1993 yılında Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'da yapılan değişikliklerle altının fiyatının belirlenmesi ile ithalatı ve ihracatı serbestleştirildi. Altın ticaretinin liberalleştirilmesi yönünde alınan kararlarla, altının ithal ve ihraç aşamasında kolaylıklar getirildi. İstanbul Altın Borsasının kuruluşu ile ilgili ilk düzenleme olan Kıymetli Madenler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Genel Yönetmelik 1993 yılında yayımlandı. Söz konusu Yönetmeliğe dayanılarak 26 Temmuz 1995 tarihinde İstanbul Altın Borsası faaliyete geçti.
Diğer taraftan, 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri çerçevesinde İstanbul Altın Borsası ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının tüzel kişiliklerinin sona ermesi ve yeni bir borsanın kurulması sonucunda, Borsa İstanbul A.Ş. 03.04.2013 tarihinde faaliyete geçti. Kıymetli maden ve kıymetli taş işlemleri İstanbul Altın Borsası yerine Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde kurulan Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası Bölümü tarafından yürütülmeye başlandı.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 7’nci maddesinin (a) ve (d) bentlerinde, standart işlenmemiş şekilde olan kıymetli madenlerin ithalatının sadece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası (Borsa İstanbul bünyesine katılmadan öncesinde İstanbul Altın Borsası) bünyesinde kıymetli maden işlemleri yapmaya yetkili üyeler tarafından yapılabileceği düzenlenmiş ve bu üyeler tarafından ithal edilen standart ve standart dışı işlenmemiş kıymetli madenlerin 3 (üç) iş günü içinde Borsaya teslimi ile Borsada alım/satım zorunluluğu getirilmiştir.
Ham Elmas Ticaretinin Düzenlenmesine ve Denetlenmesine Dair 2006/11115 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kimberley Süreci Sertifika Sisteminde İstanbul Altın Borsası (mevcut durumda Borsa İstanbul) Türkiye ithalat ve ihracat otoritesi olarak belirlenmiştir. Buna göre, ham elmasın ithal ve ihraç işlemlerini Kimberley Süreci Sertifika Sistemi çerçevesinde yürütmeye ve ibraz edilen sertifikaların Kimberley Sürecine ilişkin belgelerde belirtilen asgari standartları taşıyıp taşımadığını incelemeye, katılımcı ülke ihracat otoritesi nezdinde sertifikaların teyidini almaya ve sertifika düzenlemeye Borsa İstanbul yetkili kılınmıştır.
Kimberley Süreci Sertifika Sistemi, Güney Afrika Cumhuriyetinin öncülüğünde 5 Kasım 2002 tarihli "Interlaken Deklarasyonu" ile oluşturulmuş olan ve elmas ticaretinin kontrol altına alınması suretiyle çatışma bölgelerinden çıkarılan elmasın yasadışı ticaretinin önlenmesini amaçlayan bir sistemdir. Bu sistem çerçevesinde, belirlenmiş ilkeler uyarınca belgelendirilmemiş elmasın ticaretine izin verilmemekte, bu sisteme taraf olmayan ülkelerden ithalat ve bu ülkelere ihracat önlenmektedir. Bu sisteme, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulunun bazı toplantılarında bu toplantıların karar ve tavsiyelerinde yapılan atıflarla destek verilmiştir. Kimberley Sürecine, aralarında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ve ülkemizin de bulunduğu 47 ülke taraftır.
İstanbul Altın Borsası (mevcut durumda Borsa İstanbul) ham elmasın ithal ve ihracı işlemlerinde ülkemiz adına yetkili otorite olarak tayin edilmiştir. Buna göre, ham elmasın ithal ve ihraç işlemlerini Kimberley Süreci Sertifika Sistemi çerçevesinde yürütmeye ve ibraz edilen sertifikaların Kimberley Sürecine ilişkin belgelerde belirtilen asgari standartları taşıyıp taşımadığını incelemeye, katılımcı ülke ihracat otoritesi nezdinde sertifikaların teyidini almaya ve sertifika düzenlemeye Borsa İstanbul yetkilidir.
Ham elmas ithal edilebilmesi için;
a) İhracat ülkesi otoritesi tarafından Kimberley Süreci Sertifika Sistemine uygun şekilde düzenlenmiş sertifika ibraz edilmesi,
b) Dışarıdan müdahale edilemeyecek şekilde hazırlanan, kurcalamaya dayanıklı ve mühürlü özel paketlerle sevk edilmiş olması ve paketin sevkiyat esnasında açılmamış olması,
c) Sertifika üzerinde kayıtlı bilgilerin tam ve doğru olması
gerekmektedir.
İthal edilen ham elmasların kontrolü, ilgili gümrük idaresinde orijinal sertifikaları ile birlikte Borsa İstanbul tarafından yapılmaktadır. Ham elmasın ithalatında, Borsa İstanbul tarafından düzenlenen uygunluk yazısı, gümrük beyannamesinin tescili sırasında ilgili gümrük idaresince (Atatürk Havalimanı ve Atatürk Havalimanı Yolcu Salonu Gümrük Müdürlükleri) talep edilmektedir.
