- KENT NOTLARI -

1970’lerin başı…
Marmara’da “Avşa” diye bir adanın ismi yeni yeni duyulmaya başlamış.
“Hadi keşfe çıkalım” diyoruz üç arkadaş.
Cihat Ecdaroğlu, İsmail Bezgin ve ben…
Avşa’ya direkt vapur seferleri de çok seyrek o zamanlar. Bu kararı verdiğimizde Avşa vapurunu kaçırdığımızı öğreniyoruz. Zararı yok, Bandırma üzerinden ulaşmak mümkün. Karaköy’den Bandırma’ya keyifli bir vapur yolculuğu…Karayoluyla Bandırma-Erdek…Erdek’ten Ömer Kaptan motoruyla Avşa…
Deniz yoluyla ulaşmak kolay olduğu için, İstanbul’un tatil beldesi Avşa…Hafta sonunu geçirmek için bile tercih edilebiliyor.
Ters rüzgârı nedeniyle, Marmara’nın ortasında inanılmaz temiz bir deniz ve sımsıcak insanları nedeniyle de, sokakları daima “bayram yeri” gibi “yaşayan, mutluluk saçan” bir sahil kasabası…Üstelik, elektriği jeneratörle üretildiği ve gecenin bir saatinde kesildiği halde…
İyi ki gelmişiz…
*
Kaldığımız pansiyonun sahibesi, güleryüzlü, sevecen bir teyze.
Oğlu Erdinç, binanın altındaki marketi işletiyor. Bizim yaşıtımız. Hemen kaynaşıyoruz.
Ve akşamları belli bir saatten sonra mehtaba çıkıyoruz.
Kumsala uzanıyoruz, yanı başımızda ünlü Avşa şarapları…
Yıldızlara bakarak söylüyoruz hep birlikte:
Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey
Mehtaba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şey
Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken
Dünyada senin âşığın olmak ne saadet
Bir bitmeyecek aşk u muhabbet ne güzel şey
Yıldızların altında ibadet ne güzel şey

Bestesi Sadi Hoşses’e, güftesi Faik Ali Ozansoy’a ait bu Kürdilihicazkâr
şarkıyı Murat Özkaya’nın o muhteşem sesinden dinlerken, kırk küsur yıl öncesine, Avşa’ya gittim yeniden.
İlkgençlik heyecanlarına…
Umutlar ilkbaharına…
*
Cihat ve İsmail gibi Enver de sınıf arkadaşımız.
Öyle büyük güzellikler sunuyor ki Çorum’a, kendisine inanan, güvenen arkadaşlarıyla birlikte…
Bu kadar olur ancak, bir kenti sevmek, insanlarını sevmek…
Bu kent için, bu insanlar için gönlünün kapılarını sonuna kadar açmak ve hiç hesapsız emek vermek…
Aşk olsun sana Enver!
Kucak dolusu sevgi, saygı sana, şükran sana!
*
Ticaret ve Sanayi Odası Türk Sanat Müziği Topluluğu’nun bu yılki Bahar Konseri de bir harikaydı.
Her yeni konserde bir öncekini aşarak gidiyorlar zaten.
Kendi kendileriyle yarışıyorlar.
Yine repertuarları baştan sona mükemmeldi Enver Leblebicioğlu ve arkadaşlarının.
Hep sevdiğimiz, içimizi titreten şarkılar.
Saz heyetinin de, koronun da, hepsinin, hepsinin eline, ağzına, yüreğine sağlık…
TSO yöneticilerine de, bu muhteşem topluluğun arkasında durdukları için bir kez daha teşekkür.

*
Repertuarda yer alan şarkılardan bazılarının sözlerini de buraya alacağım:
Bestesi Hüseyin Soysal’a, güftesi Özdemir Kiper’e ait Nihavent makamındaki şarkıyı solist Gülden Arzoğlu seslendirdi:
Özlediğim şarkısın kulaklarımda
Adın binbir nağmedir dudaklarımda
Belki de özleyip bir gün gelirsin diye
Bekliyorum bıkmadan sokaklarımda
Dön artık benimle kal bir daha gitme
Ömrümün şarkısısın ne olur bitme
Dileğimsin sen benim dualarımda
Yaşıyorsun daima rüyalarımda
Pişman olur da bir gün dönersin diye
Bekliyorum bıkmadan sokaklarımda
Dön artık benimle kal bir daha gitme
Ömrümün şarkısısın ne olur bitme
*
Sevil Karakoç’un sesinden, Hicaz makamında, bestesi ve güftesi Naci Tektel’e ait şarkı:
Haber gelmez gönül virane kaldı
Ne sabra mecal var ne takat kaldı
Yadınla teselli daha ne kaldı
Üç beş gün ömür var daha ne kaldı
*
Beste Selahattin İnal, güfte Hikmet Şinasi Önol…Semih Baykara’nın okuduğu Hicaz şarkı:
Sen hep beni mazideki halimle tanırsın
Hâlâ bilirim aşk ile bekler inanırsın
Hep öyle siyah saçlı ve hülyalı tanırsın
Hâlâ bilirim aşk ile bekler inanırsın
*
Murat Yıldırım’ın yorumuyla Neveser Kökdeş’in Kürdilihicazkâr Şarkısı:
Canandan uzak kaldı gönül
Hasretinden yandı gönül
Ümitsiz olsa da vad eder gönül
Bir gün şad olacaktır gönül

Sabra kalmadı artık mecali
Sevgili bekliyor seni gönlüm
Ümitsiz olsa da vad eder gönül
Bir gün şad olacaktır gönül
*
Bestesi Zeki Duygulu’ya, güftesi Şadi Kurtuluş’a ait bir Kürdilihicazkâr şarkı daha…Solist Merve Kuşçu:
Seni benden alamazlar, inan benim canım sensin
Gidemezsin gidemezsin, nasıl sevdim bilemezsin
Gözlerime bak da inan, senin için kimmiş yanan
Belki bir gün benden sana, gelecekler hep yalanla
Ayıramaz kimse bizi, nasıl sevdim bilemezsin
Gözlerime bak da inan, senin için kimmiş yanan
Mehmet YOLYAPAR