Çorum FK’yı koronavirüs belası vurduktan sonra basın mensubu olarak tesislere haklı olarak alınmadık.
Bu süreçte takımın ne kadar antrenman yaptığı veya bu maça nasıl hazırlandığı konusunda da hiçbir fikrimiz olmadı.
O yüzden bu maç nezdinde kaybedilen puanı antrenmansızlığa mı, yoksa maç eksikliğine mi bağlasak bilemedim.
Başlıkta belirttiğim gibi, aşağı tükürsek sakal, yukarı tükürsek bıyık maalesef.
Ancak!
Maça çıkan 11’e bakıyorsun eksik diyebileceğin sadece Umut Kaya var.
Onun dışında Çorum FK koronavirüs engeline takılmamış olsa ve hangi maça bu 11 ile çıksa kimsenin diyeceği bir şey olmazdı.
Maçın henüz başında 1-0 geriye düşen takımın yedek kulübesinde hamle oyuncusu sadece Mikail Albayrak vardı.
O da zaten ikinci yarı oyuna girdi.
3 haftadır virüs belası ile uğraşan Çorum FK 90 dakika boyunca hiçbir organize atak geliştiremedi.
Koşarak, mücadele ederek galibiyete uzanmak istedi.
Bunu da başarmak üzereyken son dakikada kalesinde gördüğü golle 1 puan aldı.
1 puanı aldı diyorum çünkü 24 Erzincan’ın 2.golü 88.dakikada değil de, 78.dakikada gelmiş olsaydı 24 Erzincanspor’un Çorum’dan 3 puanla ayrılması içten bile değildi.
Uzun lafın kısası, bu maç her türlü mazereti kaldırabilecek nitelikte bir maç.
O yüzden ne teknik heyete, ne de futbolculara söylenecek çok şey yok.
Kaybedilen 2 puandan ziyade, alınan 1 puanın keyfini sürmek lazım.
Beni korkutan ve düşündüren bundan sonrası!
Başkan Fatih Özcan’ın “Profesyonel amatörler” cümlesi ile hedef aldığı kişiler bundan sonra nasıl performans gösterecek?
Play-Off potası ile açılan ara bu sıkıştırılmış takvimde kapanabilir mi?
3 günde 1 maçı bu futbolcular kaldırabilir mi?
Sakatlar döner mi?
Pozitifler negatife döner mi?
Küskünler barışır mı?
Başkan Fatih Özcan kendine kızmaktan vazgeçer mi?
Vs…
Kafamda deli sorular!
Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler...