ANTALYA NOTLARI 2

Abone Ol

Çorum’u tanıtmak, nitelikli

etkinliklerle mümkün olabilir

Çorumluların birliği ve dayanışması adına, gerek bireysel olarak, gerekse ÇORUM HABER’in kurumsal kimliğiyle verdiğimiz mücadeleleri, o günleri yaşayanlar elbette hatırlıyorlar.

İstanbul’daki ilk büyük Çorumlular gecesini, 1988’de ÇORUM HABER düzenlemişti. Baltalimanı Grand Müzikholü’ndeki, son derece seçkin davetlilerin katıldığı 600 kişilik yemekte, sahne alan sanatçı da Çorumlu Serap Mutlu Akbulut’tu.

Bu gecede öylesine güzellikler yaşandı ki, “Neden bunu sık sık yapıp özlem gidermiyoruz?” sorusu genel bir arzuya dönüştü. Bu gecenin hemen arkasından Çorum Vakfı’nın İstanbul Şubesi ve Çorum Tanıtma Vakfı kuruldu. Ama, iki ayrı kuruluş, İstanbul’da yaşayan Çorumlular arasında sanki “ikilik” doğurmuş gibiydi. Her ikisi de rahmetli olan Prof.Dr. Ahmet Samsunlu ve Prof.Dr. Turan Ilgaz, her iki vakfın da yönetim kuruluna girdiler ve kısa adı ÇEKVA olan Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı’nı oluşturdular.

*

2000 yılında kızım Zeynep’in üniversite kaydı için İzmir’e gitmiştim. Oradaki arkadaşlarım, elbette “hoş geldin” yemeği verdiler. Sohbet sırasında, İzmir’deki Çorumluların neden güzel, verimli bir dayanışma içine giremediklerini irdeledik.

“ÇEKVA’nın İzmir Şubesi’ni oluşturalım” diye öneride bulundum. Değerli dost Halil İbrahim Samgar’ın başkanlığında hemen bir yönetim listesi belirlendi. Çorum’a döner dönmez, o sırada Başkan olan Turan Abi’ye faksladım ve temsilcilik şeklinde İzmir örgütlenmesi sağlanmış oldu.

*

2001 yılında ise Antalya’da Dünya Halter Şampiyonası vardı. Rahmetle andığım sevgili arkadaşım Kenan Nuhut’un başkanlığında ben de Halter Federasyonu Yönetim Kurulu’ndaydım ve Antalya’daki şampiyonanın da Tertip Komitesi Üyesi idim.

Antalya’da yine dostlarla bir akşam yemeğinde buluştuk. İzmir’dekine benzer konuşmalar ve sonunda İsmet Tandoğan abimizin başkanlığında ÇEKVA Antalya Şubesi’ni kurduk.

ÇEKVA’dan söz edince, bu uğurda büyük özverilerde bulunan değerli Ahmet ve Turan abilerimi, bir kez daha şükranla, saygıyla, rahmetle anmak isterim.

Bir de, kuruluştan beri Genel Sekreterlik görevini yürüten Sabit Velidedeoğlu enişteye, bir Çorumlu olarak minnet duygularımı ifade etmeyi görev bilirim. (Nusret ve Nedret Duran’ı kardeş bildiğimiz için, sevgili Nedret’in eşi olarak Sabit Velidedeoğlu’na hep enişte diye hitap ederiz.)

*

1995 yılında, “ÇORUM HABER’in 10. Yılı” nedeniyle, Bursa, İstanbul ve Ankara’da görkemli geceler düzenlemiştim. Hatta Klasis’teki ÇORUM HABER gecesine Enrico Macias da gelmişti de, magazin basını “Çorumlu Enrico” diye haberler yapmıştı.

Çorum dışında yaşayan Çorumluların birlik ve beraberlik içinde olmaları, kendi aralarında dayanışma sağlamaları çok önemliydi. Hele de, büyük kentlerde üniversite öğrenimi gören desteğe muhtaç Çorumlu gençler için…

Ve elbette, büyük değerlere sahip olduğu halde, “Senin yaptığını Çorumlu yapmaz”dan başka şekilde adı anılmayan Çorum’un tanıtımı için…

*

Gerek ÇEKVA ile, gerekse Çorum dışında kurulmuş vakıf, dernek ve federasyonlarla, İstanbul’da son olarak kurulan konfederasyonla ilişkilerim hep devam eder.

Ama, Çorum’un gerçek manada tanıtımı için “nitelikli” etkinlikler ortaya konulması gerektiğini söyleme hakkımı da hep kullanırım. Hemşehrilerin bir araya gelmesi güzeldir de, “Çorumlu’nun Çorumlu’ya Çorumluluk propagandası” sarmalını da mutlaka aşma zorunluluğu vardır.

*

Kurban Bayramı tatilini Antalya’da geçirmeye karar vermemden sonra, bir sohbetimizde Valimiz Sayın Doç.Dr. Zülkif Dağlı’nın da bayramda memleketi Antalya’da olacağını öğrenince, buluşmaya karar vermiştik.

O arada, Antalya 19 Platformu Başkanı Prof.Dr. Orhan Özçatalbaş’ın “Çorum Valisi’nin Antalyalı oluşunu, Çorum ile Antalya arasında kültür köprüleri kurulması açısından bir şans olarak değerlendiren” yazısını da Vali Bey’le paylaşmıştık. 

Aracılık ettiğim Antalya’daki bu buluşmaya ilişkin haberimizi 24 Haziran 2024 günlü gazetemizde verdim.

Güzel sonuçlar doğurabilecek bir oluşuma, karınca kararınca bir katkım olacaksa, kendimi bahtiyar sayacağım.

*

Bir takım fuar veya tanıtım günleri, maalesef panayıra dönüşüyor ve ciddi kurumlar, meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri açısından caydırıcı oluyor.

Örneğin, buralara gıda standı açan esnafın “…..Çiğ Köftesi” pankartının veya tabelasının önüne Çorum tanıtım günlerinde “Çorum” yazması  çok komik kaçıyor. Biliyorsunuz ki, her ilin etkinliğinde tabelaya o ilin adı yazılacak!

O yüzden, Sayın Valimiz, YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı ile ilgili hazırlık yapılırken, Çorum’un kültür değerlerini tanıtmaya yönelik etkinliklerin öne çıkarılması gerektiğini söylediler.

İyi organize olunursa, 9-13 Ekim tarihlerinde Çorum’u Antalya’da “gümbür gümbür” tanıtmak mümkün olabilir. Antalya’yı da diğer büyük kentler izleyebilir.

Panayıra dönüşen etkinlikler için enerji harcamak elbette gereksiz, ama peşinen öyle kabul etmek de, daha baştan tanıtım fırsatını kaçırmak anlamına gelmez mi?

Bence iyi düşünüp değerlendirelim.

Antalya’da anı fotoğrafı…Hülya-Mehmet Yolyapar, Sema-Recep Yolyapar, Ahmet Yolyapar ve oğlu Can…

Sazak koyundan ayrılırken, yüksekteki orman yolundan muhteşem Adrasan sahili ve Mehmet Yolyapar...

Sazak koyundan ayrılırken, yüksekteki orman yolundan muhteşem Adrasan sahili ve Mehmet Yolyapar...

Antalya Atatürk Parkı’ndaki Nar Beach-Bistro’da, Çorum Valisi Doç.Dr. Zülkif Dağlı ile Antalya 19 Platformu yöneticilerinin kahvaltı buluşmalarından…

Vali Dağlı ve Antalya ÇEKVA Başkanı Kemal Koçak…