Her derdin bi çaresi var.
Ne alırsan yanına kalıyor. Yarın alacağından daha ucuza geliyo, ağnadın mı? Mademki gelen zamlara çare yoh. O zaman paran varsa yarın bi gün ilazım olur diye ne bulursan alacağın. Ne demiş atalarımız “sakla samanı, gelir zamanı.”
Eğer bi malı daha ucuza alamıyorsan, başga çareler arayacahsın. Köylük yerde anan baban, gahamın hısımın (akrabaların) varsa dadından yenmez. Şeherde satılan bulguru, salçayı yiyemiyoh. Peynir kohuyo. Onca para veriyoh, aldığımız her bi şeyin dadı duzu yoh. Bi zamanlar otoboslar, yolcudan fazla yiyecek taşırdı. Adam bi kilo tomatisi, şehirler arası otbüsün içinde tavık yımırtasını yanında taşırdı.
Aile böyükleri rahmetli olunca, herkes başının çaresine bahdı. Kredi kartını alan marketin yolunu duttu.
Her şeye her Allahın günü zam geliyodu. Başka zamlar neyse cuvaraya gelen zamlar evlat acı gibi geliyodu. Filtreli olan beg bahalıydı. Zamane gençleri bilmez. Çare olarak garip öldüren, köylü cuvarası denilen; adı ikinci olan filtresiz cuvaraları alıyoduh. Ağızlıh içine pambıh (pamuk) goyup filtresiz sigaraları ağız dadıyla içiyoduh. Satın aldığımız tütünü, bulabildiğimiz kağıda sarıyoduh. içmenin dadı da bi başgaydı.
Şindi işin golayı var: Galite galite (kalite) tütün var. Gutuların içinde içi boş, hemi de filtreli cuvaralar var. Yarı otomatik tütün doldurma makinesi aldın mı senden iyisi yoh!
Ele geçen, cebe giren para yeterli değil. Masraf çoğalıyo; gelir azalıyo. Zorunlu olarak başga çareler aramaya başladıh.
Cuvaraya zam geldi. Makinesini alıp sarıp sarıp içtih. Salça, bulgur erişte gibi yiyecekler ya köyden geldi; ya da gonu gomşu birleşip evlerde yapıldı.
İçkiye zam geldi. Evlerde, köylerde, gözlerden uzah bağ evlerinde boğma, gaçak rakı yapıldı.
Duydum ki tavık yımırtasına zam gelmiş. Evlerin balkonlarına kümes guramıyacağımıza göre şindi nöğreceğiz?