1 Mayıs:
Yani dünya işçi hareketinin ağır bedeller ödeyerek kazandığı bir mücadelenin simgesi...
Türkiye'de 2008 yılında "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kabul edilen gün...
Ve 2014 yılının 1 Mayıs'ını;
TÜRK-İŞ, İstanbul Kadıköy'de kutlayacak.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB İstanbul Taksim'de kutlayacak.
HAK-İŞ, Kayseri'de kutlayacak.
MEMUR-SEN, Diyarbakır'da kutlayacak.
Ne yazık ki, İstanbul Valisi Taksim Meydanı'm yine işçiye kapatacak.
* * *
-Özellikle sanayi devrimini yapmış ülkelerde, işçi sınıfının büyük ve de kanlı bir mücadele vermesi...
-ABD işçi sendikalarının 1 Mayıs 1886'da günde 12 saat, haftada 6 gün çalışmaya karşı, 8 saatlik iş günü için başkaldırısı...
-Ve bu başkaldırının kanla bastırılması...
-Ve de 4 işçi önderinin idam edilmesi...
-Dünya işçi hareketinin bu başkaldırıya büyük bir destek vermesi...
-2.Enternasyonalin 1889 Paris toplantısında, 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs gününü "Birlik, Mücadele ve Dayanışma" günü olarak kabul etmesi...
İşte 1 Mayıs'ın kısa özeti budur.
* * *
-1923 yılında 1 Mayıs gününün "İşçi Bayramı" olarak ilan edilişi...
-1925'te Takrir-i Sükun Yasası ile kutlamaların yıllarca yasaklanışı...
-1935'te "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı verilerek resmi tatil yapılışı...
-İlk kez 1976 yılında, 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanışı...
-Ve 1977'de, Cumhuriyet tarihinin en görkemli kutlamasının bir katliama dönüştürülüp 34 ölü, 136 yaralı ile "Kanlı 1 Mayıs" yapılışı...
-Ve 1979'dan itibaren Taksim Meydanı'nın ve mitinglerin yasaklanışı...
-1981'de darbeciler tarafından 1 Mayıs'ın resmi tatil günü olmaktan çıkarılışı...
-1996'da Kadıköy Meydanı'ndaki kutlamada, 3 kişinin hayatını kaybetmesi ile 1 Mayıs kutlamalarının tekrar yasaklanışı...
-2006'da yine Kadıköy Meydanı'nda, zorla da olsa 2007 yılında Taksim Meydanı'nda kutlanışı...
-Sonuçta 2008'in Nisan'ında, 1 Mayıs'ın "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kabul edilişi ve 2009'da tekrar resmi tatil yapılışı...
-Ve de 2010, 2011, 2012 yıllarında Taksim Meydanı'nda kutlamalara izin verilişi...
-Ama 2013'te yayalaştırma projesi nedeniyle Taksim'in tekrar yasaklanışı...
İşte Türkiye'de, 1 Mayıs'ın kısa özeti de budur.
* * *
Ve bugün 2014 kutlamaları için yine izin verilmemiştir.
Oysaki Taksim Meydanı, özellikle "1977 Kanlı 1 Mayıs"ından sonra işçi hareketinin kutsadığı bir alandır. İşçi dünyasında bu katliama bir itirazın, bir acının, bir öfkenin ve devletin yüzleşmesini bekleyen bir talebin dile geldiği bir meydandır Taksim.
Nasıl ki Sivas katliamının simgesi olan Madımak Oteli, devletin Alevi ile yüzleşmesi gereken bir yer ise Taksim Meydanı da budur.
Yani Taksim Meydanı'nın işçi hareketi için ayrı bir önemi vardır. Ki, her ülkede böyle kutsanmış meydanlar vardır.
Örneğin:
Moskova'da Kızıl Meydan,
Paris'te Republique Meydanı,
New York'ta Union Square Meydanı,
Kahire'de Tahrir Meydanı,
Berlin'de Oranienplatz Meydanı,
Londra'da Trafalgar Meydanı,
Atina'da Sintagma (Anayasa) Meydanı gibi...
İşte bu meydanlarda yükselen ses, demokrasi ve özgürlük sesidir. Bir kavganın, bir ortak duygunun, bir ortak sevincin, bir ortak öfkenin dışa vurulduğu yerdir bu meydanlar.
Büyük protestolar bu meydanlarda yapılır. 1 Mayıs kutlamaları, en görkemli olarak bu meydanlarda yapılır.
* * *
Ve yine Taksim Meydanı...
Ne yazık ki ülkemizde, yılbaşı kutlamaları için izin verilirken, işçi hareketinin kutsadığı bu meydanın işçiye verilmemesinin mantıklı hiç bir izahı yoktur.
Oysaki bu devlet 1 Mayıs paranoyasını, Taksim tabusunu yıkmalıydı, yıkmalıdır.
Yani bu devlet emekçilere karşı önyargıyı atmalıydı, atmalıdır.
Özellikle 2010, 2011, 2012 yıllarında yakılan barış çubuğunu yeniden yakmalıdır.
Ve de devlet bu meydanlardan korkmak değil, bu meydanlardan yükselen sese bakmalıdır.
Çünkü o ses, üreten emekçilerin sesidir. Çünkü o ses halktır.