ABDULKADİR OZULU’NUN SANATÇI YÖNÜ VE YAPITLARI ÜZERİNE BİR UFUK TURU-20

Abone Ol

(...) “Kitaptaki bilgiler bize dünün Çorum’unu aktarmaktadır. Okuyanlar, araştıranlar 87 yıl önce ile günümüz Çorum’unu mukayese için böyle imkana ulaşmış olacaklardır.”

(...) “Yaptığım çalışma boyunca çok değerli ve fedakar insanların Çorum’un yerel yönetiminde hizmete talip gördüm.”

(...) “Bu insanların, maarif aydınlığına ulaşmış, ümran-uygarlık yolunda biraz daha ilerlemiş (...) bir Çorum yaratabilmek için nasıl gayret gösterdiklerini bu kitabı okuyanlar da taktir edeceklerdir...

Özellikle günümüz gençliğine ve gelecek nesillere bıraktığı bu eserlerinden dolayı da Abdulkadir Ozulu’yu kutluyor ve kendisine şükran borcumuzu ifade etmek istiyorum. Taktir bizdendir sayın Ozulu...

*

Zaman geçirmeye yarayan ve belli kuralları olan eğlencelerdir oyunlar. Özellikle de çocukluk yıllarımızda. Yerine göre sabahtan akşama kadar koşuşturduğumuz, yerine göre yarış haline dönüştürüp kazanma sevinciyle eve döndüğümüz, bazı yerlerinde gülmekten ağızlarımızın kulaklarımıza vardığı, bazen oturup ağladığımız, bazen de arkadaşlarımızla kavga yaptığımız ve ikinci oyuna geçerken birbirimizle barıştığımızdır çocukluk oyunları.

Bir sosyal gelişme, yaşamdan zevk almadır bazı kişilerce. Bir beden gelişimi, bir ruh gelişimidir. Ve oyun çocuğun olmazsa olmazı, onun için her şeydir oyun.

Çocukluğumuzda oyunları kendimiz bulup, kendimiz oynardık. Kurallarını çocuksu düşüncelerimizle kendimiz koyardık. Sürelerini kendimiz belirlerdik. Bugünki gibi ne ateri vardı, ne internet oyunları. Çaput topumuz vardı içine talaş doldurduğumuz. Yalın ayak oynardık ayakkabı bulamadığımızdan. Yeniyse ayakkabımız, kıyamadığımızdan. Atımız vardı kavak dallarından; üzerine binip uçaklarla yarışırdık. Ceplerimizde gezerdi aşıklar, deşenekler, kayısı çekirdekleri ve gazoz kapakları. Topacımızı kendimiz yapardık kuru çam dallarından. Vınılaya vınılaya dönderirdik kamçılarımızla. Uçurtmalarımızı kendimiz yapardık bulabilirsek gazete kağıtları ve ince çubuk tahtalar. Tahtalı kuşumuzdu o bizim. Ve de araçsız oyunlarımız vardı güvercin taklası, uzun eşek, ay görüktü... gibi. Met fırlatırdık üstüm başım kara çalı diye. Ancak akşam ezanı okununca evimize koşardık anamız kızmasın diye. Hem de yerler mühürlenmişti bizim için artık...

Evet dostlar çocukluğumuzun oyunları üzerine yazacaklarımız pek çok. Abdulkadir Ozulu bu pek çok olanı, Çorum’da oynanan oyunları araştırarak “Çorum’da Oyun-Eğlence, Folklorumuzdan Örnekler” adı altında bir kitapta toplamış. Bu kitap henüz çiçeği burnunda taptaze 2011 basımı ve 114 sayfa.

Kitabı ben şu bölümlere ayırarak sizlere aktarıyorum:

-Çocuk Oyunlarımız

  24 adet çocuk oyunu örneği anlatılıyor.

-Gençlerin ve yetişkinlerin oynadığı oyunlar

  12 adet örnek olarak verilmiş

-Manilerimizden örnekler

-Çorumlu’nun sözlerinden örnekler

-Türkülerimizden örnekler

-Destanlarımızdan örnekler

-Ağız özelliği üzerinde manzum sözlük örneği

-Çorum’da yağmur duası geleneği

-Efsaneler / Söylenceler

Bu oyunların çoğunu sizler de çocukluğunuzda oynamışsınızdır hiç şüphesiz. Gençlerin ve yetişkinlerin oyunları en çok köylerimizin uzun kış gecelerinde, köy odalarında görülür. Köy düğünlerimizin vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Samimi, art niyetsiz, onur kırmadan...

(SÜRECEK)