimse de kalmadı nasıl olsa, sallayan sallayana…

Atış serbest…

Serbestten de öte, her tür atış ve her tür sıyırttırma, teşvik ediliyor.

Kim Atatürk’e ve onun kader arkadaşlarına daha fazla sallarsa; Atatürk devrimlerinden ve Cumhuriyetten rövanş almak isteyenler tarafından o kadar fazla ödüllendiriliyor.

Düne kadar, Meclis dışında dillendirilen o malum densiz söylemler, artık Meclis’e taşındı. Nankörler korosu, densiz söylemlerini Meclis’te de dillendiriyor artık, ulu orta ve açık seçik…

* * *

Geçen günkü “Bu Topraklarda Ne Kadar Çok Cübbeli(!) Yetişiyor” adlı yazıma da “Alanya’lı” rumuzuyla bir nankör; “Mesela Atatürk e neden devasa bir araziye devasa bir mezar yapıldı? Her türlü israf.” şeklinde cehalet kokan bir yorum göndermiş.

Akşam akşam canım sıkıldı.

… …

Tam bu duygularımı yansıtan düşünce ve yorumlarımı yazmak üzere, bilgisayarımın başına oturmuştum ki; Rifat Serdaroğlu Ustanın, aşağıdaki yazısı düştü ekranıma.

Usta, yazısını çok güzel bir fıkrayla bağlamış.

Bayıldım fıkrasına…

Nankör Atatürk düşmanlarına kapak olacak bu fıkrayı sizlere duyurmak için; yazacaklarımı yarına bırakıp; Ustanın, bugün de o yazısını sizlerle paylaşmak istedim.

* * *

Usta (yayımlanma tarihini saptayamadığım yazısında) özetle şöyle demiş.

“…PKK kontenjanından milletvekili olan Altan Tan’ın yaptığı konuşma TBMM’ni karıştırdı. (…)

CHP Milletvekilleri tepki gösterip, Tan’ı protesto ettiler.

AKP milletvekillerinin bir bölümü, bu densiz adamın, densizce söylemlerini alkışlarken bir diğer kısmı (sadece) seyretmekle yetindi.

Altan Tan; Cumhuriyetin kurucularına ve Atatürk’e, ‘Kemalist Diktatörler’ dedi. Cumhuriyet’i kuranları, öldürmekle, asmakla, işkence yapmakla ve daha sonra da bu kişilere ‘İngiliz Ajanı’ demekle suçladı.

İstiklal Mahkemeleri tarafından yargılanan ve idam edilen İskilipli Atıf Hoca’yı, ‘mazlum ve mağdur’ olarak ilan etti. T.C Devletine isyan edip, binlerce insanımızın kaybına sebep olan Şeyh Said’e, sahip çıktı…

Çünkü bu çanağı ona/onlara Sayın Erdoğan tuttu.

Çünkü Sayın Erdoğan da Cumhuriyetin kurucularını Dersim’de katliam yapmakla suçlayıp; İstiklal Mahkemelerini, kişi ismi vermeden yerden yere vurmuş; İskilipli Atıf Hoca’nın adını da bir hastaneye verdirerek, ona sahip çıkmıştı.
(…)

Atatürk’e küfre varacak şekilde hakaretler eden Altan Tan ve diğerlerine bir fıkra ile cevap vermek isterim.
Yer, Almanya.

Dönem, Hitler dönemi.

Henüz, Yahudilere soykırım başlamamış.

Alman Yahudi’si bir adam geneleve gider. Kadınlardan birini beğenir ve beraber olmak için kaç mark istediğini sorar.

Kadın 25 Mark ister. Ancak adamın sadece 18 Mark’ı vardır.

Diğer kadına sorar, 22 Mark cevabı alır.
Sıradaki zenci kadına sorar, ondan da 20 Mark cevabını alınca, çıkmak üzere kapıya doğru yönelir.
Evi işleten kadın arkasından seslenir; ‘Ben 18 Mark’a seninle beraber olurum…’

Adam kabul eder, girerler odaya..

……
Soykırım başlayınca adam Almanya’yı terk eder.

Aradan 20 yıl geçer, adam tekrar Almanya’ya döner. Aynı yere gider, malum ev hâlâ aynı yerdedir.

İçeri girer, o kadın da oradadır.

Beni tanıdınız mı, diye sorar kadına?

Kadın; ‘Nasıl tanımam… O beraberlikten sonra sizden hamile kaldım ve bir oğlumuz oldu…’ der ve içeri seslenir; ‘Hans, gel bak, bu adam senin çok merak ettiğin baban’ der.
Çocuk adama bakar, adamın Yahudi olduğunu anlayınca da ‘Ben saf kan Alman’ım… Ben, Yahudi baba istemem, defol...’, diye çıkışır adama, arkasını döner gider.
Adam, delikanlının arkasından bağırır; ‘A Veled-i zina, şimdi beni beğenmiyorsun ama, o gün cebimde iki mark daha olsaydı, sen şimdi zenciydin!”

* * *

Ulu Önder Büyük Atatürk olmasaydı, Altan Tan türü ve türevi yaratıklar olur muydu, bilemem.

“Olurdu” derseniz, ben de şunu söylerim; “O zaman da bu yaratıkların adları kesinlikle, François, ya da George olurdu… Ama şundan çok eminim, babalarının kim olduklarını bilmezlerdi.

Ne diyordu emniyet eski amirlerimizden Mutlu Çelik, “Ne ararsın Tanrı ile aramızda?” adlı şiirinde?
İşgaldeki hali sakın unutma.
İki de bir Atatürk'e dil uzatma.
Sen anandan gene çıkardın amma.
Baban kimdi bilemezdin, Şerefsiz.

……

Aynen öyle işte…