AKP 14 Ağustos’ta 24 yaşına girdi.
Hayırlı olsun.
Ancak bu yıldönümünü kutlarken dikkatimizi çeken çok şey oldu.
Bir partinin başarı ölçüsü, yani halka verdiği hizmetler, yıllardır ihmal edilen sorunların çözümlenerek hayata geçirilmesi, halkın refah düzeyinin yükseltilmesiyle ölçülür.
Dünyada örneklerini gördüğümüz hizmetlerde, her ülkenin ilk hedefi “Halkın refah içinde yaşamasını” hayata geçirebilmiş olmasıdır…
Evet köprüler- yollar- tüneller-hastaneler bol kepçe üniversiteler, halk için gerekli ihtiyaçlar…
Ama halk için yapılanlarla, halkın refah düzeyinin buna paralel biçimde artması, yönetimlerin görevi…
Yani AKP’nin yapması gerekenler.
Bunların hayata geçirilmesi, tüm yatırım ve ekonomik kararların birbirleriyle “uyumlu” şekilde gerçekleşmesi bir gerçek.
Eskilerin deyimiyle “ayağı yorgana göre uzatmak” gözetilmedi.
Oysa son 24 yılda bunların hiçbiri dikkate alınmadı…
Batı ülkelerindeki örnekleri terkedildi ve iktidar yüzünü Batı yerine 24 yıl boyunca nedense Doğu’ya çevirdi.
“Alaturka ekonomi modelleri “uygulayarak ülkeyi yaşanmaz hale soktu.
Yıldönümü kutlamalarında Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ın geçmişte yaptıklarına yönelik hizmetlerini tüm tv kanallarından izledik ve dinledik.
Baktık ki, 24. yıldönümünde, AK Parti’nin ekonomideki milli gelirin artışında ve değişik alanlarda başardığı, gururla ve böbürlenerek sunabileceği fazla bir şey yok.
Göstergeler, şu andaki rakamsal gerçekler pek çok yapılamayanların, yıllardır ihmal edilen sorunların hayata geçirilememesi, 24 yıl öncesini hatırlatıyor bizlere…
Yaşanan tablo ve ortadaki gerçekler hiç de iç açıcı değil.
Hele demokrasi açısından, hukuk devletinin kendisini hissettirmesi açısından durum daha da kötü.
Demokrasimiz sınıfta kaldı denilebilir.
Hukukun boynu bükük.
“Adalet mi?” dediniz?
Geçiniz.
Özetle:
AKP’nin 24 yıl sonra geldiği nokta ortada.
Sayın Erdoğan, ekonomisi dibe vurmuş, umutları tükenmiş ve halkı fakirleşmiş bir ülkeyi yönetiyor hala.
Ve ne yazık ki hatalarını, yanlışlarını kabule yanaşmıyor nedense.
TV ekranlarında hep birlikte gördük ve dinledik 24 yıl içinde yapılanları…
Fazlaca diyeceği bir şey olmadığı ayan-beyan ortaya çıktı.
Onun için, “cilalanmaya çalışılmış” başarıların ortaya konması kısa sürdü konuşmasında.
Ağırlıklı olarak “transfer” sezonunun açılışı ön plandaydı.
Kutlama için başvuracağı fazla “parlatıcı” bir şey olmayınca, bir-iki milletvekili ile bir il ve birkaç ilçe-belde belediye başkanına rozet takmakla yetinmek zorunda kaldı şu 12 milyon üyeli AKP Genel Başkanı sayın Erdoğan…
24 yılın özeti şu bence…
Halk daha fakirleşti.
Dahası…
Bu parti iktidara geldiği yıl doğanlar, çok ama ok şanssız bir kuşak olarak tarihte yerini aldı…
Ne yazık ki, bu kuşak, “bölük-pörçük” bir demokratik düzende yaşamak zorunda kaldı.
Oysa çok fazlasını hak ediyordu…
Hem de çooookkkk…