Borsa İstanbul bünyesinde kıymetli madenlere ve kıymetli taşlara ilişkin olarak standart, standart dışı, cevherden üretim altın, gümüş, platin ve paladyum üzerine spot işlemlerin yapıldığı Kıymetli Madenler Piyasası, ödünç ve sertifika işlemlerinin yapıldığı Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası ile elmas ve kıymetli taşların işlem görebildiği Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası yer almaktadır. Bu piyasada Ham Elmas Dış Ticaretinin Düzenlenmesine ve Denetlenmesine Dair Karara istinaden Kimberley Süreci Sertifika Sistemine dahil ham elmaslar, Her tür ve şekilde parlatılmış elmaslar (polished diamonds), 32 Sayılı Karar’da tanımlı kıymetli taşlardan ham doğal taşlar, parlatılmış doğal taşlar, parlatılmış ve fiziksel veya kimyasal işlem görmüş doğal taşlar, ham sentetik taşlar, parlatılmış sentetik taşlar işlem görmektedir. Borsada daha önce işlem görerek Borsa kaydına alınmış ham doğal taşlar, parlatılmış doğal taşlar, parlatılmış ve fiziksel veya kimyasal işlem görmüş doğal taşlar, ham sentetik taşlar veya parlatılmış sentetik taşları ihtiva eden veya bunlardan yapılmış eşyanın Piyasa üyeleri arasında Borsa dışında teslimi halinde Borsa mevzuatında belirtilen esaslar çerçevesinde Borsaya bildirim yapılması gerekmektedir.
Daha önce işlem görerek Borsa kaydına alınmış kıymetli taşı ihtiva eden veya bu taşlardan yapılmış eşyanın Piyasa üyeleri arasında el değiştirmesi Borsa dışında gerçekleştirilir. Bu işlemlerin, Borsa mevzuatında belirtilen esaslar çerçevesinde Borsaya bildirilmesi zorunludur.
Dünya piyasalarında kıymetli maden olarak altın, gümüş ve platin grubu adıyla anılan platin, paladyum, rodyum, iridyum, rutenyum ve osmiyum madenleri dikkate alınmaktadır. Bunlar, asit ve diğer reaktiflere karşı direnç gösterdikleri ve kolaylıkla paslanmadıklarından -gümüşün kararmasına rağmen- soylu metaller olarak kabul edilmektedirler. Kıymetli terimi, yüksek değer ve nadirliği vurgulamakta olup bu madenler çekici, dayanıklı ve kolaylıkla işlenebilir madenlerdir. Kıymetli madenler mücevher ve eşya yapımında en çok kullanılan metallerdir.
Kıymetli Madenler Piyasasında 2012 yılında altında 312,0 ton, gümüşte 437,2 ton işlem; 2013 yılında ise altında 437,8 ton, gümüşte 465,6 ton işlem gerçekleşmiştir.
Kıymetli madenlerin talep tarafında mücevherat sektörü, yatırım amaçlı talep ile endüstriyel sektör talebi rol oynarken arz tarafında külçe bankaları aracılığıyla üretici ülkeler bulunur.
Arzın en önemli kaynağı maden üretimidir. Yıllık yaklaşık 3000 ton düzeyinde olan Dünya altın üretiminde, Çin, Avustralya, ABD, Rusya, Peru ve Güney Afrika ilk sıralarda yer alırken yıllık yaklaşık 26.000 ton düzeyinde olan gümüş üretiminde, Meksika, Çin, Peru, Avustralya, Rusya; platin üretiminde Güney Afrika, paladyum üretiminde Rusya ilk sırada yer almaktadır.
Maden üretimlerinin yanı sıra, stoklardaki kıymetli madenlerin yeniden piyasaya sunulduğu hurda arzı kanalıyla da piyasaya kıymetli maden arzı gerçekleştirilmektedir. Arzın bir diğer kaynağı, riske karşı korunma amacıyla yapılan işlemlerden kaynaklanan satışlardır.
Altın ve gümüş en bilinen kıymetli madenler olup gerek yatırım gerek mücevher üretimi gerekse nano teknolojiden, elektrik-elektronik, endüstriyel sektör ve tıbba kadar uzanan pek çok sektördeki kullanım avantajları ile tanınmaktadır. Platin ve paladyum ise mücevher sektörü, otomotiv sektörü ve endüstriyel sektör tarafından talep edilmektedir.
Altın, merkez bankalarının rezervlerinde zaman içinde değişik oranlarda her zaman yer alırken son yıllarda gümüş de merkez bankalarının ilgisini çekmeye başlamıştır. Dünya Altın Konseyi raporlarına göre dünyada altın talebi yaklaşık 4.000 tondur.
Türkiye’de altın 2001 yılından itibaren çıkarılmaya başlanmıştır. Yıllık yaklaşık 30 ton altın maden arzı vardır. Rezerv 700 ton civarındadır. Önemli maden alanları İzmir Bergama/Ovacık, Balıkesir/Havran, Gümüşhane/Mastra, Manisa/Salihli-Sart ve Uşak/Eşme-Kışladağ’dır.
Gümüşün ise ülkemizdeki yıllık maden arzı son yıllarda yıllık 180-200 ton aralığındadır, gümüş rezervimiz ise 3850 ton civarındadır.
Türkiye; mücevher üretiminde dünya üçüncüsü, darphane sikke üretiminde dünya birincisi, mücevher tüketiminde dünya beşincisi, Merkez Bankası altın rezervinde dünya 11’incisidir. Türkiye’de kuyumculuk sektöründe 5.000’den fazla üretici, 35.000’in üzerinde perakende satış noktası ve 250.000’den fazla istihdam bulunmaktadır.
(Devam Edecek)