İSTİYORSAM NAMERDİM.”
Sokaklarda dolaşırken, bir işyerinde bulunduğunuzda birileri gelir; para ister. Ara sıra basında yer alan haberleri görmezden gelirsek, dilenciler kendileri için para; diğerleri ise başkaları için yardım ister. Bağış toplayanlar, dur durak bilmeden gidebildikleri her yere giderler. Onlar kendileri için asla para istemezler. Gönüllülük temelinde çalıştıklarını, bağış istedikleri insanların kulağına hoş gelecek şekilde dile getirirler.
Önceki yıllarda Saat kulesi civarında bir fotograf sergisi açılmıştı. Katıldığım bu serginin diğerlerinden farklı olan yanı vardı. Fotografçılar, fotograf sanatçıları kendilerinin çekip baskılarını yaptırdıkları fotografları satışa sunmuşlardı. İşler iyi gidiyordu. Alıcılar, beğendikleri fotografları yine kendilerinin uygun gördükleri bir bağış karşılığı satın alıyordu. Aradan yıllar geçtikten sonra benim çektiğim bir fotografı bir işyerinde görmekten mutlu olmuştum.
Sergide yer alan fotografların neredeyse hepsi satılmıştı. Elde edilen gelir (özür dilerim, toplanan bağış) yoksul çocukların eğitimi için kullanılacaktı. Kaç fotograf satıldı, ne kadar bağış toplandı; kaç çocuğun eğitimi için para harcandı?
GÖRMEDİM, DUYMADIM, BİLMİYORUM.
Yardım almak zorunda kalan, yardım dileyen insanlara karşı cömertliğimiz övgüye değer. Bu konuda bir araştırma yapılmış olsa dünyada kesinlikle birinciliği biz alırız. Doğal yıkımlar, uygar insanların saldırıları karşısında zor durumda kalan insanlara, kısaca çaresiz kalan insanlara yardım etmek için yarışırız. Yardım almak zorunda kalanlar, yurt içinde yurt dışında olması bizim için fark etmez.
Para alış verişinin olduğu yerlerde bir şekilde olumsuzluklar yaşanabilir. Birileri çıkıp yardım için toplanan paranın önemli bir kısmını, fırsatını bulursa tamamını farklı amaçlar için kullanabilir.
Bütün ayrıntılarını bildiğim yaşanmış bir olayı anlatmaya çalışacağım: geçmiş yıllarda …. İline bağlı köylerde doğal yıkım olur. Hayırsever bir yurttaşımız hemen köye koşar. Köye yurtdışından yardım toplama sözü verir. Okul öğretmenleriyle, köy muhtarı ile görüşür. Okul müdüründen ve muhtardan imzalı mühürlü belgeler alır. Yıkım haberlerinin yer aldığı gazeteleri toplar.
Aradan aylar geçer. Köy muhtarı piyasada en ucuz fiyata satılan kurşun kalemleri dağıtmak için okula gelir. Olay basına yansımaz. Nedeni çok basittir; anlaşılmayan bir yanı yoktur. Bizim adamlarımız asla böyle bir şey yapmaz. O saygı değer insana iftira atmamak için adını yazamıyorum!
Anlayabildiğim kadarıyla bazı insanlar asla kendilerini düşünmüyor. Başkaları için gezip tozuyor. Başkalarına hizmet etmek için seçimle makamlara gelmek istiyor. Başkaları için hanlar hamamlar yapıyor.
Beterin de beteri varmış. Başkaları için, kutsal değerler için insanları öldürenler var. Önceden insanlar gizli saklı öldürülürdü. Günümüzde kameraların önünde onlarca insan öldürülüyor.
O insanlar, kendileri için insan öldürmedikleri için kesinlikle katil olmuyor!
