İşletmelerin varlık yönetimi çerçevesinde, varlık alımlarında kimi zaman bir maliyet altına girmek istememeleri, kimi zaman da finansman sıkıntısı çekmeleri nedeni ile bu varlıklara ulaşmak için yasal çerçevede değişik yöntemler geliştirmişlerdir. Bunlardan bir tanesi de, araç satın almak yerine bu araçları kiralamaktır.
Kiralama işlemini dışarıdan rent-car işletmelerinden temin edebilecekleri gibi, işletme sahip veya sahiplerine ait araçların işletmeye kiralamak sureti ile de gerçekleştirmektedirler.
Bu yazımda sadece işletme sahip veya sahiplerine ait olan araçların işletmeye kiralama suretiyle kullanımına sunulması halinde vergisel boyutları üzerinde duracağım.
Kurumlar Vergisi Kanunumuz kurum kazancının tespitinde, indirilecek giderlerin neler olduğu kapsamında Gelir Vergisi Kanuna atıfta bulunmuştur. Gelir Vergisi Kanununun ilgili maddesinde ise "kiralama yolu ile edinilen veya işletmeye dahil olan taşıtların giderlerinin kurum kazancından indirilmesi uygun görülmüştür.
Dolayısı ile işletme sahip veya sahiplerinin kendilerine ait araçlarını işletmeye kiralamak suretiyle kullanımını işletmeye bir sözleşmeye bağlı olarak vermeleri halinde, kira bedelleri, araçların bakım onarım giderleri, akaryakıt giderleri, sözleşmede belirtilmiş ise sigorta giderlerini gider olarak kayıtlarına intikal ettirebilecekleridir.
Ancak dikkat edilmesi gereken diğer bir hususta "transfer fiyatlandırması yolu ile örtülü kazanç dağıtımı" kapsamına girmemesi için kira bedelinin piyasa emsal bedellerine uygun olarak belirlenmesidir. Örneğin, aynı niteliklere sahip bir araç, bir kiralama şirketinde kiralanması bedeli aylık 1.000 TL iken, işletme sahipleri bu nitelikteki kendi aracını daha yüksek bir bedel ile işletmeye kiraya vermesi halinde fark tutar denetimlerde "örtülü kazanç" olarak değerlendirilip vergi ve ceza ile karşılaşılabilir.
İşletmenin, ortaklarından kiraladığı bu araçlar için ödediği kira bedelleri araç sahibi ortak açısından gayrimenkul sermaye iradı sayılmakta ve ortağın şahsına, kira bedelinin yasal tutarları aşması halinde gelir vergisi doğmaktadır. Diğer yandan ödenen bu kira bedeli üzerinde işletme tarafında % 20 stopaj kesintisi yapılarak vergi idaresine ödemek zorunluluğu da unutulmamalıdır.
Ayrıca işletme kira bedeli üzerinden hesaplayacağı katma değer vergisini sorumlu sıfatı ile beyan edip ödemek durumundadır. Ancak sorumlu sıfatı ile ortak adına ödenen bu katma değer verisini ödediği dönemde indirim konusu yapabilecektir.
Diğer yandan sözleşmeye bağlanan bahse konu araç kiralama işlemi için sözleşmede yazılı bedel üzerinden sözleşme süresi de dikkate alınarak damga vergisi hesaplanıp yatırılacaktır.
Görüldüğü gibi, işletme ortak veya ortaklarının kendilerine ait araçlarını işletmeye kiraya vermeleri halinde, ortak adına kira bedelinin yasal sınırları aşması halinde gelir vergisi doğmakta, işletme ise, sorumlu sıfatı ile % 18 katma değer vergisi % 20 kira ödemesine ilişkin gelir vergisi stopajı, damga vergisi yükümlerini yerine getirmek durumundadırlar.
Bu açıklamalara bakıldığında, ortak ve işletmenin yasal sınırlar çerçevesinde bir çok beyan yükümlülüğü ve vergi maliyetine girmemesi için en uygun yöntem araç kiralama şirketlerinden kullanacakları araçları temin etmek olacaktır.