ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİ, 156.901 megavat saat enerji satışı yapıyor, buna karşılık sadece 42.896 bölümün tahsilâtını yapabiliyormuş.
Haberin detayında, iller itibariyle bakıldığında, kaçak elektrik
kullanımında ilk ve son 5 il aşağıdaki şekilde oluşuyor.
En çok kaçağın olduğu iller TÜKETİLİP, ÖDENEN(!) KAÇAK MİKTAR ORANI
* MARDİN ……….3.139.826.081 - 8 58.491.679 - % 72.66
* ŞIRNAK……….. 1.056.093.873 - 307.571.016 - % 70.87
* BATMAN ………1.162.739.317 - 389.073.263 - % 66.54
* DİYARBAKIR…. 3.613.663.393 - 1.248.843.912 - % 65.44
* HAKKARİ ……... 422.741.681 - 150.684.836 - % 64.36
En az kaçağın olduğu iller TÜKETİLEN ÖDENEN MİKTAR KAÇAK ORANI
* MUĞLA…………. 1.351.960.049 - 1.305.528.152 - % 3.43
* Ç.KALE 1.739.207.113 - 1.882.711.219 - % 3.25
* BİLECİK 964.573.925 - 936.657.931 - % 2.89
* KARABÜK 564.125.013 - 552.117.164 - % 2.13
* DENİZLİ 1.449.236.586 - 1.430.455.120 - % 1.30
Yıllardır bildiğimiz, sürekli okuduğumuz bu haberin nesi ilgini çekti diye düşünebilirsiniz?
Hemen baştan onu da belirteyim.
En az kaçağın olduğu Denizli gibi bir sanayi kentinin nüfusu 1.100.000'dir.. Buna karşılık sanayinin olmadığı Mardin'in nüfusu ise 890.000'dir. Sanayisi olmayan, nüfusu 210.000 daha düşük Mardin'de tüketilen elektrik miktarı, Denizli'nin iki katından bile fazladır.
İşte konuyu ilginç kılan budur. Daha az kişiyle, sanayide kullanmadan bu kadar elektrik nasıl tüketilir?
Saydığım ve devamını tahmin edebileceğiniz illerde, devlet daireleri, okullar, lojmanlar, askeri birlikler gibi yerler liste dışı bırakıldığında kaçak kullanım oranının %99 civarında olduğu yetkililer tarafından ifade edilmektedir.
2007 verilerine göre elektrikteki kaybın faturası 2,2 milyar TL'dir.
Konuyu araştırınca, okuduklarıma inanamadım. Bizzat yetkililerin ifadelerine göre, kaçak elektrik konusundaki girişimcilik, teknik beceri, zekâ kullanımı üst seviyede.
Altında role bulunan fayansa dokunarak devreye giren sistem yapmışlar.
Ekip geldiğinde fayansa dokununca kaçak, ekip gittikten sonra dokunulunca ise yasal bağlantı devre dışı kalıyormuş.
Fotoğraf ya da röntgen filminden bir parçayı, sayacın arka kısmından içeri geçirerek numaratörün ilerlemesini engelliyorlarmış.
Ampul sıkıştırılıp yanınca sayaçtan geçen enerji, gevşetilince kaçak kullanım hattı devreye giriyormuş.
Sayacın üst kısmını matkapla delen bazı vatandaşlar ise bağladıkları iple toplu iğneyi sayacın içine sarkıtarak, sayaç içerisindeki klipsi devre dışı bırakıyorlarmış.
Tamam, iyi hoş, bu kadar çaba sarf ederek kaçırıyorlar elektriği de, bizim soru halen cevap bulmadı.
Kaçırdıkları elektriği ne yapıyorlar?
Harp olur, darp olur yastık altında dursun deyip bir kenara koyamazsın.
Kesilir mesilir neme lazım diyerek stoklayamazsın.
Nasılsa bedava deyip konu komşuya dağıtamazsın.
E ne yaparsın o zaman?
İşte tespit edilmiş bazı kaçak kullanım yolları.
Bir köy evinde bulunan tandırın içerisi rezistans döşenerek ısıtılmaktaymış ve köyün ekmekleri bu tandırda pişiriliyormuş.
İnanması zor ama kuyuya sistem kurup, suyu sürekli sıcak tutuyorlarmış.
Başka bir köyde yapılan denetimlerde ise vatandaşın duvarların içine rezistans döşeterek, evini duvardan ısıttığı tespit edilmiş.
En sık karşılaşılan yöntemlerden birisi, bildiğiniz yaylı yatakları evin tavanına asıp elektrik veriyorlarmış. Ev sıcacık oluyormuş. Hatta abartıp hayvanlarının konforunu bile gözetmişler. Bu sistemi ahırlarına bile koymuşlar.
Öngörülebilir diğer bir kullanım alanı ise, elektrikle çalışan cihazların rağbet görmesi. Yemekler elektrikle pişiriliyor. Su elektrikle ısıtılıyor.. Çok sayıda evde klima mevcut. Evlerde yoğurt yapma makinesinden, yumurta kaynatma makinesine kadar envaı çeşit elektrikli cihazla karşılaşmanız mümkün.
“Ya, insanlar zaten mağdur, bir de sen niye uğraşıyorsun? Adamların o kadarcık lüksü olsun” diyebilirsiniz.
İyi dediniz, hoş dediniz ama, TCK Madde 142 öyle demiyor.
O buna nitelikli hırsızlık diyor ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ön görüyor.
E tabi bir de benim vicdanımla, cüzdanım da öyle demiyor. Dürüst vatandaş olmanın cezasını % 16’dan fazla fatura ödeyerek çekmek istemiyor.