Evet, ABD işgal ettiği Afganistan’dan 20 yıl sonra neden çekildi?
Günlerdir cevabı aranan bir sorudur bu.
Ama öncelikle bilmeliyiz ki:
Batı’nın zenginliği, dünyanın geri bıraktırılmış mazlum ülkelerinin sömürülmesine, yağma ve talan edilmesine dayanır.
İkinci Dünya Savaşına kadar (1939-1945) sömürge ve yarı-sömürge statüsüne indirgenmiş halklar, savaş sonrasında ayağa kalktılar, bağımsızlıklarını kazandılar, “artık biz de varız” dediler. Ve “Zenginlik kaynaklarımızı biz kullanacağız” dediler.
Elbette emperyalist kamp öyle bir şeyi kabullenmeyecekti.
Çünkü zenginliklerinin kaynağı sömürü, yağma ve talan olan bu sömürgeci ülkeler için, “Üçüncü Dünya Ülkeleri” dediğimiz ülkelerin bu çıkışı, kabul edilebilir değildi!
Ve Üçüncü Dünya Ülkeleri’nin bağımsızlıkçı yurtsever liderlerini siyasi cinayetlerle, askeri darbelerle ve komplolarla ya yok ettiler ya da etkisizleştirdiler.
İşte bu liderlerden bazıları: İran’da Musaddık, Mısır’da Nasır, Endonezya’da Sukarno, Pakistan’da Zülfikar Ali Butto ve kızı Başbakan Benazir Butto, Kongo’da Lumumba, Şili’de Allende ve diğerleri…
Kimi yok edilerek, kimi etkisiz hale getirilerek işbirlikçi yönetimler oluşturuldu.
Ve de böylece, doğrudan sömürgeciliğin yerini yeni sömürgecilik aldı.
* * *
Ve Afganistan…
Evrimini yaşayamamış ve de yaşatılmamış, demokratik dönüşümü sürekli engellenmiş İslam dünyası içinde, tarihi işgallerle dolu bir mazlum ülkedir Afganistan…
Ve bugün, Asya’nın göbeğine pimi çekilmek üzere bırakılmış bir ülkedir Afganistan…
Elbette ABD’nin devir-teslimiyle Afganistan yönetimine gelen Taliban, uluslararası siyasi sahneye çıkarılacak, ABD kontrolünde bir ölçüde terbiye edilecektir.
Belki de Taliban’ın bu göreceli başarısı, İslam ülkelerindeki radikal hareketleri tetiklemek için kullanılacaktır.
Zaten ABD’nin Afganistan’ı işgali, asla terörle mücadele, asla Taliban’ı etkisizleştirme amaçlı değildi.
Ama birçok yazımda özellikle belirttiğim gibi, sosyalist sistemin dağılması sonucu, yeni oluşan dünya koşulları nedeniyle ABD’nin jeostratejik, jeopolitik ve ekonomik çıkarlarının bir gereğiydi…
Çünkü “yeşil kuşak” projesiyle sosyalist sisteme karşı mevzilendirilmiş İslam Dünyasında, sosyalist sistemin sahneden çekilmesiyle Batı karşıtlığı toplumsal bir uyanış, milli duyguları yükselen bir refleks görünür olmuştu. Ve Batı emperyalizmine karşı, İslam’ın inanç olması ötesinde bir yapıştırıcı güç olma olasılığı da görünür olmuştu.
İşte “Arap Baharı” projesi de BOP projesi de bu görünürleri engellemek içindi.
Ve halen kuşkulu gözle bakılan İkiz Kulelere yapılan saldırının, Afganistan’ın işgali için gerekçe yapılması ise özellikle Asya’ya yönelik bir proje idi.
ABD işgaliyle 20 yıllık savaşta, resmî rakamlara göre 4000 Amerikan askerinin, 1100 NATO askeri hayatını kaybetmiş olması...
Buna karşılık 20 yıllık savaşta 47000 Afganlı sivilin, 66000 Afganlı askerin ve 51000 Taliban savaşçısının ölmüş olması...
Tüm bu ölümler bu projenin hayata geçmesi içindi.
Amaç orada Rusya’yı etkisizleştirmek, Asya’da olabilecek yeni oluşumları engellemek ya da en azından kontrol altına alabilmek ve de Hazar bölgesinin zengin petrol, doğal gaz ve maden zenginliğine el koymaktı…
Terörle mücadele söylemi ise Amerikan çıkarlarına hizmet için üretilmiş bir slogandı.
Çünkü terörün asıl kaynağı onlar idi.
* * *
Son yıllarda ise Çin’in önlenemez yükselişi karşısında ABD yönetimi, alınan tüm tedbirlerin işe yaramadığını gördü.
Nitekim bu konuyla bağlantılı olarak, CİA ve Ulusal Güvenlik Ajansı NSA tarafından ortaklaşa hazırlanmış 25 Ağustos 2018 tarihli Amerikan istihbarat raporu, Başkan Trump’a sunulmuştu. Ve raporda, çok çarpıcı bir ifadeyle “Çin’in gücünü kırmak için, ülke içindeki ve çevresindeki sorunlar canlı tutulmalıdır” denilmişti.
Ve de Trump, Beyaz Saray’daki bir basın toplantısında bu rapordan yola çıkarak, “Afganistan’ın yeniden Taliban’ın eline bırakılması, komşu ülke Çin’de sıkıntılara yol açacaktır” diyerek, çekilmenin işaretini vermişti.
Joe Biden ise seçim kampanyası sırasında 21 Ağustos 2020 tarihinde, gazetecilerle yaptığı bir sohbette, Taliban ile Katar’da yürütülen görüşmeleri hatırlatarak, “Başkan seçildiği takdirde Afganistan’dan hemen çekilmek için düğmeye basacağım, çünkü ABD’nin Taliban’dan çok daha önemli rakipleri var” demişti.
Ve de Biden, “Kontrol edilebilir Taliban’ı ABD’ye sorun olmaktan çıkarıp başkalarının başına sarabilme seçeneğini kullanmak elimizi rakiplerimiz karşısında rahatlatacaktır” demişti.
Sonuç olarak diyebiliriz ki:
ABD’nin Afganistan’ı işgali de 20 yıl sonra Taliban’la anlaşarak geri çekilmesi de Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) gibi, (BAP) yani Büyük Asya Projesi’dir.